Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 38, 59)
E. 2003/417
K. 2004/85
T. 19.03.2004
Şikayetli avukat hakkında “Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/499 esas sayılı dosyasında şikayetçiyi temsilen vekaletname ve ücret aldığı halde, aynı dosyada karşı tarafında avukatlığını üstlendiği” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonunda Elazığ Barosu Disiplin Kurulu'nca “ disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
Şikayetli avukatın S.S Gökçe Yapı Kooperatifi vekili olarak açtığı satış vaadi sözleşmesinin iptali davasında şikayetçinin davalı olduğu, Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/499 esas sayılı dosya numarası ile devam eden bu davanın konusu olan ve Elazığ 1. Noterliği'nde tanzim edilen 26.12.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinde, şikayetçinin satış vaadinde bulunan kişi olarak S.S Gökçe Yapı Kooperatifinin ise satış vaadini kabul eden yönetici firma olarak imzalarının mevcut bulunduğu tespit edilmiştir.
Şikayetli avukatın Elazığ 2. Noterliği'nin 01.06.1999 tarih ve 12291 yevmiye no'lu vekaletnamesi ile S.S Gökçe Yapı Kooperatifi'nin vekaletini aldığı, ayrıca Elazığ 1. Noterliğinin 12.07.1999 tarih ve 19701 yevmiye no'lu vekaletname ile de şikayetçi tarafından vekil tayin edildiği anlaşılmıştır.
Şikayetli avukat, şikayetçiden aldığı vekaletnameyi Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/499 esas sayılı dosyasına ibraz etmiştir. Ayrıca Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 27.11.2002 tarihli düşünce yazısında Avukatlık Yasası'nın 59/1. maddesi uyarınca kovuşturma yapılmasına gerek bulunmadığı düşünülmüş ise de şikayetli avukatın Baro Başkanlığı'na önceden savunmasını bildirmediği halde, Elazığ Barosu Disiplin Kurulu'na verdiği 27.02.2002 tarihli savunma dilekçesinde, şikayetçinin ve kardeşinin vekili olduğunu, vekaletnameyi Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/35 esas sayılı davasını takip için aldığını, bu davada şikayetçi ve kardeşinin davalı durumunda bulunduğunu, sözleşmenin iptali davasının da şikayetçinin isteği ile açıldığını savunmuştur.
Şikayetlinin savunmaları hakkında dosyada yeterli belge ve bilginin olmadığı görüldüğünden bu savunmalar inandırıcı bulunmamıştır.
Şikayetli avukatın sicil numarası da yazılmak suretiyle vekaletname düzenlenmiştir. Vekaletname düzenlenmesi, iş sahibi ile avukat arasında görüşme yapıldığına ve hukuki uyuşmazlığın anlatıldığına karine teşkil etmektedir. Ayrıca şikayetli avukat vekaletnameyi başka bir hukuki ihtilaf için aldığını savunduğu halde bu savunmasını da kanıtlayamamıştır. Şikayetlinin, vekaletnameyi kabul etmesi ve gecikmeden reddetmesi gerekirken, bu yola gitmediği anlaşılmıştır.
Avukatlık Yasası'nın 38. maddesinin b fıkrası gereğince “Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa avukat teklifi reddetmek zorunluluğundadır.
Avukat aynı davada birinin savunması, öbürünün savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişinin birden vekaletini kabul edemez.
Bu nedenle şikayetlinin eylemi disiplin suçu oluşturduğundan Baro Disiplin Kurulu'nun yaptığı hukuksal değerlendirme isabetli bulunmamış, ceza tayini gerekmiştir.
Sonuç olarak, C. Başsavcılığı'nın itirazının kabulü ile, Elazığ Barosu Disiplin Kurulu'nun “Disiplin cezası tayinine yer olmadığına” ilişkin kararının kaldırılmasına, yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus bulunmadığından şikayetli avukatın “kınama cezası” ile cezalandırılmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy