Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 55, 134, 136) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 2, 3, 4, 7, 8)
E. 2014/748
K. 2015/14
T. 03.01.2015 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli avukatın, şikâyetli hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/270 Sor. Sayılı dosyasında vekilliğini yapmak üzere anlaştığı, kendisine PTT yoluyla 08.04.2013 tarihinde 3.000.00 TL ücret havale edildiği, Avukatlık Sözleşmesi imzalandığı ancak bir suretinin şikâyetçiye verilmediği, aradan geçen süreye rağmen tazminat davası açılmadığı, kendisine bilgi verilmediği, Savcılıkça aleyhinde dava açılmadığı ve soruşturmanın safahatı hakkında bilgi verilmediği için güven ilişkisinin bozulduğu gerekçesi ile 27.06.2013 tarihinde şikâyetliye azilname gönderildiği, aynı gün keşide edilen ihtarname ile de havale ettiği 3.000.00 TL’sinin iadesinin talep edildiği, şikâyetli avukatın bu ihtarnameye 10.07.2013 tarihli cevabi ihtarla tazminat davası konusunda anlaşma olmadığı, sadece ceza davası ve danışma ücreti olarak gönderilen paranın alındığını ve serbest meslek makbuzu kesildiğini belirtilmesi üzerine, şikâyetçi tarafından 19.07.2013 tarihinde gönderilen ihtarnamede kesilen serbest meslek makbuzunun tarafına gönderilmesinin istendiği, hakkında ceza davası açılmadığından sadece 190,00 TL bir saatlik danışma ücreti alınabileceği, bakiye 2.810.00 TL’nin kendisine iadesinin istendiği, ancak iade edilmediği ve bu nedenle paranın alınış tarihi makbuzun kesiliş tarihi ve işin niteliği ile alınan ücret arasındaki orantısızlık dikkate alınarak 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 34, 134 ve TBB Meslek Kurallarının 3 ve 4 maddelerine aykırı davranıldığı iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat ve vekilince soruşturma ve kovuşturma aşamasında verilen dilekçelerle, şikâyetin haksız ve kötü niyetli olduğu, 3.000.00TL ücretin şikâyetçi hakkında ceza davası açılması durumunda ceza davasının takibi ve o ana kadar verilen danışma hizmetlerinin karşılığı olarak ödendiğini, ceza davası açılması durumunda şikâyetçi tarafından 2.000.00 TL daha ödenmesi hususunda anlaştıklarını, tazminat davası konusunda herhangi bir anlaşmalarının olmadığını, şikâyetçinin ihtarına verilen cevap sonrası, şikâyetçinin iddiasını değiştirerek kendince danışmanlık ücreti olarak 190,00 TL’nin kabul edilip, 2.810.00TL’nin iadesinin istenmesinin haksız olduğunu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği belirlenen ücretlerin üstünde bir rakamla anlaşmanın her zaman mümkün olduğunu, Anayasaya göre angaryanın yasaklandığını, AAÜT gereğince avukatlık ücretinin taraflarca serbestçe belirlenebildiğini, maktu olarak belirlenen asgari ücretin alt sınırlaması olduğu ancak üst sınırlama bulunmadığı, bu sınırın ancak alacak davalarında %25 oranı ile korunduğunu, bu nedenle 3.000.00 TL’nin verilen hukuki danışmanlık ve işlemlere ilişkin olduğunu, bu nedenle 01.07.2013 tarihli serbest meslek makbuzunun kesildiğini, iade edilecek bir paranın olmadığı savunulmuştur.
İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetçinin 05.04.2013 tarihli ... Noterliği’nin makbuzundan şikâyetli avukata vekâletname düzenlendiği,
08.04.2013 tarihli PTT ödeme belgesi ile şikâyetli avukat adına 3.000.00 TL havale yapıldığı,
... Noterliğinin 27.06.2013 tarih ve 2489 Y. Nolu azil namesi ile şikâyetçinin, şikâyetli avukatı azlettiği,
... Noterliği’nin 27.06.2013 tarih ve 2490 Y. Nolu ihtarnamesi ile şikâyetçinin 3.000.00TL masraf ve ücretin iadesini istediği, 2 buçuk aydan fazla süre geçmesine rağmen tazminat davasının açılmadığını, telefonla ve büroda görüşme taleplerine rağmen bilgi verilmediği, ceza dosyasına vekâlet ibraz edilmediği bildirildiği,
Şikâyetli avukat bu ihtarnameye cevaben ... 4. Noterliği’nin 10.07.2013 tarih ve 6488 Y.Nolu cevabi ihtarnamesi ile gönderilen ücretin danışma ücreti ve aleyhe açılacak ceza davası takip ücreti olduğunu, tazminat davası konusunda herhangi bir görüşme ve anlaşma yapılmadığını, kendisi ile defalarca ofisinde ve telefonda görüşmeler yapıldığını, fikirler alındığını, hakkında ceza davası açılmadığını, iddiaların yersiz olduğunun bildirildiği,
Şikâyetçinin ... Noterliğinin 2904 Y. Nolu ve 19.07.2013 tarihli ihtarnamesi ile danışma ücreti ve ceza davası ücreti olarak alındığı belirtilen 3.000.00TL’ye ait makbuzun kendisine gönderilmesini talep ettiği, AAÜT uyarınca tüm danışmalarının bir saat olmamasına rağmen 190,00 TL danışma ücreti alınabileceğini, ceza davası açılmadığı ve dosyaya vekâlet ibraz edilmediğine göre bu soruşturma için ücret alınmasının haksız ve yersiz olduğunu, bu itibarla 2.810.-TL’nin iade edilmesi gerektiğini bildirdiği,
Şikâyetli avukatın 01.07.2013 gün ve 00607 sayılı serbest meslek makbuzu düzenlediği, 3.000.00 TL’nin danışmanlık ücreti olarak alındığının bildirildiği,
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde 26.04.2011 tarihinde kesinleşmiş uyarma, 01.04.2013 tarihinde kesinleşmiş başka bir uyarma, 04.10.2013 ve 18.07.2014 tarihlerinde kesinleşmiş kınama cezalarının bulunduğu,
Şikâyetli avukat E.D. vekili avukat R.N.Y.’ın 23.10.2014 kayıt tarihli dilekçe ile önceki savunmalarındaki aynı hususları tekrarla itirazen kınama cezasının kaldırılması talep ettiği görülmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesinde “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve T.B.B.’nce belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Avukatlık Yasasının 134. maddesinde “Avukatlık onuruna, düzen ve gerekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
T.B.B. Meslek Kuralları 3. maddesinde “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”
T.B.B. Meslek Kuralları 4. maddesinde “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.”
Dosyaya taraflar arasında yapılmış yazılı bir ücret sözleşmesi ibraz edilmediği gibi,  şikâyetlinin savunmalarında belirttiği “ceza davası açılması durumunda 2.000.00TL daha ücret ödeneceğine” ve alınan 3.000.00 TL’nin ceza davası açılmaması halinde “danışma ücreti ile sınırlı kalacağına” dair bir sözleşme de ibraz edilmemiştir. Her ne kadar serbest meslek makbuzunda paranın “danışmalık hizmeti” olarak alındığı bildirilmekte ise de makbuz Şikâyetçiye verilmediği gibi karşılıklı ihtarlaşıldıktan sonra düzenlendiği için içeriğine itibar olanağı da yoktur.
Tarafların iddia ve savunmalarına göre, şikâyetli avukata açılma ihtimali olan ceza davasının sonuna kadar şikâyetçiyi savunmak üzere para verilip şifahi anlaşma yapıldığında bir ihtilaf yoktur. Ancak ceza davası açılmamıştır. Bu durumda dürüstlük kuralları gereğince,  avukatın harcadığı emek, zaman ve danışma ücretlerini makul bir ölçüde hesaplayarak bunu müvekkiline yazılı olarak bildirmek, dava açılmadığından davayı sonuna kadar takip edeceği iş için aldığı artan parayı da müvekkiline iade etmesi gerekirdi.
Bu nedenlerle Baro Disiplin Kurulunun yaptığı hukuksal değerlendirme ve özellikle Avukatlık Yasası 158. maddesinde belirlenen ilkeler göz önünde bulundurulduğunda isabetli olmakla şikâyetçi ve vekilinin itirazlarının reddi gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetli Avukat E.D.vekili Avukat R.N.Y.’ın itirazının reddi ile;
1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 25.07.2014 gün ve 2014/18 Esas, 2014/24 Karar sayılı kararının ONANMASINA.
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy