Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 5, 6)
E. 2011/73
K. 2011/328
T. 27.05.2011
Şikâyetçi, davalı sıfatında olduğu Ankara 26.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/442 Esas sayılı davasında, Şikayetli avukatın Mahkemeye sunduğu 18.06.2009 tarihli dilekçesinde şikayetçi hakkında “….kendisini uyaran görevli memura ukalalık yaparak zorluk çıkarmış…” şeklinde beyanda bulunduğunu, iddia etmesi üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında, müvekkilinin polis olup, şikâyetçinin gerçek olmayan bir takım isnatlarla müvekkilini Ankara Valiliği ve Emniyet Müdürlüğüne şikâyet etmesi sebebiyle disiplin soruşturması açtırttığını, müvekkili hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olduğunu, şikâyetçinin şikâyet etme hakkını alışkanlık haline getirdiğini, dilekçesinde ki beyanlarının hakaret ve küçük düşürme anlamında olmadığını, bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın dilekçesindeki beyanlarının Avukatlık Yasasının 34 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3, 4, 5 ve 6. maddelerine aykırı olduğunu kabul ile şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, karara şikâyetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetli avukatın Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/442 Esas sayılı davasına sunmuş olduğu 18.06.2009 tarihli dilekçesinde kovuşturmaya konu “….kendisini uyaran görevli memura ukalalık yaparak zorluk çıkarmış…” şeklinde beyanda bulunduğu tartışmasızdır.
Disiplin kovuşturmasının konusu, şikâyetli avukatın 18.06.2009 tarihli dilekçesinde kullandığı kovuşturmaya konu sözlerinin disiplin kovuşturmasını oluşturup, oluşturmadığı, savunma sınırları içinde olup, olmadığı hususudur.
Avukatın yazdığı dilekçede kullandığı ifadeler, daima uygar, bilimsel ölçüler içinde kalmak, örnek teşkil edecek incelik ve zarafet düzeyinde olmak zorundadır. Avukatlar ayrıca, dilekçelerinde kullandıkları ifadeleri titizlikle seçme becerisini göstermelidirler. Avukattan, tartışmaya yol açmayacak ifadeler kullanmasını beklemek düzeyli ve olgun bir kişiliğin doğal bir sonucudur.
Avukatlar herhangi bir başvuruda veya verdikleri dilekçelerde, karşı taraf için objektifliği ihlal eden, mesleğin gerektirdiği saygı ve güvene yakışır tarzı aşan ifadeler kullanmamalıdır.
Şikayet edilen avukat tarafından da imzalanarak Ankara 26.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/442 Esas sayılı dava dosyasına sunulan 18.06.2009 tarihli dilekçedeki kovuşturmaya konu beyanları karşı taraf olan şikâyetçinin kişiliği ile ilgili küçük düşürücü ifadeler olup, davacı olan şikâyetçinin kişiliği hakkında olumsuz kanaat edinilmesine yol açacak ve savunma kapsamında kabul edilmeyecek beyanlar olduğu açıktır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3.maddesi “Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”, 4.maddesi “Avukat mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” 5. maddesi “Avukat yazarken de konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır” 6. maddesi “Avukat iddia ve savunmaların hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasındaki anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır” hükümlerini içermektedir.
Şikâyetli avukatın eylemi Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 5 ve 6.maddelerine aykırı olmakla eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, şikâyetli avukatın eylemi Meslek Kurallarını ihlal eden bir davranış niteliğindedir. Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde başka bir cezasının olmadığı, dosya kapsamından ceza belirlenirken alt sınırdan ayrılmayı gerektirecek bir özelliğin de bulunmadığı anlaşıldığından, şikâyetli avukata verilen kınama cezasının uyarma cezasına çevrilmesi suretiyle Baro Disiplin Kurulunun “Kınama cezası verilmesine” ilişkin kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetli avukatın itirazının kabulü ile Baro Disiplin Kurulunun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin kararının “Uyarma” cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikâyetli Avukat A.Ç.’nin UYARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy