Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3)
E. 2006/205
K. 2006/281
T. 28.07.2006 
Şikayetli avukat hakkında, Cide Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülmekte olan 2003/163 Esas sayılı, “yola vaki müdahalenin önlenmesi” davasının 27/12/2004 günlü duruşmasında avukatın karşı tarafla sulh antlaşması yaparak dosyayı işlemden kaldırdığı ve 11/04/2005 günlü kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, işlemlerden vekil olarak şikayetçiye bilgi verilmediği iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat, müvekkilin amacına ters düşebilecek bir şekilde ve talimat almadan hareket etmediğini, tüm gelişmelerden müvekkilinin haberdar olduğunu, istediği yolun anlaşma ile kararlaştırılan şekilde açıldığını, yolun halen mevcut olduğunu belirterek herhangi bir ihmal ve kusurunun bulunmadığını, vekaletnamede sulh yetkisi olmadığı için davayı müracaata bıraktığını savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından; Cide Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2003/163 Esas sayılı dava dosyasının 27/12/2004 tarihli duruşma tutanağında, “Davacı vekili ile davalı birlikte söz alarak, aramızda sulh anlaşması yaptık. Bilirkişilerin raporlarında davalının şu an kendi taşınmazı içerisinde kalıp, evin kuzeyinde son olarak kadastro bilirkişisi Fatih Akgün’ün 13/02/2004 tarihli krokili raporunda (A) olarak gösterilen yolun Şaban Koç ve diğer taşınmazlarca yol olarak kullanılmasına, dava öncesinde parsel yol olarak bırakılan ve krokide (C) olarak geçen yolun davalı tarafından kullanılmasına, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalıdan istenmediği konusundaki sulhumuzun ve bu konudaki anlaşmamızın zapta geçirilmesine ve aramızda sulh yapılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istiyoruz.” dedikleri ve zaptın taraflarca imzalanarak davanın müracaata bırakıldığı ve Mahkemenin 2006/79 Karar ve 11/04/2005 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun; şikayetli avukatın müvekkilinden yazılı talimat almadan, karşı tarafla sulh anlaşması yaparak davayı takipsiz bırakmış olmasının disiplin suçu oluşturup oluşturmadığına ilişkindir.
Avukatlık Yasası’nın 34 üncü maddesi; “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 üncü maddesi; “Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işini tam bir sadakatle yürütür.” hükümlerini amirdir.
Avukatlar mesleki faaliyetlerini yürütürken, kamunun mesleğe olan güvenini sarsan eylem ve işlemlerden kaçınmak zorundadır. Bu çerçevede avukatlar müvekkillerinin davada sulh olmak veya davayı müracaata bırakmak gibi hususları yerine getirirken yazılı talimat almalıdırlar.
Bir avukatın vekaletnamesinde sulh yetkisi olmadığı halde, karşı tarafla sulh anlaşması yapması veya bu sonucu doğuracak şekilde davranması meslek kurallarının ihlali anlamındadır. Kaldı ki, vekaletnamede yetki de olsa, bu yetki, yetkinin kullanımı esnasında ilgili kamu kurumu ve kuruluşunu işlem hususunda bağlayıcı bir husustur. Bir haktan vazgeçme sonucunu doğuran işlemlerde, iş sahibinin yazılı muvafakatinin alınması zorunludur.
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunca şikayetli avukatın eyleminin Avukatlık Yasası’nın 34 üncü ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 üncü maddesindeki “özen ve güven” ilkelerine aykırı olduğu ve bu nedenle disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin hukuksal değerlendirmede isabetsizlik görülmemiş, aleyhe itiraz olmadığından kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli Av. F. A. G.’nin itirazının reddine, Kastamonu Barosu Disiplin Kurulu’nun uyarma ezası verilmesine ilişkin 03/02/2006 tarih ve 2005/3 Esas, 2006/2 Karar sayılı kararın, aleyhe itiraz olmadığından, onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy