Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 136) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 27)
E. 2008/507
K. 2009/130
T. 13.03.2009
Şikayetçi avukatın, Alanya 2.İcra Müdürlüğünün 2007/802 Esas sayılı dosyası ile alacaklı vekili olarak borçlu Mücahit Güleç hakkında icra takibi yaptığı, haciz aşamasında borçlu ve üçüncü kişi S.O. ile protokol yaparak üçüncü kişiden 17.900,00-TL tutarında çek aldığı, çek vadesinde ödenmediği takdirde icra dosyasında işleme devam edileceği, ayrıca çekinde takibe konulacağı protokolde belirtildiği, şikayetli avukatın, çekin hukuka aykırı olarak müvekkilinin rızası haricinde alındığından bahisle, üçüncü kişi S.O. vekili olarak şikayetçi avukat ve müvekkilini davalı göstererek çekin iptali için tedbir talepli dava açtığı, baroya bilgi vermediği iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmemiş, şikayetli hakkında “Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında özetle, 25.05.2007 tarihinde çekin iptali davası açtığını, aynı gün Alanya Baro Temsilciliğinde görevliye bildirim dilekçesi bıraktığını, dilekçesinin Antalya’ya ne zaman ulaştığını bilmediğini suçsuz olduğunu savunmuştur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetli avukatın, vekil sıfatı ile protokol tanzim etmiş olan şikayetçi avukatı alacaklı asil gibi göstermek suretiyle aleyhinde Alanya Asliye Hukuk Mahkemesinde 22.05.2007 tarihinde çek iptali dava açtığı, 25.05.2007 tarihini taşıyan ancak Baro tarafından 06.06.2007 tarihinde alındığına dair kaşesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun, şikayetli avukatın vekil olarak protokol düzenleyen şikayetçi avukatın şahsı aleyhinde “çek iptali” davası açmasının yasaya aykırı olup olmadığı, dava açması sebebiyle Baroya Bildirimde bulunup, bulunmadığı hususudur.
Avukat aleyhine dava açılamaz diye bir hüküm Yasalarımızda bulunmamaktadır. Herkes hak arama özgürlüğü kapsamında, bir avukat aleyhinde avukatın şahsi sorumluluğu veya hukuka aykırı bir eylemi varsa aleyhinde kişisel dava açabilir. Ancak kovuşturma konusu olayda olduğu gibi, sırf vekil olarak takip ettiği iş nedeni ile hukuki ihtilafın tarafı asili gibi gösterilmek suretiyle hakkında dava açılması iyiniyet kurallarına aykırı olduğu kadar Avukatlık Yasasının ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının ilkelerine de aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Ayrıca, şikayetli avukat, şikayetçi avukat aleyhinde Alanya Asliye Hukuk Mahkemesinde 25.05.2007 tarihinde dava açtığı, dilekçe üzerindeki hakim havalesinden anlaşılmaktadır. Şikayetli avukatın Baroya bildirim istemini içeren dilekçesi her ne kadar 25.05.2007 tarihini taşımakta ise de, Baroya veriliş tarihinin, davanın açılış tarihinden sonra 06.06.2007 tarihinde verildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 27/2.maddesine göre “Bir avukat başka bir avukata karşı asil veya vekil sıfatı takip edeceği davayı kendi barosuna bir yazı ile bildirir. Maddedeki takip edeceği ibaresinden, bildirimin dava açılmadan önce yapılması gerektiğini göstermektedir. Şikayetli avukat ise dava açtıktan sonra Baroya bildirimde bulunmakla eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Eylem tarihinde şikayetli avukatın sicilinde kesinleşmiş iki adet kınama cezası bulunduğundan Avukatlık Yasasının 136/2.maddesine göre para cezası tayini gerekmiştir.
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun “Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararının kaldırılarak, şikayetli avukatın 200.00 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçinin itirazlarının kabulü ile, Antalya Barosu Disiplin Kurulunun “Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararının KALDIRILMASINA, şikayetli avukat F.Y.T.B’nin 200.00 TL PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy