Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 38/A) (7201 S. K. m. 35) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 2, 3, 4)
E. 2006/366
K. 2006/442
T. 08.12.2006
Şikayetli Avukat hakkında “Daha önce yaptığı takipte borçlunun gerçek adresine tebligat yaptırdığı halde bir sonraki takipte müvekkilinin talimatı ile farklı bir adrese tebligat yaptırarak takibin kesinleşmesine sebebiyet verdiği, böylece Avukatlık Yasasının 34, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 2, 3 ve 4. maddelerine aykırı davrandığı” iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli Avukat, İstanbul 2.İcra Müdürlüğü’nün 2004/950 Esas sayılı dosyasında alacaklı B. İnşaat Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti. olduğunu ve takibin 19.12.2000 tarih ve 08631 no.lu faturaya dayanan ilamsız, İstanbul 2.İcra Müdürlüğü’nün 2004/6888 Esasa sayılı dosya alacaklısının A.B. olup elden verilen paraya müsteniden açılan ilamsız takip olduğunu,
Her iki dosya da, alacaklı, alacak miktarı ve sebebinin farklı olduğunu, isim benzerliğinden dolayı ayrı adreslere tebligat gönderilmiş olacağı gibi. 2.İcra Müdürlüğü’nün 2004/6888 Esas sayılı dosyasında borçlu adresinin başka olduğunu müvekkiline bildirmesine karşın, yazılı talimat ile “….” adresine tebligatın gönderilmesinin istendiğini, müvekkilinin talimatına uygun olarak hareket etmiş olması sebebiyle herhangi bir kurusunun bulunmadığını bildirmiş, suçsuz olduğunu savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından; İstanbul 2.İcra Müdürlüğü’nün 2004/950 Esasta Şikayetçinin “…….” adresine tebligat gönderildiği ve Şikayetçi tarafından itiraz edilmesi sebebiyle takibin kesinleşmediği,
İstanbul 2.İcra Müdürlüğü’nün 2004/6888 Esas sayılı takipte alacaklı A.B. tarafından ödeme emrinin “….” adresine tebligat çıkartılması için talimat verildiği,
Şikayetli avukatın 29.09.2004 günlü savunma dilekçesinde, “Biz de kendisine başka bir dosyadan borçlunun adresini bildiğimizi ve adresinin değiştiğini beyan etmemiz üzerine borçluya ödeme emrinin “….” adresine göndermemiz hususunda yazılı talimat vermiştir. Sayın Baro Başkanlığının da malumatı olduğu üzere vekil müvekkilinin talimatı doğrultusunda hareket etmek durumundadır.” dediği,
İstanbul 2.İcra Mahkemesi’nin 21.107.2004 gün 2004/913 Esas, 2004/1084 Karar sayılı karar gerekçesinde “ İstanbul 2.İcra Müdürlüğü’nün 2004/950 takip sayılı dosyasında, önceki takipte gönderilen ödeme emri borçluya usulen tebliğ edildiği halde, aynı alacaklı vekili bu kez 2004/6888 sayılı takip sayılı dosyada borçlunun adresini önceki adresten farklı olarak göstermiş, ödeme emrinin bila tebliğ dosyaya dönmesi üzerine vergi dairesince bildirilen adres yazılmak suretiyle Tebligat Yasasının 35.maddesine göre borçluya tebligat yapılmıştır. Alacaklı vekili borçlunun 27.01.2004 tarihinde tebligat yapılan adresini bildiği halde bu adrese ödeme emri tebliği gerekirken, adres araştırması yapılması ve vergi dairesinin 16.02.2004 tarihli cevabi yazısında; borçlunun 31.12.1993 tarihi itibarıyla faaliyetine son verdiğinin bildirildiğine göre vergi dairesinde bildirilen adresine Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebligat çıkarması usulsüzdür” denilerek ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Şikayetli Avukatın savunması ve Yargı kararı ile eylemin gerçekleştiği tartışmasızdır.
Avukatlık Yasasının 34.maddesi “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Avukatlık Yasasının 38/A maddesi, Avukat, “Kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu kanısına varırsa.” teklifi reddetmek zorundadır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 2.maddesi “ Mesleki çalışmasında Avukat bağımsızlığını korur; bu bağımsızlığı zedeleyecek iş kabulünden kaçınır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3.maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4.maddesi, “Avukat mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranışlardan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Dosya kapsamından, 2.İcra Müdürlüğü’nün 2004/950 esastaki takibin kesinleşmemesi sebebiyle ayrı belgelerle de olsa bir başka adrese tebligat çıkartıldığı ve usulü işlemlerin gıyapta tamamlanması suretiyle haciz yapıldığı tartışmasızdır.
Müvekkilin talimatı olsa dahi, Avukatın haksız teklifi red ve ikinci icra takibini açmaması kamunun avukatlık mesleğine olan güveni ve doğruluk ilkesinin gereğidir.
Kaldı ki, Avukatın bağımsızlığı ilkesi gereği, Avukat müvekkilinin her dediğini yapmak zorunda da değildir.
Bu sebeplerle eylemin disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirmede isabetsizlik görülmemiş, aleyhe itiraz olmaması sebebiyle tayin olunan kınama cezanın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli Avukat O.N.'nin itirazının reddine, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun Kınama cezası verilmesine ilişkin kararın ONANMASINA katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy