Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13065 Esas 2017/6476 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13065
Karar No: 2017/6476
Karar Tarihi: 09.10.2017

11. Ceza Dairesi         2017/13065 E.  ,  2017/6476 K.
"İçtihat Metni"

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.04.2017 gün ve 2017/601 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25.04.2017 gün ve KYB.2017/25055 sayılı ihbarnamesi ile;
Mühür bozma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 62/1-2 ve 52. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2016 tarihli ve 2015/955 esas, 2016/486 sayılı kararının “Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 28/03/2013 tarihli ve 2011/49693 soruşturma, 2013/6707 esas ve 2013/3164 sayılı iddianamesi ile 11/12/2010 tarihinde şüphelinin mühür bozma eylemini gerçekleştirdiğinden bahisle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda; Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2013 tarihli ve 2013/206 esas, 2013/687 sayılı kararı ile açılan kamu davasının Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/66 esas, 2012/880 karar sayılı dosyası ile aynı eyleme ilişkin olduğundan bahisle red kararı verildiği, katılan vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 21. Ceza Dairesinin 17/11/2015 tarihli ve 2015/11987 esas, 2015/5191 karar sayılı ilamı ile hükmün “Dosya içeriğinde bulunan Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesine ait 212/66 esas sayılı dosyada, 13/01/2011 tarihli mühürleme ve 22/01/2011 tarihli mühür bozma tutanağı nedeni ile 24/01/2012 tarihli iddianame ile sanık hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde mahkumiyet kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, davamıza konu tutanakların ise 04/10/2010 tarihli mühürleme ve 11/12/2010 tarihli mühür bozma tutanakları olduğu, 28/03/2013 tarihinde iddianame ile dava açıldığı, her iki dava konusu eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek bir mühür bozma suçunu oluşturduğu, bu bağlamda sonradan açılan kamu davasıyla bu davaya konu edilen eylemin subut bulması halinde, münhasıran Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/66 esas sayılı dosyasında verilen cezaya zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve sadece TCK’nun 43. maddesi gereğince ek ceza verilmesi gerekirken yazılı şekilde RED kararı verilmesi” şeklindeki gerekçe ile bozulduğu ve bozma üzerine Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/955 esasına kayden görülen davada 23/11/2016 tarihli 4. celse itibari ile Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği de nazara alındığında, Yargıtay 21. Ceza Dairesinin 17/11/2015 tarihli ve 2015/11987 esas, 2015/5191 karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda, Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/66 esas, 2012/880 karar sayılı dosyasında verilen cezaya zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve sadece 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesi gereğince ek ceza verilmesi gerekirken, sanığın üzerine atılı 11/12/2010 tarihli mühür bozma eylemi nedeni ile müstakil olarak ceza belirlenmek sureti ile fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ne ait 2012/66 Esas sayılı dosyada, 13.01.2011 tarihli mühürleme ve 22.01.2011 tarihli mühür bozma tutanağı nedeniyle 24.01.2012 tarihli iddianame ile sanık hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde 3000 TL adli para cezasına hükmedildiği ve kararın kesinleştiği, kanun yararına bozmaya konu dosyada yer alan tutanakların ise 04.10.2010 tarihli mühürleme ve 11.12.2010 tarihli mühür bozma tutanakları olduğu, 28.03.2013 tarihli iddianame ile dava açıldığı, her iki dava konusu eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek bir mühür bozma suçunu oluşturduğu, bu bağlamda davaya konu edilen eylem ve diğer eylem nedeniyle zincirleme şekilde işlenmiş tek bir mühür bozma suçundan hükmedilecek cezanın Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/66 Esas sayılı dosyasında verilen cezadan mahsup edilmesi suretiyle verilmesi gerekirken yazılı şekilde müstakil cezaya hükmedilmesi yasaya aykırı olduğundan ve kanun yararına bozma istemi bu nedenle yerinde görüldüğünden; Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 23.11.2016 gün ve 2015/955 esas ve 2016/486 karar sayılı hükmünün CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan; mahkemenin takdiri de dikkate alınarak a) sanığın atılı suçtan eylemine uyan TCK'nın 203/1 maddesi uyarınca 180 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, b)sanığın eylemini zincirleme biçimde gerçekleştirdiğinden TCK'nın 43/1 maddesi uyarınca cezası 1/4 oranında arttırılarak 225 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın duruşmadaki hal ve tavrı lehine kabul edilerek TCK'nın 62/1 maddesi uyarınca cezası 1/6 oranında indirilerek 187 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK'nın 52/2 maddesi uyarınca sanığın sosyal ve ekonomik durumu gözetilerek günlüğü 20,00 TL’den paraya çevrilerek 3740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/66 esas, 2012/880 karar sayılı dosyasında almış olduğu ve kesinleşen 3000 TL adli para cezası mahsup edilerek sanığın sonuç olarak 740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, diğer bölümleri aynen korunmak suretiyle hükmün bu miktar üzerinden infazına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 09.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









Full & Egal Universal Law Academy