Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2014/158
K. 2014/329 
T. 24.05.2014
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında “şikâyetçinin vekili sıfatıyla ... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1646 Esas sayılı dosyasında açtığı icra takibini işlemsiz bırakılarak düşürdüğü, yenilemesine karşın işlem yapmadığı, taahhüt aldığı halde dava açmadığı takip dayanağı çek için, ...30. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/952 Esas sayılı dosyası ile görülen çek davasını takip etmediği ve bu nedenle Avukatlık Yasası 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları, 4 maddelere aykırı davrandığı iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli Avukat savunmalarında özetle; şikâyetçinin aynı şikâyeti savcılığa da yaptığını, soruşturma açılmaması yönünde fezleke düzenlendiğini, şikâyetçinin iddialarının doğru olmadığını, ilgili icra dosyalarının takibinin devam ettiğini, yaklaşık 15.000,00 TL olan avukatlık borcunun elindeki avans paradan yaklaşık 7.000,00 TL’sini ücret olarak ödediğini, yaklaşık 8.000,00 TL borcu olduğunu, İstanbul’da görülen çek davasını takip etmek üzere anlaşmadıklarını, bürosuna gelip kavga çıkardığını ve kendisini istemediğini, İstanbul’dan avukat tutup takip edeceğini söylediğini, şikâyetçinin haklarını avukatlık kanunu hükümlerine uygun olarak savunduğunu ve takip ettiğini, şikâyetçinin kendisine borçlu olduğunu, 2008/1844 Esas sayılı dosyası ile takibe konan senedin 2011/5813 Esas sayılı dosyasında işlem gören çekin teminatı olduğunu, 2011/5813 Esas sayılı dosyasından yapılacak tahsilâtın 2008/1844 Esas sayılı dosyayı hükümsüz hale getireceğini, görevi ihmal şartlarının gerçekleşmediğini, şikâyetçinin kötü niyetli olduğunu belirtmiştir.
Baro Disiplin Kurulu tarafından 15.01.2014 gün ve 2012/66 Esas, 2014/2 Karar sayılı kararıyla şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş; bu karara karşı şikâyetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamından; ...30. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/952 Esas sayılı dosyasında şikâyetli avukatın müşteki/şikâyetçi vekili sıfatıyla yer aldığı, davanın karşılıksız çek keşide etmek suçuna ilişkin olduğu, davada 04.05.2011 tarihli ve 2011/549Karar sayılı kararla “müşteki vekili adına çıkartılan davetiyle usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen müşteki vekili duruşmaya iştirak etmediği gibi çek aslını da ibraz etmemiştir. Karşılıksız çek suçlarında şikâyet hakkı çek aslını elinde bulunduran kişiye aittir. Bu hali ile müştekinin şikâyet hakkının geçerli olabilmesi için çek aslının mahkememize ibra edilmesi gerekir. Çek aslının ibraz edilmemesi şikâyet hakkı yokluğunu ortaya koymaktadır. Dosyamızda çek aslı müşteki vekili tarafından ibraz edilmemekle şikâyet hakkı yokluğu nedeni ile sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine” karar verildiği, kararda Şikâyetlinin müşteki H.Ç. vekili olarak bildirildiği,
Dosyada örneği bulunan banka dekontundan A.T. tarafından şikâyetli avukata 15.04.2008 tarihinde 9.000,00 TL gönderilmiş olduğu görülmektedir.
... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1646 Esas sayılı dosyasında (yenilenmekle 2011/5813) şikâyetçi alacaklı vekili şikâyetli avukat tarafından 27.02.2008 keşide tarihli ve 55.000,00 TL meblağlı çekin borçlu ... Gıda İnş. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsili amacıyla 28.04.2008 tarihinde başlatılmış olduğu, hacze gidildiği, 29.04.2008 tarihli haciz tutanağı ile borçlulardan H.Ç.'nın 30.05.2008 tarihinde ödeme taahhüdünde bulunduğu, taahhüdün şikâyet olunan tarafından kabul edildiği, ancak ödeme yapılmadığı, borçlulara ait bir kısım taşınmazlara haciz konulduğu ancak kıymet takdiri ve satış işlemlerinin yapılmadığı,
29.04.2008 tarihli hacizde borçlu tarafından teminatın iadesine karar verildiği ve teminatın Şikâyetli avukat tarafından alındığı,
Haciz konan taşınmazlarda 6 adet daha önce yapılan takip bulunduğu,
Dosyanın işlemsizlik nedeniyle düştüğü ve 15.06.2011 tarihinde Şikâyetli avukat tarafından yenilendiği ve 2011/5813 Esas No.sunu aldığı, yenilendiği,
Borçlu H.Ç.’nın ödeme taahhüdü ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı,
... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1844 Esas sayılı dosyasında, alacaklı şikâyetçi adına borçlu H.Ç. tarafından keşide edilen, kefili A.A. olan, 27.01.2008 ödeme tarihli ve 55.000,00 meblağlı bononun takip konusu yapıldığı, senedin arkasında “Bu senet teminat senedidir. …Bankası …Meydanı Şubesine ait … No.lu çek ödendiğinde bu senet hükümsüzdür. Ödeme tarihi 27.01.2008 tarihidir.” ibarelerinin yazılı olduğu takip açıldığı,
Şikâyetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.07.2012 tarihli “olur” ile soruşturma izni verilmediği anlaşılmaktadır.
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza bulunmadığı, görülmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Dosya kapsamına göre haciz konan taşınmazlar hakkında hiçbir işlem yapılmadığı ve bu nedenle takibin düştüğü, borç ödeme taahhüdü alındığı halde taahhüdü ihlal nedeniyle müracaatta bulunulmayarak borçlunun tazyik edilmediği, karşılıksız çek nedeniyle dava açılmasına ve çek aslının Mahkeme tarafından ibrazının istenmesine karşın edilmeyerek sanık K.Ç. hakkındaki davanın düşürülmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmediği, teminatın geri alınmasına karşın hesap verilmediği, Şikâyetli avukatın “özen” , “doğruluk” ilkesine aykırı davrandığı tartışmasızdır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Baro Disiplin Kurulunun şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelere aykırı olduğuna ilişkin hukuksal değerlendirmesi isabetli olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir
Sonuç olarak Şikâyetli avukat N.T.’in itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 15.01.2014 gün ve 2012/66 Esas, 2014/2 Karar sayılı kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy