Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 4, 5)
E: 2011/171
K: 2011/452
T: 22.07.2011
İtiraz süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşüp düşünüldü;
Şikayetli avukatın, Maltepe Belediyesinin genel temizlik hizmet alımı ihalesini alan A Tic. Ltd. Şti. personeli olan müvekkilleri; Gülcan ve Sinan’ın iş sözleşmelerinin bu şirket tarafından fesih edilmesi üzerine, 05.05.2009 tarihinde müvekkili ile birlikte Maltepe Belediye Başkanlığı Küçükyalı kültür merkezine gelip bu yerde görevli Erdoğan odasına kapıyı çarparak girip “kafanıza göre adam atamazsınız, bütün basın görevlilerini buraya çağırırım, binayı başınıza yıkarım.” Sözleriyle bağırdığı iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulu’nca eylem sabit görülemeyen disiplin cezası tayin edilmemiştir.
Şikayetli savunmasında özetle; Müvekkilleri Gülcan ve Sinan iş sözleşmesinin A. Tic. Ltd. Şti. tarafından darp edildiklerini söyleyip kendisinden hukuki yardım istemeleri üzerine Maltepe Belediyesi Kültür Merkezi’ne gittiğini, yetkililerle görüştüğünü, iş akdinin sona erdiğine ilişkin müvekkiline herhangi bir tebligat yapılmadığını, ayrıca darp edilmeleri nedeniyle yasal yollara başvuracağını söyleyerek merkezden ayrıldığını, belediye personeli Erdoğan herhangi bir hakaret ve tehdit etmediğini bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu şikayetlinin konusu sözleri sarf etmediğine ilişkin tanık dinletmek istediğinden, kovuşturmayı res’en duruşmalı olarak yürütmüş ve şikayetli avukat duruşmada tanık dinletmekten vazgeçmiştir. Kurul, hakaret anlamına gelecek sözlerin sarf edildiğine dair bir belge bulunmadığından disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Karara şikayetçi avukat itiraz etmiştir.
Şikayetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemiyle ilgili olarak Kartal Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulunulmuş, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 11.03.2010 günlü “olur”u ile soruşturmanın açılmasına, Adalet Bakanlığı’nın 27.06.2010 günlü “olur”u ile şikayetli avukatın iş akitlerine son verilen müvekkillerin durumu ile ilgili görüşme yapmak üzere gittiğini, kültür merkezinde yaşadığı tartışma sırasında birtakım işlerin yapılacağını belirtmek amacıyla söylemiş olduğu bahse konu sözlerin kovuşturma izni verilmesini gerektirir mahiyette olmadığı, ancak söylediği icapsız sözlerin ve sergilediği davranışların ifa ettiği meslek kuralları ile bağdaşmayacağının kabulü ile disiplin yönünden gereğinin merciince takdir edilmesinin uygun olacağı bildirilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; şikayetli avukatın müvekkillerinin iş akdine son verilmesi üzerine Belediye Başkanlığına giderek kültür merkezinde görevli Erdoğan odasına kapıyı çarparak girdiği, “kafanıza göre adam atamazsınız, bütün basın görevlilerini buraya çağırırım, binayı başınıza yıkarım.” Sözleriyle bağırdığı Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma fezlekesinde de yer alan tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Şikayetli avukat, icapsız sözler söylemediği konusunda tanıkları bildirip, daha sonra tanık dinletmekten vazgeçmesi nedeniyle bu hususun akside kanıtlanamamıştır.
Avukatlık Yasası’nın 34. maddesinin göndermesi ile, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesinde “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek hür türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır” 5. maddesinde “avukat, yazarken de konuşurken de düşüncelerini olgun ve objetif biçimde açıklamalıdır.” Kurallarına yer verilmiştir. Şikayetli avukatın müvekkillerini konuma için “kafanıza göre adam atamazsınız, bütün basın görevlilerini buraya çağırırım, binayı başınıza yıkarım.” Bu sözleri yersiz ve icapsız sözler olup, avukatların özel hayatlarında dahi titizlikle korumak zorunda olduğu meslek itibarı, vakarı ve ağırlığı ile bağdaşan bir davranış ve tavırlar değildir.
Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulunun kararında hukuki isabet bulunmamış “disiplin cezası verilmesine ilişkin kararın” kaldırılarak, yeniden incelemeyi gerektiren bir husus da bulunmadığından, şikayetli avukatın uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak; şikayetçi vekilinin itirazının kabulü ile İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin kararın KALDIRILMASINA, şikayetli avukat İsmail’in UYARMA cezası ile cezalandırılmasına katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy