Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 163, 164, 166) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 43, 45)
E.2013/234
K.2013/652
T. 23.08.2013 
Şikâyetli avukat hakkında … 5. İş Mahkemesi’nin 2009/940 Esas, 2010/776 Karar sayılı ilama dayalı olarak … 14. İcra Müdürlüğü’nün 2011/496 Esas sayılı icra takibinde tahsil edilen alacak hakkında hesap verilmediği gibi ödeme de yapılmadığı ve bu sebeple Avukatlık Yasası 34, 134, TBB Meslek Kuralları 3, 4, 43. maddelere aykırı davrandığı iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat önceki savunmaları ve itirazında özetle; 29.04.2009 tarihli ücret sözleşmesi ile 6.000.00 TL maktu ücret+ karşı tarafa yüklenecek ücret + icra ücreti vekâleti kendisine ait olmak üzere sözleşme düzenlediklerini, … Adliye Sarayı PTT’si aracılığı ile 16.05.2011 tarihinde 3.000.00, 16.05.2011 tarihinde 1.000.00 TL olmak üzere toplam 4.000.00 TL’yi Şikâyetçiye 1.270.00 TL’yi karşı taraf vekil ücreti olarak … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/658 Esas sayılı dosyasına ödediğini, azilden sonraki alacağı Şikâyetçinin aldığını, %25’i geçse de maktu ücret kararlaştırmanın yasaya aykırı olmadığını, azil nedeniyle alamadığı 2.500.00 TL için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/917 Esasında dava açtığını, suçsuz olduğunu savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından … 5. İş Mahkemesi’nin 25.11.2010 gün ve 2009/940 Esas, 2010/776 Karar sayılı ilama dayalı olarak … 14. İcra Müdürlüğü’nün 2011/496 Esas sayılı icra takibinde 1.408.00 TL avukatlık ücreti dahil 15.672.17 TL’lik ihbar, kıdem, bayram tatili ve fazla mesai kalemlerinden oluşan alacak işçin takip açıldığı, 27.02.2011 tarihli reddiyat makbuzu ile 6.582.80, 09.03.2011 tarihli reddiyat makbuzu ile 10.03.2011 tarihli reddiyat makbuzu ile 5.623.25 TL’nin Şikâyetli tarafından çekildiği, 1.270.50 TL … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/658 Esas sayılı dosyasına ödediği, azilden sonraki ödemelerin Şikâyetçinin yeni vekiline yapıldığı, 29.04.2009 tarihli ücret sözleşmesi ile 6.000.00 TL maktu ücret+ karşı tarafa yüklenecek ücret, icra ücreti vekâleti kendisine ait olmak üzere sözleşme düzenledikleri görülmektedir.
Şikâyetli avukatın 10.02.2011 ve 10.03.2011 tarihlerinde 14. İcra veznesinden çektiği para 6.582.804 5.623.25=12.205.00TL olup, şikâyetçiye ödediği 4.000.00 TL’dir. Avukatlık ücreti olarak alıkonulan para 8.205.00 TL’dir.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun maktu ücrete dayalı olmayan ve nispi ücret alınması gereken hallerde avukatın maktu ücret sözleşmesi düzenleyip düzenleyemeyeceği ve bunun hak ve nesafet kurallarına uygun olup olmayacağıdır.
1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 163. maddesine göre; Avukatlık Sözleşmesi’nin belli bir hukuki yardımı ve meblağı yahut değeri kapsaması gerekir. Avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa edilmiş sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç, avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz.
Aynı Yasanın 164. maddesine göre; avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan bir meblağı veya değeri ifade eder. % 25’i aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.
O halde, Avukatlık Yasası’na göre, avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenebilir. Avukatlık ücreti avukatın hukuki yardımının karşılığıdır. Konusu para olmayan işlerde; dava konusunun değeri veya hükmolunacak şeyin değerinin belli bir yüzdesi konusu para olan işlerde, paranın belli bir yüzdesi, avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. Bu konuda bir engel yoktur. Sadece kararlaştırılacak vekâlet ücretinin üst sınır tespit edilmiştir. Bu sınır da % 25’dir. Bunun üzerinde yapılan avukatlık sözleşmeleri geçersiz olmayıp, avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, tavan miktarında, yani % 25 oranında geçerli olur. Eğer ifa söz konusu ise, sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez.
Hukuki yardımın karşılığı nispi vekâlet ücreti esprisinin özünde iş sahibinin aldığı hukuki yardımla elde edilen değerin orantılı olarak belirlenen makul bir kısmını avukatın emeği karşılığı ona verilmesidir. Nispi ücretteki iki taraf için de güzel olan durum ödenecek ücretin, elde edilecek değerle orantılı olmasıdır. İş sahibi asla ve asla elde edeceği değerin büyük bir kısmını avukata ödemeyi ve böylesi bir sözleşmeyi serbest iradesi ile kabul etmeyi, açacağı davada kazanacağı değerin olayımızda olduğu gibi %75’ine yakın bir kısmı avukata vereceğini kabul, avukatlık mesleğinin kamusal yönünü tamamen unutmak olur. Onun içindir ki yasa koyucu nispi ücreti vekâlete tabi davalarda %25 tavan öngörmüş, aksine yapılan sözleşmeleri %25 oranında geçerli olarak kabul etmiştir.
Şikâyetli avukatın bu nedenlerle savunması yasaya aykırı olup TBB Meslek Kuralları 43. madde gereği hesap vermemiş, 45. madde gereği usulsüz hapis hakkı kullanmış olması karşısında eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de eylem Avukatlık Yasası 34, 134, 166 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4, 43, 45. maddelere aykırı olmakla en az kınama cezası gerektiriyor ise de aleyhe itiraz olmadığından kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli Avukat … … …’in itirazının reddine, aleyhe itiraz olmadığından, … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası” verilmesine ilişkin 08.02.2013 gün ve 2012/5 Esas, 2013/9 Karar sayılı kararının ONANMASINA, katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy