Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3)
E: 2005/223
K: 2005/311
T: 30.09.2005 
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp, düşünüldü:
Şikayetli Avukatın açtığı davada, usulsüz tebligat yaptırdığı, alınan mahkeme kararına dayanılarak icra takibi yaptığı, Şikayetçiye icra emrini usulsüz olarak tebliğ ettirdiği, 135.000.000.-TL. sı mahkeme harcını icra emrinde mükerrer olarak talep ettiği, yasal faiz talep edilmesi gerekirken daha yüksek oranda faiz talebinde bulunduğu, ihtiyati haciz kararı alınmamasına rağmen icra emrinde ihtiyati haciz masrafı talep ettiği, haricen tahsil ettiği 1.000.000.000.-TL.sını icra dosyasına bildirmeyerek alacağın tümü üzerinden takibe devam ettiği iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli Avukat savunmasında, "tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ihtiyati haciz masrafının matbu evrak olması sebebiyle sehven icra emrine yazılmış olduğunu daha sonra bunu düzelttiğini, haricen ödenen aranın ise borçlu tarafça ödenmeyip, müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu, faizlerin çok sık değişikliğe uğradığından % 55 yerine % 60 olarak talep edildiğini % 5'lik farkın bu sebeple hatalı olarak talep edilmesine rağmen sonradan düzeltildiğini" bildirmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, Şikayet»» Avukatın, Şikayetinin vekili olduğu şirket aleyhinde açtığı davanın kabulü üzerine, ilama dayalı olarak icra takibi başlattığı, alınmış ihtiyati haciz karan olmamasına rağmen, icra emrinde ihtiyati haciz masrafı ve yasal faizin üstünde faiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
İcra emrinde, Şikayetlinin fazla faiz talebi ve ihtiyati haciz kararı olmamasına rağmen ihtiyati haciz masrafı talebinde bulunması sebebiyle Şikayetçinin icra hakimliğinde açtığı dava, sonucunda 402.818.156.-TL. sı fazla para talep edildiği tespit edilmiş ve bu miktar için icra takibinin iptaline karar verilmiştir.
Şikayetlinin imzasını taşıyan 26.5.2003 tarihli belgede ise, Şikayetlinin icra dosyasına mahsuben 1.000.000.000.-TL.sı tahsil etmesine rağmen, ödenen miktarı icra dosyasına bildirmeyerek 29.5.2003 tarihinde icra dosyasına açtığı taleple alacağın tamamı üzerinden borçlunun taşınır mallarının haczini talep ettiği, 03.06.2003 tarihinde Şikayetçi Avukatın Yargıtay'dan icranın geri bırakılması için icra dosyasındaki miktarın tamamını dosyaya yatırmak zorunda kaldığı, Şikayetli Avukatın bu işlemler tamamlandıktan sonra 05.06.2003 tarihinde haricen tahsil etmiş olduğu parayı icra dosyasına bildirdiği," dosyamız içindeki icra takip dosyası ve diğer belgelerden anlaşılmıştır."
Avukatlık Yasasının 34. maddesi, avukatların, yüklendikleri görevlerini bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak zorunda olduklarını hüküm altına almıştır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi de, avukatların mesleki çalışmamı kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde işine tam bir sadakatle yürütmeleri gerektiğini düzenlemiştir.
Şikayetli Avukatın, başlattığı icra takibinde, mükerrer harç ve faiz talep etmiş olması, alınmamasına rağmen ihtiyati haciz giderlerinin tahsili isteminde bulunması, haricen icra dosyasına mahsuben para tahsil etmesine rağmen, icra dosyasına bildirmeyerek, alacağın tamamı üzerinden haciz talep etmesi, Baro Disiplin Kurulunun gerekçesinde kabul edildiği gibi "Avukat mesleğinin yerine getirilmesiyle ilgili kuralları iyi bilmek, özümsemek ve bu alanda yapılan değişiklikleri de tüm olanaklarını kullanarak izlemek zorundadır. Duymama, bilmeme gibi özürler avukatlıkta mazeret olarak kabul edilemez" şeklindeki kabulü gibi hiçbir zaman sehven yapılmış bir hataya bağlanamaz.
Bu nedenlerle, Şikayetlinin eylemi Avukatlık Yasasının 34 ve TBB. Meslek Kurallarının 3. maddesine aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirmede bir isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, itirazın reddi ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun Şikayetli Avukat hakkında tayin ettiği "Kınama" cezasının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy