Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 12, 34, 43, 44, 134) (Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi Ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle Yapılacak Ödemelerin Usul Ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik m. 11) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 27)
E. 2014/109
K. 2014/345 
T. 06.06.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukatlar hakkında “şikâyetçi aleyhinde ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/610 Esas sayılı dosyası ile 17.12.2010 tarihinde dava açtığı, ancak TBB Meslek Kurallarının 27/2.maddesi uyarınca yazılı bildirimde bulunmadıkları; şikâyetli Avukat M.Y.’nın yanında sigortalı olarak çalışan Avukat B.M.’a vergi mükellefi olmadığı halde vekâletname verdiği iddiasıyla yapılan disiplin kovuşturması başlatılmıştır.
Şikâyetli Avukat M.Y. savunmalarında özetle; bildirim yükümünün davayı açan vekili tarafından yerine getirilmesi gerektiğini ve bu yükümün Baro Başkanlığı’na yapılan 17.12.2010 tarih, 240 sayılı bildirimle yerine getirildiğini, diğer şikâyetli Avukat B.M. ile aynı büroda odaşık ve birbirlerinden bağımsız faaliyet gösterdiklerini, B.M.’ın...vergi dairesine kayıtlı vergi mükellefi olduğunu, vekilliğin üstlenildiği tüm işlerde vekâlet ücretinin ödendiğini, serbest meslek makbuzunun kesildiğini, şikâyetçi avukatın kendisi ile ilgili sürekli kurumlara dilekçeler vererek zor durumda bıraktığını, hukuka ve ahlaka aykırı hiçbir girişimde bulunmadıklarını, Avukat B.M.’ın Kasım 2010 tarihinde vergi mükellefi olmak için başvuru yaptığını ancak kaydının 09.02.2011 tarihinde açıldığını,  ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasının da 22.02.2011 tarihinde yapıldığını, serbest meslek makbuzu karşılığı vekâlet ücreti ödemesi yapıldığını, adli yardım görevi yapan sigortalı meslektaşların da baro görevlendirmesi ile haklarında vekâletname düzenlendiğini, meslektaşına vekâletname vermesi ile meslektaşına destek olmayı amaçladığını belirtmiştir.
Şikâyetli Avukat B.M. savunmalarında özetle; ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/610 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın 17.12.2010 tarihinde açıldığı, kendisinin 09.02.2011 tarihinde vergi mükellefi olduğunu, ilk duruşmanın 22.02.2011 tarihinde yapıldığını, şikâyetten önce avukatlık ücret sözleşmesinin gereğinin yerine getirildiğini, vergi dairesi tarafından bir ceza da kesilmediğini, şikâyetçi tarafından resmi evrakta sahtecilik iddiasıyla savcılığa yapılan şikâyet sonucunda ...Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, Avukatlık Kanunu’na aykırılığın bulunmadığını belirtmiştir.
Baro Yönetim Kurulu 04.06.2013 tarihli kararı ile yakınılan Av. B.M.’ın vekil olarak takip ettiği ve 17.12.2010 tarihinde açtığı ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2010/ 610 E. sayılı dosyasında henüz kendi adına vergi levhası bulunmadığı ve bu nedenle kendi adına vekâletname almasının mümkün olmadığı ve diğer yakınılan Av. M.Y.’nın da vergi mükellefi olmadığını bildiği ve kendi yanında sigortalı olduğunu bildiği halde, Av. B.M.’a vekâletname vermiş olduğu anlaşılmakla, yakınılan avukatlar hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar vermiştir.
Baro Disiplin Kurulu’nun 08.11.2013 gün ve 2013/140 Esas, 2013/242 Karar sayılı kararıyla “Bu kapsamda olmak üzere avukat yanında sigortalı olarak çalışan bir avukatın bağımsız vekâletname ile iş almasını yasaklayan bir hüküm Avukatlık Kanunu'nun 12. maddesinde yer almamaktadır. Kaldı ki avukat yanında sigortalı olan bir avukatın hizmet sözleşmesi kapsamında işveren avukatın çalışan avukata verdiği iş ve görevleri yapması gerektiği de açıktır. Bu durum hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bir gereklilik olduğu gibi bunu yasaklayan bir hüküm de yoktur, gerekçesi iledisiplin cezası tayinine yer olmadığına karar vermiştir.
Şikâyetçi avukatın itirazında özetle; Av. M.Y.(işveren sicil no: …tarafından yanında sigortalı olarak çalışan Av. B.M.’a Sigorta Sicil No: … ) TBB -Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinde yer alan vekâlet örneği ve yetki belgesine ilişkin maddeye de aykırı olarak vekâletname çıkartılmak suretiyle Av. B.M.'ı vekil olarak atamış ve Av. B.M. da sigortalı avukat olarak kendi başına iş takip edemeyeceğini, ücret almadan iş göremeyeceğini, vergi mükellefi olmadığı için kendi adına münferit vekâletname çıkartamayacağını bilerek hakkında ... 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2010 /610 E sayılı davayı açtığını, TBB’ye Bilgi Edinme Kanunu uyarınca yaptığı başvuru sonucunda aldığı cevapta vergi mükellefi olmayan bir avukatın ancak yanında çalıştığı avukatla birlikte vekâlet almasının mümkün olduğunun belirtildiğini, ... Barosu Disiplin Kurulu’nca gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığını, gerekçe gösterilen CMK atamalarında sigortalı çalışan avukat adına vekâletname çıkarılamadığını, eylemin meslek itibarını zedelediğini belirtmiş; itirazın kabulünü talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamında; Av. B.M.’ın, Av. M.Y.tarafından ... 5. Noterliğinin 05/11/ 2010 tarih ve …. Y. Nolu vekâletnamesi ile vekil tayin edildiği,
Davacı / Şikâyetli Av. M.Y. vekili diğer şikâyetli Av. B.M. tarafından şikâyetçi avukat aleyhine 17.12.2010 tarihinde ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/ 610 E. sayılı dosyası ile Tazminat Davası açmış olduğu,
Baro Başkanlığınca, Gelir İdaresine yazılan yazıya verilen cevapta Av. B.M.’ın 09.02.2011 tarihinde Avukatlık Faaliyetine başladığının bildirildiği,
Av. B.M.tarafından ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/610 E. sayılı dosyasından kaynaklı, M.Y. adına düzenlenmiş, 3.500.-TL vekâlet ücreti için …Nolu Serbest Meslek Makbuzu düzenlenmiş olduğu ancak makbuzda tarih belirtilmediği anlaşılmaktadır.
SSK Sicil Sorgulamasında 2010 yılı, 10- 11- 12 aylarında şikâyetli Av. B.M.’ın, Av. M.Y.’yaait …iş yeri sicil nolu iş yerinde sigortalı avukat olarak çalıştığının bildirildiği,
Şikâyetli Av. B.M. tarafından 17.12.2010 tarih ve 240 kayıt nolu dilekçe ile ... Baro Başkanlığına yapılan bildirimde, şikâyetçi avukat hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde M.Y. vekili olarak manevi tazminat davası açılacağının bildirildiği,
Av.M.Y.’nın 23.02.2013 tarihinde tekerrüre esas olmayan kesinleşmiş Uyarma Cezası bulunduğu görülmektedir.
Dosya kapsamına göre, şikâyetli Av. M.Y.’nın, Av. B.M.’a vergi mükellefi olmadığı ve bağımsız çalışmadığı ( bağımsız büro açmadığı ) bir dönemde şahsı adına vekâletname düzenlettiği ve dava açtırdığı tartışmasızdır.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun Avukatlık Yasası 12/ c. Maddesi gereği bir avukat yanında sigortalı olarak çalışan avukatın kendi nam ve hesabına dava alıp alamayacağıdır.
Av. Kanunu 43. maddesi  “ Her avukat, levhaya yazıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Baro bölgesinde bir büro kurmak zorundadır… ”
Avukatların hangi kapsamda çalışacakları Avukatlık Yasası 44. maddesinde düzenlenmiştir.
Avukatlık Kanunu 44. maddesi   “  Avukatlar, mesleki çalışmalarını aynı büroda birlikte veya Avukatlık Ortaklığı şeklinde de yürütebilirler.
A.Aynı Büroda birlikte çalışma; Birlikte çalışma, aynı büroya kayıtlı birden çok avukatın mesleki çalışmalarını bir büroda yürütmeleridir. Bu birlikteliğin tüzel kişiliği yoktur, yapılan iş ticari sayılmaz. Birlikte çalışan avukatlardan biri yada birkaçının ad ve/ veya soyadının yanında (Avukatlık Bürosu) ibaresinin kullanılması zorunludur. Karşılıklı hak ve yükümlülükler, gelir ve giderin paylaşılması, büro yönetimi, birlikteliğin sona ermesi birlikte çalışanlarca belirlenir ve yazılı olarak kayıtlı oldukları Baroya bildirilir.
Avukatlık Ortaklığı Avukatlık Ortaklığı, aynı Baroya kayıtlı birden çok avukatın bu Kanuna göre mesleklerini yürütmek için oluşturdukları tüzel kişiliktir. Avukatlık Ortaklığının çalışması meslek çalışması olup, ticaret sayılmaz ve vergilendirme bakımından şahıs şirketlerine ilişkin hükümler uygulanır. Avukatlık Ortaklığının adı, bir yada birkaç ortağın ad ve /veya soyadlarına (Avukatlık Ortaklığı ) ibaresi eklenerek belirlenir….” hükmüne amirdir.
Buna göre avukatlar yalnız bağımsız büro açmadan aynı büroda birlikte çalışmak ve Avukatlık Ortaklıkları şeklinde faaliyet gösterebilirler, Avukatlık Yasası 12/ c. Maddesi gereğide, bir avukat, yanında sigortalı olarak çalıştığı avukatın bürosunda, bağımsız büro açmadan çalışılabilir.
Görüldüğü üzere her 3 çalışma şeklinde ayrı ayrı koşullar olduğu gibi vergi mükellefiyet sorunu da ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Öte yandan 21.05.2007 tarih ve 26528 sayılı resmi gazetede yayınlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi Ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul Ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 11/4 maddesinde “ Müdafi veya vekil sigortalı olarak çalışmakta ise yanında çalıştığı avukatın, avukatlık bürosu ya da avukatlık ortaklığı şeklinde çalışmakta ise büro veya ortaklığın serbest meslek makbuzunu kullanır” hükmü yer almakta olup, TBB dahi CMK da görev yapan ve bir avukat yanında sigortalı olarak çalışan avukatın yanında çalıştığı avukatın serbest meslek makbuzunu kullanarak CMK kapsamında bağımsız iş alabileceğini istisnai olarak kabul etmektedir.
Ayrıca aynı uygulamanın CMK kapsamındaki uzlaştırmacı görevlendirmelerinde ve Adli Yardım kapsamındaki avukat görevlendirmelerinde de uygulandığı bilinmektedir.
Bu istisnai hükümler CMK ve Adli Yardım Hizmetlerinin aksamadan yürütülmesine ilişkin ve doğrudan sigortalı avukat çalıştıran avukatların düzenleyecekleri Serbest Meslek Makbuzu gereği yapıldığı, bu düzenleme ile kamu yararı ilkesinin gözetildiği tartışmasızdır.
Vergi Mükellefi olmayan ve bağımsız çalışmayan, bağımsız büro açmayan bir avukatın ancak yanında çalıştığı avukat ile birlikte vekâlet alması veya yanında sigortalı çalıştığı avukat tarafından yetkilendirilmesi mümkündür. Oysa şikâyetli Av. M.Y. vekâleti ile diğer şikâyetli Av. B.M. tarafından şikâyetçi aleyhine açılan davada, şikâyetli Av. B.M., sigortalı avukat konumunda olup, kendi nam ve hesabına dava alamaz, dava açamaz ve vergi mükellefi olmadığından Serbest Meslek Makbuzu düzenleyemez. Aksini kabul Avukatlık Yasası 12/ c. ve  43., 44. maddeleri uygulanamaz hale getireceği gibi Vergi Usul ve Yasalarına da aykırıdır.
Her iki avukatın eylemleri,  yukarıda yazılı yasa ve düzenlemeleri bilmeleri gerektiği halde, şikâyetçi tarafa fazladan vekâlet ücreti ödettirmek düşüncesi ile, yasaya aykırı vekâletname verip- almak ve dava açmak suretiyle Avukatlık Yasası  34. ve 134., T.B.B. Meslek Kuralları 3. ve 4.  maddelerinde düzenlenen “ özen, doğruluk ve onur  ” borcuna aykırılık teşkil etmektedir..            
Anılan nedenlerle Şikâyetçinin itirazının kabulü ile Baro Disiplin Kurulunca eylemin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin hukuksal değerlendirmesi isabetli bulunmamış, yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus da bulunmadığından, Avukatlık Yasasının 34. , 134. 12/c, 43.ve 44. T.B.B. Meslek Kuralları 3. ve 4. maddeleri uyarınca disiplin cezası tayini gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetçi Avukat E.E. ’un itirazının kabulü ile ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 08/11/2013 gün ve 2013/145 E., 2013/241 K. sayılı kararının kaldırılmasına Şikâyetli Avukat M.Y. ve Şikâyetli Avukat B.M.’ın ayrı ayrı  “Uyarma Cezası İle Cezalandırılmalarına”, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy