Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:

(Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 27)

E. 2005/216

K. 2005/305

T. 30.09.2005 

Şikayetli avukatlar hakkında, “Baroya bildirimde bulunmaksızın şikayetçi avukat aleyhinde Söke Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundukları, şikayet sonucu açılan kamu davası ile Söke Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtıkları davayı da Baroya bildirmedikleri” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca şikayetli avukatların eylemleri sabit görülerek disiplin cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir. 

Şikayetli avukatlar savunmalarında, “Şikayet ve dava dilekçelerini vermeden, önce şikayetçi avukata bilgi vermenin yeterli olduğunu, Baroya bilgi verilmesi halinde dava konusu yapılan olayın üçüncü şahıslar tarafından duyulacağını ve bunun şikayetçi avukatın aleyhine bir durum yaratacağını, kurum avukatı olmaları sebebiyle kurumun talimatını yerine getirmek mecburiyetinde olduklarını” bildirmişlerdir. 

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetli avukatların, şikayetçi avukat aleyhine Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundukları, buna dayalı olarak Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldığı, şikayetçi aleyhinde icra takibinde bulundukları ve itirazın iptali davası açmış oldukları, şikayetli aleyhine yapılan dava ve icra başvurularından dolayı baroya yazı ile bilgi vermedikleri anlaşılmıştır. 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 27/2. maddesine göre, “Bir avukat, bir başka avukata karşı asil yada vekil sıfatı ile takip edeceği davayı kendi barosuna bildirir.” 

Maddenin amacı, avukatla avukat ve/veya avukat ile iş sahibi arasında çıkan uyuşmazlığın baronun bilgisi ve öncülüğünde sulh yolu ile çözümlenmesi için baronun uyuşmazlıkla ilgili bilgi edinmesini sağlamak olduğu gibi, aleyhine dava açılan avukatın davaya konu eylem veya işleminin baroca değerlendirilip, gerekirse re’sen disiplin soruşturmasını açılmasını sağlamaktır. Görüldüğü gibi bildirimin amacı, avukatı kontrol olmayıp, avukatlık onuru ve meslek düzeninin korunmasında baro organlarını daha aktif ve mesleki dayanışmaya zarar verecek uyuşmazlıkları gerekirse sulhen çözümlemekle sorumlu kılmak, avukatlık mesleğine olan saygı ve güvene uygun biçimde davranılmasını sağlamaktır. Madde ile getirilen yükümlülükle, avukatlar arasındaki dayanışmayı temin eden etik değerlerin korunması ve meslektaşlar arasındaki sorunların mümkün olduğu kadar baro bünyesinde çözümlenmesi amaçlanmıştır. 

Bu nedenlerle, şikayetli avukatların, Baroya bilgi verilmesi halinde, dava konusu yapılan olayın üçüncü şahıslar tarafından duyulacağı yolundaki savunması yerinde görülmemiştir. 

Şikayetli avukatlar, şikayetçi avukata bildirim yapıldığını savunmuşlardır. TBB Meslek Kuralları’nın yukarıda açıklanan 27/2. maddesine göre, Baroya yapılacak bildirimin yazılı olarak yapılması zorunlu olduğundan, şikayetli avukatların bu yöne ilişkin savunmaları da kabul edilmemiştir. Ayrıca şikayetlilerin kurum avukatı olmaları sebebiyle şikayet ve dava açmak zorunda oldukları yönündeki savunmaları da yukarıda açıklanan meslek kuralına aykırı hareket etmelerini gerektirir bir haklılık doğurmamaktadır. 

Böylece, şikayetli avukatların, şikayetçi avukat aleyhine Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları şikayet, açılan kamu davası ile yapılan icra takibi ve icra hakimliğinde açtıkları davayı baroya bildirmemelerinden ibaret eylemleri disiplin suçunu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunun yaptığı değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.

 Sonuç olarak, itirazların reddi ile, Aydın Barosu Disiplin Kurulunun her üç şikayetli avukat hakkında vermiş olduğu “uyarma” cezasının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy