Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 76) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 4, 5, 27)
E. 2008/372
K. 2008/502
T. 19.12.2008
07 Ekim 2006 tarihinde yapılan Baro Genel Kurul toplantısında söz alan şikayetli Avukat D.B.’nin “Barolar Birliği ve Muğla Barosu kötülükle birleşmişlerdir.” şeklinde beyanda bulunduğu iddiasıyla resen başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulu’nca disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara Baro Yönetim Kurulu itiraz etmiştir.
Baro Yönetim Kurulu itirazında şikayetli avukatın sözlerinin Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4, 5 ve 27. maddelerine aykırı olduğunu, şikayetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılması gerektiğini bildirmiştir.
Disiplin kovuşturması açılmasına konu sorun şikayetli avukatın Baro Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasının disiplin cezası gerektirip gerektirmediğine ilişkindir.
Şikayetli avukat belirtilen sözleri söylemediğini, “Türkiye Barolar Birliği ve Baro yanlışta birleşmiştir.” şeklinde beyanda bulunduğunu, böyle bir söylemin suç oluşturamayacağı savunmasında bulunmuştur.
Dosyada bulunan Baro Genel Kurulu toplantı tutanağının incelenmesinden, şikayetli avukatın ifadesinin “Barolar Birliği ve Muğla Barosu kötülükle birleşmişlerdir.” şeklinde tutanağa geçtiği, ancak söz alan şikayetlinin sözlerini düzelttiği anlaşılmaktadır.
Avukatlık Yasası’nın 76. maddesine göre Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
Baro Genel Kurulları; iki yıllık süreç sonucunda yöneticilerin hesap verdiği ve kendilerinden hesap sorulduğu, seçim heyecanının yaşandığı, demokratik mücadele ortamlarıdır. Böyle bir ortamda, avukatların eleştiri amaçlı konuşmalar yapmaları doğal, hatta gereklidir. Eleştiri amaçlı konuşmaların genel kurulun psikolojisi içerisinde sert, sarsıcı, hatta şok edici nitelikte olması dahi mümkündür. Seçilmiş kişilerin bu tür eleştirilere açık olmaları, anlayışla karşılamaları demokrasinin bir gereğidir. Kaldı ki, şikâyetli avukat şikâyete konu sözleri sarf ettikten sonra Genel Kurul Divanına başvurarak tekrar söz alarak, kullanmış olduğu sözlerini düzeltmiş, tutanağa da geçmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, şikayetli avukat tarafından söylenen sözlerin eleştiri kapsamında kalan sözler olduğu açıkça anlaşıldığından, konuyu bu kapsamda nitelendiren Baro Disiplin Kurulu’nun takdir ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sonuç olarak, Baro Yönetim Kurulu’nun itirazının reddine, Muğla Barosu Disiplin Kurulu’nun disiplin cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin 20.06.2008 tarih ve 2007/… Esas, 2008/… Karar sayılı kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy