Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 55) (Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 1) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 8)
E.2013/101
K.2013/514
T.13.07.2013
Şikâyetli avukat hakkında dosyada örneği bulunan “…” başlıklı belgede “… ve çevre il ve ilçelerde faaliyet göstermekte olan … Hukuk Bürosunun yeni ofisinin tanıtımının ve mesleki faaliyette dolan 30. Yılın tanımının yapıldığı dokümanı sizlerle paylaşmanın büyük onur ve mutluğunu yaşıyoruz. Şahsım ve çalışma arkadaşlarımın temsil ettiğiniz grup faaliyetlerinizle ilgili olarak, bölgemizdeki adli, idari ve icra takip faaliyetlerinde her tülü mesleki üretkenlik, işbirliği ve dayanışmaya hazır olduğumuzun bilinmesini arz ederiz. Saygılarımızla. Av. A.Ş.” imzalı matbu evrak ve 23.02.2011 tarihli  “Sn. A.V.Ş. Hukuk Bürosunun yeni ofisinin tanıtımının ve mesleki faaliyette dolan 30. yılın tanımının yapıldığı dokümanı sizlerle paylaşmanın büyük onur ve mutluğunu yaşıyoruz. Saygılarımla. Av. A.Ş.” imzalı yazılı belge ve ekindeki dokümanlarla TBB Reklam yasağı Yönetmeliği’nin 6 ve 8. maddelerine aykırı davrandığı iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat savunmalarında özetle; Yeni büro ve adres değişikliğini bildirmesinin disiplin suçu olmayacağını,  kaldı ki Reklam Yasağı Yönetmeliği’ni 12. maddesi gereği ihtar yapılmadan disiplin cezası verilemeyeceğini bildirmiş kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi gereği cezan kaldırılmasını istemiştir.
Dosyadaki belgeler ve Şikâyetli avukatın savunmasından reklam nitelikli dokuman ve mektupların müvekkilleri ve hiç tanımadığı kişilere iş temini amacıyla gönderildiği tartışmasızdır.
Her ne kadar reklam yasağı yönetmeliğinde ihtar gibi bir düzenleme varsa da, TBB Meslek Kuralları madde 8, “Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.” Hükmü de asla göz ardı edilmemelidir.
Eylemle ilgili ulusal ve uluslar arası düzenlemelere bakıldığında;
11 Ağustos 1341 (1925) tarihli İstanbul Barosu Dâhili Nizamnamesi m. 35, “Bir şahsın veya bir şirket veya dairci resmiyetin vekâletini kendisine tevdi ettirmek için avukatların mümafıi haysiyet teşebbüsat ve münasebatta ve müvekkil celbi zımnında cerait ve vesaiti saire ile ilanatta bulunmaları ve küşat ettikleri yazıhanelerine kendi isim ve unvanlarından başka evsaf izafe eylemeleri memnudur”.
Amerikan Avukatları Ahlak Yasası M. 27, “Avukatın sirküler veya diğer vasıtalı veya vasıtasız yollarla reklam yapması yasaktır”,
Uluslararası Barolar Birliği’nin 1956 Oslo toplantısının 8. No.lu kararı, “Reklama başvurmak, avukatlık vakar ve şerefi ile bağdaşmaz”,
Vod Kantonu Meslek Kuralları M. 4, “Avukat, reklam sayılabilecek her şeyden kaçınmağa mecburdur. Mesleki faaliyetinin üstüne kamunun dikkatini çekmek için davaları hakkında yayında bulunamaz”,
Paris Barosu İç Yönetmeliği M. 37, “Reklam niteliğindeki her davranış yasaktır”,
Romanya Avukatlık Yasası M. 88, “Avukatın gerek sözle ve gerek mektuplarla, sirkülerle ve sair ilan vasıtaları ile hizmet arz etmesi yasaktır” hükümleri,
Ulusal ve uluslararası uygulamanın da, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. Maddesinde belirtildiği üzere, “avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir”, yönünde olduğunu göstermektedir.
Genel olarak reklam, kamunun tümünün veya bir kesiminin ilgisini çekerek yarar sağlamak amacıyla herhangi bir yoldan yapılacak tanıtma faaliyeti olarak ifade edilebilir. Bu sebeple reklam “serbest rekabet” kavram ve kuralları içinde yer alır. Oysa avukatlar rakip değil, adaletin gerçekleşmesinde sav, savunma ve karar üçlüsünde yargının kurucu unsuru olarak görev alan, adaletin yardımcısıdırlar.
Görüldüğü üzere, ülkemizde olduğu gibi, uluslararası uygulamada da, avukatın kendine iş sağlama yönündeki reklam yasağı ile ilgili hükümler, bir kamu hizmeti olan avukatlık mesleğini iş temini konusunda meslektaşlar arasında haksız rekabetin yaratılması, mesleğin ticarileşmesi ve avukatın iş sahipleri karşısında bağımsızlığını kaybetme tehlikesine karşı korumak için getirilen kurallar olduğu açıktır.
Vekil-müvekkil ilişkisi olmayan üçüncü kişilere gönderilen mektup içeriği de gönünde bulundurulduğunda “bölgemizdeki adli, idari ve icra takip faaliyetlerinde her tülü mesleki üretkenlik, işbirliği ve dayanışmaya hazır olduğumuzun bilinmesini arz ederiz. Saygılarımızla.”  beyanıyla salt iş temini için avukatlığın bağımsızlığı ilkesinin unutulduğu da ayrı bir gerçektir. 
Avukat kendisini çalışmasıyla, bilgisiyle, işlerine gösterdiği dikkat ve özenle tanıtır. Bağımsızlığı, kendine ve mesleğine olan saygısı, kendisini müşteri aramaktan men eder.
“Avukat iş arkasından koşmaz, iş avukatın arkasından koşar” temel ilkemiz olmalıdır.Bu sebeplerle şikâyetlinin iş temininin temel amaç olduğu içeriği ile de tartışmasız olan mektubu göndermesi, Avukatlık Yasası 55. , Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 1. Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. Maddesine aykırılık oluşturduğundan, …Barosu Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli ve tayin olunan cezada hukuka aykırılık görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli Avukat A.Ş.” itirazının reddine, … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin kararın ONANMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy