Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 136, 140) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3)
E: 2001/179
K: 2001/243
T: 21-22.12.2001 
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra şikayetli Avukatın katılımı ile yapılan duruşma sonunda gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikayetli Avukat hakkında "icra takibi yaptığı borçludan iki kez kısmi tahsilat yapmış olmasına rağmen tüm alacak üzerinden hacze gittiği ve bu davranışın meslek kurallarına aykırı olduğu" nedeniyle açılan disiplin kovuşturması sonunda Baro Disiplin Kurulunca eylemi sabit görülerek ve sicil durumu da dikkate alınarak disiplin cezası tayin edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve fotokopisi dosyaya eklenen icra dosyası içeriğinden, alacaklı vekili olarak görev üstlenen şikayetli Avukatın, borçlu şikayetçiden haricen tahsil ettiği paraları icra dosyasına yansıtmayarak haciz ve satış işlemlerine devam ettiği, haczedilen malları yedieminde tutmak suretiyle fazla yediemin ücreti ödenmesine neden olduğu, haksız olarak faiz tahakkuk ettirdiği anlaşılmıştır.
Şikayetli, borçlu hakkındaki şikayeti üzerine borçlunun Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmakta olduğunu bildirmiş ve itiraz dilekçesinde Avukatlık Yasasının 140/2 maddesine göre disiplin kovuşturmasının ceza davası sonuna kadar bekletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Ancak, sözü edilen ceza davasının kovuşturma konusu olayla ilgisi anlaşılamadığı gibi, yasanın 140. maddesi avukat hakkında açılan ceza davası ile ilgili, bulunduğundan, her ne sebeple açılmış olursa olsun şikayetçi hakkındaki bir ceza davasının sonucunun beklenmesi zorunluluğu yoktur.
Avukatın eylemi, Avukatlık Yasasının 34. maddesinde öngörülen "özen" ve "doğruluk" ilkelerine ve Meslek Kurallarının 3. maddesine açıkça aykırı bulunduğundan "disiplin suçu" oluşturmaktadır.
Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulunun eylemin niteliği yönündeki değerlendirmesi isabetli bulunmuştur.
Ancak, Avukatın sicilinde mevcut cezalardan para cezası, kovuşturma konusu eylem tarihinden soma tayin edildiğinden ve bu nedenle Avukatlık Yasasının 136/2. maddesinde düzenlenen tekerrüre esas olamayacağından işten çıkarma cezasının daha hafif ceza olan para cezasına çevrilmesi gerekmiştir.
Sonuç olarak, Adana Barosu Disiplin Kurulu'nun üç ay süreyle işten çıkarma cezası verilmesine ilişkin kararının "250.000.000" TL para cezasına çevrilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve Şikayetli Avukat Y.P.'in "250.000.000 TL PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy