Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 38, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 36) 
E. 2012/479
K. 2013/26
T. 01.11.2013
Şikayetçilerin 04.08.2008 tarihinde …Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünde şüpheli olarak ifadeleri alınırken müdafii olarak şikayetli avukatın görev üstlendiği, 500,00.-TL. sı vekalet ücreti aldığı, daha sonra şikayetçiler hakkında … 1. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada şikayetli avukatın karşı taraf müştekiler vekili olarak görev üstlendiği, yine aynı şekilde …Asliye Hukuk Mahkemesinde derdest olan ve aleyhlerine açılan davada da karşı taraf vekili olarak davayı takip ettiği, iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçunu oluşturmadığı kanaati ile disiplin cezası tayin edilmemiş, karara karşı şikayetçilerden … … ... tarafından itiraz edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmalarında, CMK görevlisi olarak nöbette olduğu gün şikayetçiler hakkındaki kooperatifi şahsi amaçları için kullandıkları, yapı ortaklığının aidatlarını farklı usullerle yapıldığı ve genel olarak bu kişilerin usulsüzlük yaptıkları gibi gerekçelerle suçlanmaları üzerine görev üstlenerek sorgularında bulunduğunu, görevinin o aşamada sonlandığını, aradan uzun bir süre geçtikten sonra 53 kişinin bürosuna gelerek şikayetçilerin yönetimde olduğu kooperatifte bir takım işlerin yapılmadığı veya eksik ve hatalı yapıldığından bahisle müracaatları üzerine vekaletlerini alarak bu defa savcılık nezdinde şikayette bulunduğunu ve tazminat davası açtığını, bu işlemlerin aynı zaman dilimi içinde olmadığını ve aynı konuda da olmadığını bildirmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetçiler hakkında Mehmet Emin Sitil isimli şahsın zimmet, Kooperatifler Kanununa ve Vergi Usul Kanununa muhalefet sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayette bulunması üzerine şikayetli avukatın CMK görevlisi olarak şikayetçilerin Emniyet Müdürlüğündeki sorgusunda 08.04.2008 tarihinde hazır bulunduğu, sorguda suçlamaları kabul etmediğini beyan ederek sorgu tutanağını imzaladığı,
Daha sonra 53 kişinin vekaletnamesi ile şikayetçiler hakkında “zimmet, dolandırıcılık, sahtecilik” suçlamalarıyla Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 05.02.2009 tarihinde şikayette bulunarak şikayetçilerin cezalandırılmasını talep ettiği,
Şikayeti değerlendiren savcılık makamının 02.02.2011 tarihli iddianamesi ile şikayetçilerin Kooperatifler Yasası ile TCK. nun 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasının talep edildiği, iddianamenin 11.02.2011 tarihinde ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabulüne karar verilerek 2011/29 esasa kaydının yapılarak duruşmalara başlandığı,
… 1.Ağır Ceza Mahkemesinde 2011/29 esasa kaydedilerek yargılamaya başlanan dosyanın şikayetçileri … … … ile … …’ın “ Zimmet, Görevi Kötüye Kullanmak “ suçlamaları ile şüpheli sıfatıyla yargılanmaya başladıkları, şikayetli avukatın CMK. Görevlisi olarak hazır bulunarak işbu dosya şikayetçilerini savunduğu ve şikayetçisinin Mehmet Emin Sitil olduğu suçlamalarla ilgili gerekli soruşturma yapıldıktan sonra bu dosyada şikayetli avukatın şikayetçi olduğu ve … 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2011/29 esasa kayıtlı dosya ile birleştirilmiş olduğu,
Her ne kadar Ağır Ceza Mahkemesinin tensip zaptında şikayetli avukatın şikayetçilerden … … …’inde vekili olduğu görünüyor ise de vekaletnamesinin bulunmadığı, bu yanlışlık adı geçen kişinin şikayeti ile şikayetli avukatın şikayeti sonucu açılan davaların birleştirilmesi sonucu olduğu, bu konuda adı geçen kişinin de mahkemeye verdiği 15.02.2012 tarihli dilekçesiyle duruma açıklık getirmiş olduğu,
…1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/ 29 Esasında kayıtlı olarak devam eden yargılamaya şikayetli avukatın 22.02.2012 tarihinde dilekçe vererek müdahillik görevinden çekilme talebinde bulunduğu, bu talebinin 23.02.2012 tarihli duruşmada dikkate alındığı ve bu duruşmaya kadar şikayetli avukatın bahis konusu davada şikayetçi olan 53 müvekkili adına görev üstlenerek işbu dosya şikayetçileri aleyhine görev üstlenmiş olduğu, belirlenmiştir.
Şikayetli avukat ayrıca yine bu dosyanın şikayetçileri aleyhine … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 03.07.2009 tarihinde tazminat talepli ve tedbir talepli 2009/ 347 Esasa kayıtlı davayı açarak 53 müvekkilinin vekalet görevini üstlenmiş olup bu davada halen derdesttir.
Şikayetli avukatın CMK görevi nedeniyle aldığı ücretin dışında ayrıca şikayetçilerinde 500,00.-TL. sı vekalet ücreti verdiği iddiası mevcut ise de bu konuda dosyada şikayetçilerin iddiasının dışında bir belge ve bilgi bulunmamaktadır.
Şikayetli avukat, CMK nöbeti sırasında üstlendiği görev ile daha sonra 53 müvekkili adına şikayette bulunduğu olayın aynı konuda olmadığını ve aynı zamanda da gerçekleşmediğini ileri sürmekte ise de, 08.04.2008 tarihinde şikayetçiler zimmet ve benzeri suçlarla suçlanmış, olayın üzerinden bir süre geçtikten sonra bu defa şikayetli avukat 53 müvekkili adına yine aynı suçlamalarla işbu dosyanın şikayetçileri aleyhine savcılık nezdinde şikayette bulunmakla haklarında dava açılmış, diğer şikayet dosyası da bu dosya ile birleşmiştir. Bu nedenle suçlamalar aynı olup şikayetli avukatın her iki tarafta da görev üstlendiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır..
1136 sayılı Avukatlık Yasasının altıncı kısmında yer alan 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve Avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdürler “ 134. maddesi “ Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlara, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”,
Avukatlık Yasasının 38/b.maddesi, “Aynı işte menfaati zıt tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa, teklifi reddetmek zorunluluğundadır .”,
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “ Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür. “ 4. maddesi ise “ Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. “,
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 36.maddesi , “Bir anlaşmazlıkta, taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukat yararı çatışan öbür tarafın vekaletini alamaz, hiçbir hukuki yardımda bulunamaz.” hükümlerini içermektedir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 03.10.2000 tarih ve 2000/6961–7836 sayılı kararında da, “Avukatlık, karşılıklı güven ve sadakat isteyen bir meslek olup, vekalet de bu inanç doğrultusunda verilir. Davalı avukat, davacının bu inancını kötüye kullanarak hasım tarafın kendisini vekil tayin etmesine karşı koymamış, onun vekilliğini üstlenmiştir. Bu durum müvekkil davacının davalı avukatına karşı beslediği güvenin sarsılmasına neden olduğunun kabulünde duraksamaya yer yoktur. O nedenle davacı müvekkil salt bu nedeni ileri sürmek suretiyle dahi azilde haklıdır.” denilmek suretiyle Avukatlık Yasasının 38/b ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 36. maddesinin, salt öğrenilen sırların önceki müvekkile karşı kullanılmasını önlemek amacıyla değil, karşılıklı güven ve sadakat nedeniyle de konulmuş bulunduğunu açıkça belirtmektedir.
Avukat, menfaat çatışması olan işte, her iki tarafın da haberdar olması, hatta rıza gösterilmesi halinde bile menfaati zıt olan tarafın vekaletini alamaz. Aksi takdirde, taraflardan her biri yeterli savunulmadığı duygusuna kapılır ki, bu da avukata duyulması gereken güveni kökten sarsar.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 2.maddesinde, "Mesleki çalışmasında avukat bağımsızlığını korur; bu bağımsızlığı zedeleyecek iş kabulünden kaçınır " denilmekte, her ne sebeple olursa olsun, avukatın kendine karşı da bağımsızlığını korumak durumunda olduğu açıkça bildirilmektedir.
Avukatlık Kanununun 136/ 1 maddesi “ Bu kanunun avukatların hak ve ödevleri ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara uymayanlar hakkında ilk defasında en az kınama, tekrarında, davranışın ağırlığına göre, para veya işten çıkarma cezası ..... uygulanır.” Hükmünü taşımaktadır.
Şikayetli avukatın eylemi Avukatlık Yasasının 34, 38/b.maddesi ile Türkiye Barolar Birliği Meslek kurallarının 2, 3, 4 ve 36.maddelerine aykırı olmakla eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Bu nedenlerle, Adıyaman Barosu Disiplin Kurulunun şikayetli avukat hakkında “Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararında hukuki isabet görülmemiş, kararın kaldırılarak şikayetli avukatın eylemi aynı zamanda Avukatlık Yasasının 34 ve 38/b maddesine de aykırı olmakla Aynı Yasanın 136/1.maddesi uyarınca en az kınama cezası tayini gerektiğinden, başkaca araştırılacak ve incelenecek bir hususta bulunmadığından şikayetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçinin itirazlarının kabulü ile … Barosu Disiplin Kurulunun şikayetli avukat hakkındaki “Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına “ ilişkin 19.04.2012 tarih 2012/1 Esas, 2012/1 Karar sayılı kararın KALDIRILARAK Şikayetli Avukat … …’in KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy