Unilever San. ve Tic. Türk A.Ş. ve Reklam Özdenetim Kurulunun birlikte veya tek başına rakip faaliyetlerini zorlaştırdıkları iddiası - Karar Sayı 13-36/470-206
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 13-36/470-206
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Unilever San. ve Tic. Türk A.Ş. ve Reklam Özdenetim Kurulunun birlikte veya tek başına rakip faaliyetlerini zorlaştırdıkları iddiası
Karar Tarihi: 13.06.2013

Rekabet Kurumu Başkanlığından,

REKABET KURULU KARARI

Dosya Sayısı : 2013-3-7 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 13-36/470-206
Karar Tarihi : 13.06.2013

A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER

Başkan : Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI
Üyeler : Kenan TÜRK, Doç. Dr. Mustafa ATEŞ, İsmail Hakkı KARAKELLE,
Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN

B. RAPORTÖRLER: İsmail Atalay YOLCU, Evrim Özgül KAZAK

C. BAŞVURUDA
BULUNAN :- Fermet Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcisi: Av. Gönenç GÜRKAYNAK
Çitlenbik Sokak No:12 Yıldız Mah. Beşiktaş 34349/İstanbul

D. HAKKINDA ÖNARAŞTIRMA YAPILANLAR:
- Unilever San. ve Tic. Türk A.Ş.
Saray Mah. Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No:13
34768 Ümraniye/İstanbul

- Reklam Özdenetim Kurulu
Nispetiye Cad. Yanarsu Sok. M. Çelik Apt. No:58 D:2
34337 Etiler/İstanbul

(1) E. DOSYA KONUSU: Unilever San. ve Tic. Türk A.Ş. ve Reklam Özdenetim Kurulunun
birlikte veya tek başına rakip faaliyetlerini zorlaştırdıkları iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: Şikâyet dilekçesinde özetle, Reklam Özdenetim Kurulunun (RÖK)
bünyesinde yer alan reklam veren teşebbüslerin ve reklam alan yayın organlarının reklam
pazarında büyük paya sahip olması sebebiyle, reklam verenler ile reklam yayın organları
arasındaki menfaat ilişkisinin ön plana çıktığı, şikâyete konu eylemin de benzer bir saikle
RÖK’ün bilhassa endüstriyel dondurma pazarında faaliyeti bulunan Unielever San. ve Tic.
Türk A.Ş. (Unilever)’nin etkisi ile ve objektif olmaktan uzak bir şekilde Fermet Gıda Ürünleri
San. ve Tic. A.Ş. (Fermet Gıda)’nin ürününü ve reklamlarında yer alan ifadeyi
sorgulamasına ve neticesinde sözde tavsiye niteliğinde kararı ile reklamlarının
durdurulmasına sebebiyet verdiği ileri sürülmektedir.
(3) G. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 16.01.2013 tarih ve 347 sayı ile giren başvuru
üzerine hazırlanan 28.02.2013 tarih ve 2013-3-7/İİ sayılı İlk İnceleme Raporu’nun
görüşülmesi sonucunda önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir.
(4) İlgili karar uyarınca düzenlenen 06.06.2013 tarih ve 2013-3-7/ÖA sayılı Önaraştırma Raporu
görüşülerek karara bağlanmıştır.
(5) H. RAPORTÖRLERİN GÖRÜŞÜ: İlgili raporda özetle; önaraştırma konusu iddialar ile ilgili
olarak soruşturma açılmasına gerek olmadığı ve başvurunun reddedilmesi gerektiği sonuç
ve kanaatine ulaşıldığı ifade edilmiştir.

13-36/470-206
2 / 9


I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
(6) Şikayet konusu olaylara sırasıyla aşağıda yer verilmiştir:
- Unielever tarafından, Fermet Gıda markası olan L’era Fresca dondurmalarının TV
reklamları, internet sitesi tanıtımları, ambalajları, tanıtım broşürleri ve reklam filminde
kullanılan "en doğal, en natürel dondurma", "gerçek çilekli dondurma" ve "gerçek fındıklı
dondurma" ifadelerinin doğruluğunun ispatlanması talebi ile RÖK’e şikayette
bulunulmuştur.
- Söz konusu şikâyet üzerine RÖK tarafından, L’era Fresca markalı dondurma ürününün,
internet sitesindeki reklamında yer alan ifadelerin gerçeği yansıtmadığı yönündeki
iddialarla ilgili olarak Fermet Gıda’dan görüş ve savunmaları istenmiş ve bunun için iki
gün süre verilmiştir.
- Bu süre zarfında Fermet Gıda tarafından tedarikçilerden alınan taahhütname ve
kullanılan ürünlerin doğallığını kanıtlayan sertifikalar ile açıklamalar yapılmış; ancak RÖK
tarafından, verilen cevaplara ilişkin ürün analizlerinin sunulmamış olmasından bahisle
savunmaların yeterli şekilde kanıtlanıp desteklenmediği ve tüketicileri yanlış
yönlendirebilecek beyanların Uluslararası Reklam Uygulama Esasları'nın "dürüstlük"
başlıklı 3. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle L'era Fresca dondurmalarına ait her türlü
mecrada yayınlanan reklamlarda ve ürünün ambalajında gerekli düzenlemeyi yapmadan
reklamların bu şartlar altında yayınlanmamasının rica edildiği bir yazı Fermet Gıda’ya
12.12.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
- Tebliğ edilen yazıda Fermet Gıda’ya 15.12.2012'ye kadar süre verilerek, gerekli
düzenlemelerin yapılmaması veya yayının durdurulmamış olması halinde reklam filminin
durdurulması için medya kuruluşlarına 17.12.2012 tarihinde yazı gönderileceği
bildirilmiştir.
- Bunun üzerine Fermet Gıda, RÖK tarafından kendisine 12.12.2012 tarihinde tebliğ edilen
yazıda kapsamlı bir ürün analizinin istenilmediğini, ifade eden şikâyetini RÖK’e
14.12.2012 tarihinde sunmuş; buna karşılık RÖK tarafından 19.12.2012 tarihli yazı ile
bilimsel geçerliliğe sahip raporların sunulması istenilmiştir.
- RÖK, 21.12.2012 tarihinde yayın kanallarına göndermiş olduğu yazı ile L'era Fresca
dondurma reklam filmlerinin bu hali ile yayınlanmaması konusunda gereğinin yapılmasını
rica etmiştir.
- Başvuru dilekçesinde bu süreçte ortaya çıkan gelişmeler ve alınan kararların, RÖK’ün
Unilever tarafından manipüle edilmesine bağlı olduğu, Unilever’in RÖK aracılığıyla rakip
faaliyetlerini zorlaştırdığı ve hâkim durumunu kötüye kullandığı iddia edilmektedir.
(7) İnceleme kapsamında başvuru dilekçesinde yer verilen hususlarla ilgili olarak şikayetçi taraf
ve temsilcisi ile sözlü olarak görüşmeler yapılmış olup; bu görüşmelerde ifade edilen bazı
hususların anlaşılmasına yönelik olarak şikayetçi tarafından ilave bilgi ve belgeler
sunulmuştur. Bu kapsamda, yukarıda özetlenen hususlara ilave olarak, “bizatihi RÖK’ün
varlığının ve genel olarak işleyiş mekanizmalarının” 4054 sayılı Rekabetin Korunması
Hakkında Kanun (4054 sayılı Kanun)’a aykırı olduğu iddia edilmiştir.
I.1. Taraflar
I.1.1. Unilever San. ve Tic. Türk A.Ş. (Unilever)
(8) Türkiye’de 1953 yılında faaliyetlerine başlayan Unilever’in üretim ve satış faaliyetleri, hızlı
tüketim malları sektöründe gıda, ev temizlik ve kişisel bakım ürünleri ana başlıkları altında
toplanmaktadır. Unilever’in Türkiye’de faaliyette bulunduğu kategorilerdeki öncül markaları
arasında Algida, Becel, Ben&Jerrys, Calve, Carte d'Or, Cornetto, Knorr, Lipton, Sana, Omo,
Rinso, Cif, Domestos, Sunlight Cif, Yumoş, Axe, Clear, Dove, Elidor, Lux, Rexona, Signal,
bulunmaktadır.
13-36/470-206
3 / 9


I.1.2. Reklam Özdenetim Kurulu (RÖK)
I.1.2.1. Yapısı
(9) Dosya içeriğinden RÖK’ün, Reklamcılar Derneği ve çeşitli mecralar tarafından 1994 yılında
kurulmuş bir organizasyon olduğu anlaşılmaktadır. Oluşumun kamuoyu ile paylaşılan
Kuruluş Manifestosuna göre RÖK, gelişmiş ülkelerin çoğunda uzun bir süredir uygulanan
Uluslararası Reklam Uygulama Esasları’nın reklam verenler, reklamcılar, mecralar ve
reklam ajansları tarafından benimsenmesi ve yerleşmesini hedeflemekte, bu esaslara
uymayan reklamların yayınının en kısa sürede durdurulmasını amaçlamaktadır.
(10) Bu amaç doğrultusunda RÖK’ün görevleri, yanıltıcı reklamlarla ilgili tüketici şikayetleri ile
reklam verenler veya reklam ajanslarının birbirleri hakkındaki şikayetlerinin incelenmesi ve
yayın öncesi danışma taleplerinin değerlendirilmesidir.
(11) 2007 yılında Reklamverenler Derneği, Reklamcılar Derneği ve Uluslararası Reklamcılık
Derneği arasında imzalanan Platform Mutabakat Protokolü uyarınca RÖK sekretaryasının
finansmanı Reklamverenler Derneği tarafından karşılanmakta olup, kurulun işleyişi
Reklamverenler Derneği ofisinde sürdürülmektedir.
(12) RÖK, bir bağımsız başkan, Reklamverenler Derneğinden 7 kişi, Reklamcılar Derneğinden
7 kişi, çeşitli mecraları temsil eden 10 kişi, tüketici kuruluşlarından veya Tüketicinin
Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünden 1 kişi, üniversiteleri temsilen 1 kişi ve
İstanbul Barosunu temsilen 1 kişi olmak üzere toplam 28 temsilciden oluşmaktadır.
(13) RÖK’ün toplamda 28 üyesi, RÖK yürütme kurulunun ise 7 üyesi bulunmaktadır. Şikayetlere
ilişkin değerlendirmeler temel olarak yürütme kurulunda yapılmakta, yürütme kurulunun
kararlarına yapılan itirazların değerlendirilmesi ve yürütme kurulunca ilke kararına gerek
duyulan reklamların değerlendirilmesi RÖK tarafından yapılmaktadır. RÖK her ayın birinci
ve üçüncü Salı günü en az 10 üyenin katılımı ile toplanmaktadır.
(14) Yürütme kurulu her gruptan (reklam veren, reklam ajansı ve mecra) en az bir üyenin
bulunması koşulu ile en az 4 üyenin katılımı ile her ayın ikinci ve dördüncü Salı günleri
toplanmaktadır. Reklam verenlerin temsilcilerini Reklamverenler Derneği, reklam
ajanslarının temsilcilerini Reklamcılar Derneği, medya temsilcilerini ise Uluslararası
Reklamcılık Derneği belirlemektedir. Dernekler kendilerini temsil edecek kişilerin yetkinliğine
ve uygunluğuna kendileri karar verirken, mecra temsilcilerinin belirlenmesinde her mecranın
toplam reklam gelirlerindeki payı ve yayın gruplarının sahip olduğu mecranın izlenme payları
ve tirajları dikkate alınmaktadır.
I.1.2.2. İşleyişi
(15) RÖK’ün temel fonksiyonu, reklamlar hakkında yapılan şikayetlerin Milletlerarası Ticaret
Odası (ICC) tarafından yayımlanan Uluslararası Reklam Uygulama Esasları çerçevesinde
uygunluk değerlendirilmesinin yapılmasıdır. Bu esaslar ilk kez 1937 yılında yayımlanmış ve
en son 2011 yılında revize edilmiştir.
(16) Uluslararası Reklam Uygulama Esasları’nın uygulanmasını amaçlayan özdenetim
mekanizmaları Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yaygın olarak görülmektedir. AB ülkelerinde
özdenetim kuruluşları yargı ve idari makamlar ile işbirliği halinde çalışmakta olup, bu
kuruluşlar reklam özdenetim kuruluşlarının etkinliklerinin arttırılması için oluşturulan Avrupa
Özdenetim Kuruluşları Birliği (European Advertising Standarts Alliance-EASA) üyesidir.
(17) Bu durum Türkiye için de geçerli olup; halen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde
bulunan Reklam Kurulu, reklam uyuşmazlıklarının çözümünde başvurulabilecek kamusal
otorite iken, RÖK ise bu uyuşmazlıkların daha hızlı çözümlenmesine dönük bir öz denetim
mekanizmasını temsil etmektedir. RÖK 1997 yılından itibaren Avrupa Özdenetim Kuruluşları
13-36/470-206
4 / 9

Birliğinin üyesidir. Söz konusu kuruşlarda olduğu gibi, RÖK kararları tavsiye niteliğinde olup,
herhangi bir hukuki bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
(18) RÖK’ün işleyişi, başvuru üzerine yapılacak işlemler ve süreçler, “Reklam Özdenetim Kurulu
Çalışma İlke ve Esasları” başlığı altında Özdenetim Kurulunun internet sitesinde kamuoyu
ile paylaşılmaktadır.
(19) Buna göre, RÖK’e başvuruların gerçek veya tüzel kişiler tarafından yazılı olarak yapılması
gerekmektedir. Başvuruların, izleyen ilk toplantıda görüşülebilmesi için en geç Çarşamba
günü saat 16.00’ya kadar iletilmesi gerekmektedir. RÖK uygulamalarında esas alınan
Uluslararası Reklam Uygulama Esasları’nın “Kanıtlama/Destekleme” başlıklı 8. maddesine
göre “Reklamverenler, ICC (Milletlerarası Ticaret Odası) Esasları'nın uygulanmasından
sorumlu olan özdenetim organlarının herhangi bir doğrulamayı talep etmeleri durumunda,
bu belgeleri hemen sunabilmelidirler.” Bu çerçevede şikayet edilen reklamın reklam
vereninden ve varsa reklam ajansından en geç iki iş günü içerisinde gerekli belge ve bilgiler
ile birlikte yazılı görüşünü bildirmesi istenmektedir. Reklamın sahibi tarafından iletilen bilgi
ve belgeler, sekretarya tarafından hazırlanan bir rapor halinde Kurula sunulmaktadır.
Uyuşmazlığın (reklam veren ya da reklam ajansı olarak) taraflarından birinin mensubu olan
RÖK üyesi, müzakere ve karar aşamalarında ilgili kurul toplantısına katılamamaktadır.
(20) Kurul toplantısı sonucunda oluşan tavsiye niteliğindeki görüş toplantının ertesi günü, yazılı
olarak dosyanın tarafları ile paylaşılmaktadır. Kurul toplantısında özdenetim esaslarına
aykırı bulunan reklamın düzeltilmesi ve/veya yayından kaldırılması için reklamın sahibi
reklam verene iki iş günü süre tanınmaktadır.
(21) Bu süre sonunda reklam veren tarafından reklamda gerekli düzeltme yapılmamış veya
reklam yayından kaldırılmamış ise reklamın yayınlandığı ilgili mecraya yayının durdurulması
yönündeki tavsiye niteliğindeki Kurul görüşü yazılı olarak iletilmektedir.
(22) RÖK’ün işleyiş süreci, medya mecrasına tavsiye niteliğindeki Kurul görüşünün iletilmesi ile
sona ermektedir. Bu aşamadan sonra RÖK tarafından reklamın yayınlanıp yayınlanmadığı
veya düzeltilerek yayınlanıp yayınlanmadığı hususlarında herhangi bir takip, izleme
yapılmamaktadır.
(23) RÖK 2013 yılında toplam 113 dosya hakkında inceleme yapmış, bunlardan 56’sı hakkında
reklamlarda gerekli düzeltmelerin yapılması yönünde tavsiye niteliğinde görüş
oluşturmuştur. Bu dosyaların 6’sı ile ilgili olarak ilgili mecralara bildirim yapılmıştır.
I.2. İlgili Pazar
I.2.1. İlgili Ürün Pazarı
(24) Bilindiği üzere, inceleme konusu işlem, gerek ürün gerekse de coğrafi açıdan olası alternatif
pazar tanımları çerçevesinde rekabet açısından endişeler yaratmıyor ya da alternatif tüm
tanımlar açısından rekabeti bozucu bir etki söz konusu oluyorsa, pazar tanımı
yapılmayabilmektedir. Mevcut dosya bakımından, yapılacak değerlendirmeyi
etkilemeyeceğinden hareketle ilgili ürün pazarı belirlenmemiştir.
I.2.2. İlgili Coğrafi Pazar
(25) Dosya bazında yapılacak değerlendirmeyi etkilemeyeceğinden hareketle, ilgili coğrafi pazar
tanımlanmamıştır.
I.3. Yapılan Tespitler ve Hukuki Değerlendirme
(26) Şikayetin ilgili olduğu pazara ilişkin geçmişte alınan Rekabet Kurulu (Kurul) kararları
incelendiğinde 15.5.2008 tarih ve 08-33/421-147 sayılı, 28.08.2012 tarih ve12-42/1258-410
sayılı Kurul kararlarında ilgili ürün pazarının “endüstriyel dondurma” pazarı olarak
13-36/470-206
5 / 9

tanımlandığı ve bu pazarda Unilever’in Algida markası ile hâkim durumda olduğu tespitleri
yapılmıştır.
(27) Dolayısıyla şikayet konusu eylemlerin Unilever’in tek başına rakip faaliyetini zorlaştırması
kapsamında 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi, Unilever ile RÖK veya RÖK üyelerinin kendi
aralarında yaptıkları anlaşma dolayısıyla da rakip faaliyetinin zorlaştırılması bağlamında
4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında incelenebilmesi mümkündür.
(28) Söz konusu iddiaların değerlendirilmesi amacıyla Unilever ve RÖK’te yapılan yerinde
incelemelerde, başvuru ve savunma gönderme gibi olağan yazışmalar dışında; mevcut
önaraştırma konusu iddiaları destekler nitelikte, RÖK ve Unilever yetkilileri arasında özel
olarak bu konu hakkında gerçekleştirilmiş bir iletişimi gösteren herhangi bir bilgi, belge veya
bulguya rastlanmamıştır.
(29) Fermet Gıda ürününe ilişkin oldukça ayrıntılı bir şikayet yapılmış olup, şikayette dayanılan
ana unsurlar; “ürünün doğal olmadığı”, “en doğal olduğunun ispat edilmesi gerektiği” ve
“transyağ içermediği ifadesinin haksız kullanıldığı” şeklinde özetlenebilir.
(30) Fermet Gıda ürünü ile ilgili olarak yapılan şikayetin RÖK bünyesindeki değerlendirme
süreçleri incelenmiş olup, anılan şikayetin değerlendirilmesi aşamasında RÖK’ün o güne
kadarki uygulama esaslarından veya diğer şikayetlere uygulananlardan farklı veya taraflı bir
incelemenin yürütüldüğüne ilişkin herhangi bir bilgi veya bulguya rastlanmamıştır.
(31) Fermet Gıda hakkındaki RÖK değerlendirmesi incelendiğinde, anılan şikayet özelinde
Fermet Gıda’nın savunmasını sunması için tanınan 2 günlük süre ile ürünün performans
testleri gibi savunmada yer alması beklenen esasların RÖK’ün internet sitesinde de
duyurduğu uygulama esaslarına uygun olduğu görülmektedir.
(32) Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (Bakanlık) tarafından yayınlanan Türk Gıda Kodeksi
Renklendiriciler ve Tatlandırıcılar Dışındaki Gıda Katkı Maddeleri Tebliği ekinde yer alan
listede, “keçiboynuzu gamı ve taragam” adlı maddeler katkı maddesi olarak sayılmaktadır.
Bu nedenle RÖK’e yapılan şikayette ilgili ürünün doğal sayılamayacağı ifade edilmiş; buna
karşılık olarak ise kullanılan söz konusu katkı maddelerinin de doğal olduğu ifade edilmekle
yetinilmiştir. “En doğal ifadesi”ne karşı ise diğer markalarla karşılaştırmalı olarak yapılmış
bir “bilimsel analiz” talep edilmiş ve böyle bir analiz sunmak yerine, “diğer markaların doğallık
iddiasında bulunmadıkları” belirtilmiştir.
(33) RÖK değerlendirmesinde transyağ kullanımı konusunda ise Türk Gıda Kodeksi Etiketleme
Yönetmeliği uyarınca “transyağ kullanılmadığı” beyanının yer alması gereken gıda grupları
içerisinde dondurma ürününe yer verilmediği; herhangi bir üreticinin bu beyana yer vermesi
halinde, sanki diğer ürünlerde transyağ varmış imajını yaratarak haksız bir farklılık yarattığı
sonucuna ulaşılmış olup, RÖK tarafından objektif bir değerlendirme yapılmaya çalışıldığı
görülmektedir.
(34) Özetle ifade etmek gerekirse, RÖK bünyesinde ilgili şikayet özelinde yapılan
değerlendirmeler incelendiğinde, diğer birçok incelemede olduğu gibi; “bilimsel ürün
analizleri” talep ettiği, ürün reklamında kullanılan “en doğal” ifadesini destekleyecek yeterli
belgelerin sunulmadığı ve bu sebeplerle reklamda ilgili değişikliklerin yapılmasına yönelik
tavsiye kararının alındığı ve Fermet Gıda’ya gönderildiği anlaşılmaktadır.
(35) Söz konusu karara uyulmadığının tespit edilmesi üzerine, yine uygulama esaslarına uygun
bir şekilde ilgili mecralara RÖK kararı iletilmiş ve mecraların karara uyması sebebiyle reklam
yayından kaldırılmıştır.
(36) Bu itibarla, Fermet Gıda ürünü ile ilgili olarak RÖK uygulama esaslarına aykırı bir inceleme
yürütüldüğünü söylemek mümkün değildir. Ayrıca, farklı şikayetlerle ilgili RÖK tarafından
yapılan önceki incelemeler ve verilen kararlar incelendiğinde, anılan RÖK incelemesinin,
diğer teşebbüsler hakkında yapılan incelemelerden faklı olduğunun söylenebilmesi de
13-36/470-206
6 / 9

mümkün görünmemektedir. Örneğin, Fermet Gıda’nın Unilever’in ürettiği Fruttare isimli
ürünün resmi internet sitesinde kullanılan “en doğal” sloganının yanıltıcı olduğuna yönelik
olarak RÖK nezdinde yaptığı şikayet, 2 gün içerisinde savunmasını yapmak üzere
Unilever’e iletilmiş, Unilever’in “en doğal” ifadesini reklamlarından kaldırmasıyla
sonuçlanmıştır.
(37) RÖK tarafından yapılan bir başka değerlendirme Bota Bitkisel İlaç ve Kozmetik
Laboratuarları A.Ş.’nin Bioblas isimli bitkisel içerikli ürünü hakkında olmuştur. Adı geçen
şirketten, reklam filminde yer verilen ürünün tedavi edici ve iyileştirici özelliğine ilişkin
kanıtlayıcı belgelerin sunulmasını talep eden RÖK, söz konusu belgelerin sunulmaması
üzerine öncelikle reklam filminde düzeltme yapılmasını talep etmiş, bu karara uyulmaması
akabinde ise reklam filminin yayınının durdurulması için ilgili mecralara yazı yazmıştır.
RÖK’ün bu kararı üzerine adı geçen firma tarafından haksız rekabetin tespiti, durdurulması,
maddi ve manevi tazminat talepli 48. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada, RÖK’ün
çalışma ilke ve esasları doğrultusunda yaptığı değerlendirmenin hukuka aykırı herhangi bir
unsur taşımadığına ve davanın reddine karar verilmiştir.
(38) Tüm bu bilgiler ışığında, RÖK’ün üyeleri arasındaki bir anlaşma dolayısıyla veya RÖK ile
Unilever arasındaki bir anlaşmayla Fermet Gıda’nın faaliyetinin zorlaştırmaya çalışıldığını
işaret edecek herhangi bir bilgi veya belgeye ulaşılamaması sebebiyle şikayet konusu
eylemlerin 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi anlamında bir ihlal oluşturmadığı kanaatine
varılmıştır.
(39) Ayrıca, Unilever veya RÖK’ün herhangi bir pazarda hâkim durumda olduğu kabul edilse
dahi, mevcut dosya kapsamında kötüye kullanma olarak tanımlanabilecek bir faaliyet tespit
edilemediğinden, Kanun’un 6. maddesi kapsamında da bir ihlalden söz edilemeyeceği
sonucuna ulaşılmıştır.
(40) RÖK benzeri kuruluşlar tüm AB üyesi ülkelerde ve hatta birçok Afrika ülkesinde yaygın
haldeyken; diğer taraftan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde reklam uyuşmazlıklarının
götürülebileceği Reklam Kurulu adında bir de kamusal otorite bulunurken, söz konusu
uyuşmazlıkların daha pratik bir şekilde çözümünü amaçlayan RÖK’ün bizatihi varlığının
4054 sayılı Kanun’a aykırı olduğu iddiası da yerinde görülmemiştir.
J. SONUÇ
(41) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre; 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi
uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına OYÇOKLUĞU ile karar verilmiştir.













13-36/470-206
7 / 9

KARŞI OY GEREKÇESİ

(13.06.2013 tarih ve 13-36/470-206 sayılı Kurul Kararı)


İlgili dosyada incelenen husus ya da şikâyet, bir ülkede piyasa ve/veya piyasalarda
rekabet hukukunun etkinliği ya da kurumsallaşması bakımından dikkatle değerlendirilmesi
gereken türden bir konudur. Reklam Özdenetim Kurulu, örnekleri başka piyasalarda da
bulunan, ama tüzel kişiliği bulunmayan, sivil toplum örgütü özelliği olan ama aldığı kararlar
itibariyle teşebbüs birlikleri gibi etkili olabilen bir organizasyondur. Bu yapı içinde birbiriyle
yakından ilgili, biri diğerinden etkilenen, birinin başarısı diğerinin tercihleriyle doğrudan
bağlantılı piyasa oyuncuları bir araya gelmekte ve tavsiye mahiyetinde de olsa, ekonomik
sonuçlar doğuran kararlar alınmaktadır.

Dosyadaki şikâyet de bu çerçevede değerlendirilmesi gereken niteliktedir. Kısaca, bir
teşebbüs açısından piyasaya girmek için hayati nitelikte, zorunluluk arz eden reklam
yapabilme imkânı, iddiaya göre Kurul içi güç ve diğer dinamikler kullanılarak teşebbüsün
elinden alınmakta, ilgili teşebbüsün piyasaya girişi, bahsi geçen Kurulda bulunan rakip
büyük oyuncu tarafından engellenmektedir.

Şüphesiz, “İlgili teşebbüs şikâyetinin yerinde olmadığı ve gerçeği yansıtmadığı”
değerlendirmesi, eğer yeterli ve ayrıntılı inceleme ve analiz yok ise kolaycı ve spekülatif bir
yaklaşımı ifade eder. Dolayısıyla bu tür Kurulların nasıl yapılanması ve işlemesi gerektiğine
dair yeterli araştırmalar illâ ki gereklidir.

Sonuç olarak, Reklam Özdenetim Kurulu gibi oluşumların yapılanma ve faaliyetlerinin
uluslararası örnekler ve uygulamalar da göz önüne alınarak değerlendirilmesini teminen ve
ayrıca muhtemel olumsuzlukları önlemek ve rekabet savunuculuğu bağlamında uygun bir
işleyişin sağlanmasını kolaylaştırmak için ilgili konuda muafiyet değerlendirmesi yapılması
veya rekabete aykırı olabilecek hususlar hakkında Kurum/Kurul görüşünün Reklam
Özdenetim Kuruluna gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle alınan çoğunluk görüşüne
katılamıyorum.





Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI
Başkan













13-36/470-206
8 / 9

13.06.2013 tarihli ve 13-36/470-206 sayılı Kurul Kararı’na

KARŞI OY GEREKÇESİ

Kurum kayıtlarına 16.01.2013 tarih ve 347 sayı ile giren başvuru üzerine hazırlanan
28.02.2013 tarih ve 2013-3-7/İİ sayılı İlk İnceleme Raporunun Kurulca görüşülmesi
sonucunda önaraştırma yapılmasına karar verilmiş, söz konusu karar uyarınca düzenlenen
06.06.2013 tarih ve 2012-4-140/ÖA sayılı Önaraştırma Raporunun görüşülmesi sonucunda
da, Unilever San. ve Tic. A.Ş ile Reklam Özdenetim Kurulunun reklam pazarında 4054 sayılı
yasanın 4 ve 6.maddelerine aykırı uygulamalar gerçekleştirdiği iddialarına ilişkin olarak
kurulumuzun mezkur kararı ile şikayetin 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca reddi
ile soruşturma açılmamasına karar verilmiş olup, aşağıda açıklayacağımız gerekçelerle
şikayet edilen teşebbüs hakkında soruşturma açılması gerektiği düşüncesiyle karara
katılmıyoruz.

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde; Kanunun
amacının, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı
anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini
kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak
rekabetin korunmasını sağlamak olduğu belirtilmiş, 40.maddesinin 1.fıkrasında; Kurul resen
veya kendisine intikal eden başvurular üzerine doğrudan doğruya soruşturma açabileceği
gibi, soruşturma açılıp, açılmayacağının saptanması bağlamında önaraştırma
yaptırabileceği, aynı Kanun’un 41.maddesinde de; yapılan önaraştırma sonucunda
düzenlenen raporu değerlendirerek soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar
vereceği hükme bağlanmıştır. Kanunun 40. ve 41.maddenin gerekçeleri incelendiğinde de;
Kurul’un kendisine yapılan her türlü ihbar, şikayet ve başvuruyu mutlaka değerlendirmeye
alarak, ihbar ve şikayetlerin ciddi bir şekilde ele alınmasının amaçlandığı, yaptırılacak
önaraştırmadan sonra ciddi bulunan iddiaların derinleştirilerek soruşturma aşamasının
yerine getirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, önaraştırma sonucunda rekabet kurallarını ihlal
eden eylem, karar ve anlaşmaların varlığının bulunmadığı hususunda Kurulun tam bir
kanaate sahip olması halinde soruşturma açılmamasına karar verileceği, ancak önaraştırma
sonucu elde edilen belge ve bilgiler bu kanıya ulaşılmasını sağlamıyorsa bir başka deyişle
bilgi ve belgelerin yetersizliği nedeniyle böyle bir kanaate varılamıyorsa veya ihlallerle ilgili
olarak daha detaylı inceleme yapılması sonucunda yeni belge ve bilgilere ulaşılabileceğinin
öngörülmesi hallerinde soruşturma açılması gerektiği açıktır. 4054 sayılı Yasanın yukarıda
açıklanan amacına hizmet etmek adına, soruşturma açılmamasına karar verilebilmesi için
önaraştırma sonucu elde edilen bilgi ve belgelerin, olayda rekabet ihlali olmadığını açık
olarak ortaya koyması gerekir. Danıştay’ın yerleşmiş içtihatları1 da bu yöndedir. Danıştay
kararlarında, soruşturma açılmaması kararı verilebilmesi için rekabet ihlaline ilişkin ciddi
bulguların olmamasından çok, öncelikle önaraştırmada elde edilen belge ve bilgilerin
değerlendirilmesi sonucu, iddia konusu ihlallerin olmadığı yolunda Kurula tam bir kanaat
gelmesi hususunun varlığı aranmaktadır.

Şikayetçi dilekçesinde özetle; Reklam Özdenetim Kurulunun (RÖK) bünyesinde yer
alan reklam veren teşebbüslerin ve reklam alan yayın organlarının reklam pazarında büyük
paya sahip olması sebebiyle, reklam verenler ile reklam yayın organları arasındaki menfaat
ilişkisinin ön plana çıktığı, hatta Unilever’in bir çalışanının RÖK’de temsilci olarak bulunduğu,
şikâyete konu eylemin de benzer bir saikle RÖK’ün bilhassa endüstriyel dondurma

1 (1) Danıştay 13.Dairesinin 07.02.2011 gün ve E.2010-4155 ,K.2011-492 sayılı kararı
13-36/470-206
9 / 9

pazarında faaliyeti bulunan Unielever San. ve Tic. Türk A.Ş. (Unilever)’nin etkisi ile ve
objektif olmaktan uzak bir şekilde Fermet Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. (Fermet Gıda)’nın
ürününü ve reklamlarında yer alan ifadeyi sorgulamasına ve neticesinde sözde tavsiye
niteliğinde kararı ile reklamlarının durdurulmasına sebebiyet verdiği belirtilmektedir.

Olay Unilever ile RÖK veya RÖK üyelerinin kendi aralarında yaptıkları anlaşma
dolayısıyla da rakip faaliyetinin zorlaştırılması bağlamında 4054 sayılı Kanun’un 4.
maddesine, yine şikayete konu eylemlerin Unilever’in tek başına rakip faaliyetini
zorlaştırması kapsamında 4054 sayılı Kanun’un 6.maddesine aykırılık iddiası bağlamında
incelenmesi noktalarından doğmaktadır.

1-Olayımızda Reklam Özdenetim Kurulunun (RÖK)’ün yapısı, bağımsızlığı,
işleyişi kararlarının niteliği ve etkilerinin ne olduğu konusunda daha detaylı ve derinlemesine
bir inceleme yapılarak, gerçekten bu hususlar dikkate alındığında, rekabete aykırı sonuçlar
doğurabilecek nitelikte olup, olmadığı araştırılmasının,

2-Bilindiği gibi, Ülkemizde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun
17.maddesine göre kurulan Reklam Kurulunun görevleri aynı Kanunun 16.maddesinde
hükme bağlanmıştır. Her ne kadar Amerika ve Avrupa ülkelerinin birçoğunda Uluslararası
kurallara göre gayrı resmi nitelikte Reklam Özdenetim Kurulu (RÖK) benzeri kuruluşlar
bulunuyorsa da, aynı konuda görevli bir kamu otoritesi bulunması nedeniyle, anılan yapının
varlığı ve görevlerinin irdelenmesi, özellikle tarafsız bir oluşum meydana getirilmesi gerektiği
konusunda gerekli incelemenin yapılıp, en azından yapının düzeltilmesi için, bu konunun da,
şikayetçi, iddiaları da göz ardı edilmeksizin, detaylı ve etraflı bir şekilde incelenmesinin,

3-Yine, şikayetçi iddiası doğrultusunda, anılan kurulun kararlarının bağlayıcı
olmamasına rağmen, uygulamada reklamların kaldırılması sonucunu doğuran bu kararların
etkilerinin ne olduğu, gerçekten bu kurula bazı güçlü teşebbüslerin hakim olup olmadığı
hususlarının da araştırılmasının,

Yapılacak bir soruşturma sonucunda açıklığa kavuşturulması gerektiği inancındayım.

Kurulumuzun mezkur kararına karşı şikayetçi teşebbüs tarafından 4054 Sayılı
Kanun’un 55.maddesine göre iptali için yetkili idare mahkemesi nezdinde iptal davası
açılması halinde anılan kararın belirtilen açıklamalarımıza göre iptal edileceği kanısını
taşıyorum.
Yukarıda açıklamaya çalıştığım nedenlerle şikayetçi iddialarının, dosya içeriği belge
ve bilgiler karşısında; önaraştırmaya konu edilen olayın soruşturma açılmasına
gerek bulunmadığı yönünde kesin bir kanaate ulaşmaya yetecek ölçüde aydınlatılmadığı
anlaşıldığından, şikayet konusunun derinlemesine incelenmesi için şikayet edilen Unilever
San. ve Tic. A.Ş ile Reklam Özdenetim Kurulu (RÖK) hakkında 4054 sayılı Rekabetin
Korunması Hakkında Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılması görüşünde
olduğumdan aksi yönde alınan, anılan teşebbüs hakkında şikayetin reddi ile soruşturma
açılmasına gerek olmadığına ilişkin Kurulumuz çoğunluk kararına katılmıyorum.




Reşit GÜRPINAR
Kurul Üyesi



Full & Egal Universal Law Academy