Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 136) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 43, 45)
E. 2006/328
K. 2006/314
T. 16.09.2006
Şikayetli avukatın, şikayetçi ve çocuklarının vekili olarak iş kazası sebebiyle açtığı maddi ve manevi tazminat davası sonucunda Ankara 9 uncu İcra Müdürlüğü’nün 2000/5382 sayılı dosyasına yatırılan meblağı yasal kesintiler çıktıktan sonra 13.688.000.000 TL olarak tahsil ettiği halde, şikayetçiye bilgi vermediği ve uhdesinde tutarak ödemediği iddiası ile açılan kovuşturma sonucunda eylemi Avukatlık Yasası’nın 34 üncü maddesi ile TBB Meslek Kuralları’nın 43 ve 45 inci maddelerine aykırılık oluşturduğu kabul edilerek uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Şikayetçinin, şikayetli avukat hakkında aynı zamanda Adalet Bakanlığı’na da şikayette bulunduğu, Adalet Bakanlığı’nın 21/07/2004 tarihli oluru ile soruşturma açılmasına izin verildiği, soruşturma sonucunda Adalet Bakanlığı’nın 10/10/2004 tarihli oluru ile iddianın vekalet ücretinden kaynaklandığı ve hukuki nitelikte görüldüğü belirtilerek kovuşturma yapılmasına gerek olmadığına karar verildiği, disiplin kovuşturmasına konu eylem hakkında şikayetli avukat hakkında ceza davası açılmadığı anlaşılmaktadır.
TBB Meslek Kuralları 43 üncü maddesi, “Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. … Müvekkil ile ilgili bir hesap varsa uygun sürelerle durum yazı ile bildirilir.”, 45 inci maddesi, “Avukat ‘hapis hakkı’nı alacağı ile oranlı olarak kullanabilir.” hükümlerini taşımaktadır. Avukatın tahsil ettiği paralar ile ilgili olarak müvekkiline vereceği bilginin yazılı olması ayrıca hapis hakkının kullanılması halinde, alacağın miktarı ile tahsil edilen meblağın bildirilerek hesap verilmesi gerekmektedir. Şikayetli avukatın, bütün aşamalarda, dava ve takibi için yaşanan güçlükleri detayları ile açıklamasına karşın, sunduğu sözleşmeye göre her iş için ayrı ayrı hak kazandığını savunduğu avukatlık ücretleri ile tarafından yapıldığı için alacağı olduğunu ileri sürdüğü masraf ve işyerinden ayrılması sebebiyle sözleşmeye göre alacağı miktarların dökümünü bildirmediği görülmektedir. Bunların yukarıda belirtilen açıklıkta ve yazılı olarak şikayetçiye bildirildiğine dair de bir delil sunulmamıştır.
Bu bakımdan Baro Disiplin Kurulu’nun şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçu oluşturduğu şeklindeki değerlendirmesinde hukuksal isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Baro Disiplin Kurulu’nun eylemin Avukatlık Yasası’nın 34 üncü maddesine aykırılığını kabul etmesine karşın Avukatlık Yasası’nın 136/1. maddesi hükmüne aykırı olarak, şikayetli avukatın disiplin cezasının bulunmamasını gerekçe göstererek uyarma cezası vermesinde hukuksal isabet bulunmamakla birlikte, aleyhte itiraz olmadığı için bu husus bozma sebebi kabul edilmemiştir.
Sonuç olarak, itirazın reddi ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulu tarafından verilen uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy