Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 55, 157) (Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 8) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 7, 8)
E. 2007/292
K. 2007/354
T. 02.11.2007
Şikâyetli avukat hakkında, 16.04.2005 günlü yerel Odak Gazetesi ve Er TV.de yayınlanan haberler nedeniyle Avukatlık Yasasının 55., Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğinin 8., Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 8. maddelerine aykırı davrandığı iddiasıyla re’sen açılan disiplin kovuşturması sonucu Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat savunmasında, kazandığı Sayha Tekstil işçilerinin ücret alacağı ile ilgili dava hakkında haber yapılmak üzere basın mensupları tarafından bilgi istendiğini, bir gün önce sonuçlanan dava hakkında bilgi verdiğini, verdiği bilginin yargılama süreci ve sonucu hakkında olduğunu, reklâm amacı gütmediğini bildirmiş, suçsuz olduğunu bildirmiştir.
İncelenen dosya kapsamından, şikâyetli avukatın yerel Odak Gazetesine verdiği röportajda fotoğrafı ve “Genç avukatın büyük başarısı” başlığı altında “Sayha Holding’in Bolvadin kanadında hizmet veren Sayha Tekstil’in çalışanına 2002 yılından itibaren maaş vermediğini söyleyen Avukat Sibel Uğurluoğlu Ağustos ayında dava açtık. Davamız sonuçlandı. Hızlı sayılabilecek bir yargılama sürecinden sonra işçilerin maaşlarını, kıdem tazminatlarını ve iş yasasından doğan diğer alacaklarını almaya hak kazandık. Sıra tahsil aşamasına geldi. Başarımı ekibime ve çok çalışmama bağlıyorum.” şeklinde beyanda bulunduğu, yerel Er TV de yayınlanan 2 dakikalık görüntülü söyleşinin de aynı mahiyete olup, “ Genç yaşta bu kadar başarı nasıl, maaşını alamayanlar size mi gelsin” sorusuna “ Evet gelsinler, hepsine kapımız açık ” gibi beyanlarda bulunduğu görülmektedir.
Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı sorulan sorurlara verilen cevapların reklâm yasağı kapsamında değerlendirilmesinin özgürlükleri aşırı ölçüde kısıtlayacağı ve bunun insan hakları ile bağdaşmayacağı, şikâyetli avukat da suçsuz olduğunu bildirerek karara itiraz etmiştir.
Disiplin kovuşturmasının konusu, avukatın kendisine iş elde etmek için reklâm yapmak ve ün kazandırmaya yönelik davranışlardan kaçınması kurallarının ihlal edilip, edilmediğine ilişkindir.
Disiplin suçuna konu eylem, şikâyetli avukatın Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde kazandığı işçi alacakları ile ilgili davaların Yerel Odak Gazetesi ve Er TV de yayınlanarak haber yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Avukatlık Yasasının 55.maddesinin açık hükmüne göre, “Avukatların iş elde etmek için, reklâm sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları yasaktır.” Aynı şekilde, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 7 ve 8.maddelerine göre de, “Avukat, salt ün kazandırmaya yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır. Avukat, kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.” denilmektedir.
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğinin 8/b maddesinde, “Avukatlar, yaşamları, kazançları, mesleki faaliyeti hakkında “reklâm niteliğinde” yayınlarda bulunamaz, halen ya da eskiden takip ettiği, devam eden veya sonuçlanmış bir dava hakkında; dava ile özdeşleşip tarafların sözcüsü gibi hareket edemez, davanın hukuki boyutları içinde kalmak kaydıyla ve zorunlu haller dışında yazılı, işitsel ve görsel iletişim araçlarına ve internet'e görüntü, bilgi, demeç veremez, açıklama yapamazlar, denilmektedir.
İnceleme konusu olayda, şikayetli avukat hakkında gazete ve TV.de yayınlanan haberin, davanın sonuçlanmasından bir gün sonra yapılması karşısında, “zorunlu hal” kapsamı içinde değerlendirilemeyeceği, haberlerde şikayetli avukatın tek çalıştığı halde başarısını “Ekip çalışmasına bağlıyorum” şeklindeki beyanlarla davanın hukuksal boyutundan çok kendisine iş temin etmeye matuf reklam amaçlı sözlere yer verdiği görülmektedir.
Bu nedenlerle, şikayetli avukatın eylemi Avukatlık Yasasının 55., Türkiye Barolar Birliği Reklam Yönetmeliğinin 8/b, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 7 ve 8. maddelerine aykırılık teşkil etmekte olup, disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Şikayetli avukat tarafından incelemenin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş ise de; Avukatlık Yasasının 157/2 maddesi hükmü gereğince duruşma ancak işten ve meslekten çıkarma cezalarına itiraz halinde istek veya resen lüzum görülmesi hali ile sınırlı olarak yapılabilir. Bu nedenle duruşma isteminin de reddi gerekmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığı, sorulan sorulara cevap verilmiş olması nedeniyle suç oluşmayacağını, özgürlüklerin aşırı derecede sınırlandırılması ile durumun insan hakları ile bağdaşmayacağını bildirmiş ve karara itiraz etmiş ise de;
Elbette ki avukat da öncelikle insandır, temel insan haklarından yararlanması en doğal hakkıdır.
Ancak, reklam yasağı ile sınırlanan, mesleğin ticarileşmesi ve kamusal niteliğini kaybetme tehlikesidir. Nitekim gerek gazete haberi ve gerekse medyada Şikayetli avukat davadan çok kendi kişiliği ve büro çalışmasının niteliklerini ön plana çıkartarak reklam amaçlı davranmıştır. Bu nedenle Başsavcılığın itirazı da yerinde değildir.
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirme ve sicil duruma göre takdir olunan para cezasında hukuka aykırılık görülmemiş itirazların reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, Şikayetli avukat Sibel Uğurluoğlu ve Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine, Afyonkarahisar Barosu Disiplin Kurulunun “14 YTL PARA CEZASI VERİLMESİNE” ilişkin kararın ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy