Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E. 2015/821

K. 2016/1

T. 02.01.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Şikâyetli avukat hakkında, “Şikâyetçi vekili sıfatıyla takip ettiği İş Mahkemesi davasının lehe sonuçlanmasına ve parayı tahsil etmesine rağmen, yapılan ödemeleri şikâyetçiye zamanında bildirmediği, eksik ödeme yaptığı, şikâyetçiden fazla avukatlık ücreti aldığı” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülmediğinden disiplin cezası verilmesine yer olmadığında karar verilmiştir.

 

Şikâyetli avukat önceki savunmalarında özetle; Vekâlet görevi gereği, ... İş Mahkemesi’nin 2010/764 Esas ve ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/20505 Esas sayılı dosyalarının takip edildiğini ve sonuçlandırıldığını, ilgili davalarda büyük emek sarf edildiğini ve bu nedenle her ne kadar şikâyetçi ile aralarında avukatlık sözleşmesi olmasa da kanunun öngördüğü sınırlarda %20 vekâlet ücretini hak ettiğini ve yaptığı hesaplamalar ile şikâyetçiye tahsil ettiği parayı gönderdiğini, şikâyetçinin kendisini azlederek, aleyhine icra takibi yaparak kendine sadece 5.000,00 TL vermek istediğini belirttiği, esasen hakkında kovuşturma açılması gereken avukatın kendisi olmadığını, incelemenin eksik ve hatalı yapıldığını, tarafının iyi niyetli olarak arkadaşı olan müvekkiline yazılı bildirimde bulunmayıp sözlü bildirimle yetindiğini, bu sebeple Avukat Ö.A.’nın tanık olarak ifadesine başvurulmasını istediğini, toplam 60.000,00 TL tahsilât yapılmış olup, %20 oranında vekâlet ücreti mahsup edilmek üzere 26.000,00 TL’nin tarafınca şikâyetçiye ödendiğini, ancak Avukat Z.A. tarafından tahsil edilen tutarın akıbetinin belli olmadığını, Avukat Z.A.’nın SGK’lı çalışan olmadığını, tarafı ile Avukat Z.A. arasında imzalanan ibranamenin iş hukukundan kaynaklanan hizmet akdi içerikli alacakları kapsayan maktu içerikli bir ibraname olduğunu ve müvekkil adına alınan tahsilâtları kapsamadığını, kaldı ki, 10.09.2012 tarihinde … Bankası Avukat Z.A. hesabından davacı hesabına “iş davası bakiyesi” açıklaması ile 6.000,00 TL gönderilmiş olduğunu, bu dekontun kimin hesabına ait olduğunun da incelenmesi gerektiğini, şikâyetin haksız olduğunu belirterek bir kısım belge ve dokümanların celbi ile birlikte incelemenin duruşmalı olarak yapılmasını talep etmiştir.

 

Şikâyetli vekili Avukat T.A. sözlü savunmasında, şikâyetçinin iki vekil ile temsil edildiğini, ikisinin de farklı zamanlarda tahsilât yaptığını, dolayısı ile Avukat S.B.’nin geç ödemesinin söz konusu olmadığını, tam aksine bazı günler kendi bütçesinden ödeme yapmış olduğunu, bu nedenle ceza tayini gerekmediğini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; .. İş Mahkemesi’nin 2010/764 Esas sayılı dosyasındaki ilama dayalı olarak ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/20505 Esas sayılı dosyası ile … Hizmetleri A.Ş. aleyhine yapılan icra takibine istinaden, 25.04.2012 tarihinde 15.000,00 Avukat S.B. hesabına, 24.05.2012 tarihinde Avukat S.B. hesabına 25.000,00 TL, 15.05.2012 tarihinde Avukat Z.A.’ya elden makbuz karşılığı 20.000,00 TL, 27.02.2013 tarihinde 15.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL tahsilât yapıldığı,

 

%20 oranında vekâlet ücreti mahsup edilerek 26.000,00 TL’nin şikâyetli avukat tarafından 25.04.2012 ve 15.05.2012 tarihinde 13.000,00’er TL olmak üzere iki seferde şikâyetçiye ödendiği, Avukat Z.A. tarafından da 10.09.2012 tarihinde şikâyetçinin hesabına 6.000,00 TL yatırıldığı,

 

Şikâyetlinin yanında çalışan Avukat Z.A.’nın 30.10.2012 tarihinde istifa ettiği, tarafların 30.10.2012 tarihli ibraname ile karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettikleri,

 

Şikâyetçinin ... Noterliği’nin 04.04.2013 günlü ve 06682 yevmiye numaralı azilnamesi ile şikâyetli avukatı azlettiği,

 

Şikâyetçi vekili M.K.K. tarafından şikâyetli avukat aleyhine şikâyetçi D.B.’nin alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/20505 Esas sayılı dosyasında tahsil edilen ve müvekkiline ödenmeyen 23.000,00 TL’nin ve 1.897,50 TL işlemiş faizin ödenmesi amacıyla ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/10237 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığı,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.07.2015 tarihli itiraz dilekçesinde; Şikâyetli Avukat S.B.’nin yanında çalışan Avukat Z.A.K.’nın şikâyetçiden, şikâyete konu 20.000,00 TL’yi aldığı ve bu durumdan Avukat S.B.’nin haberdar olmadığından bahisle “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” karar verilmiş ise de; Avukat S.B.’nin 01.05.2013 tarihli dilekçesinde “Avukat Z.A.’nin görevini eksiksiz olarak yerine getirdiğini belirtmesi”, Avukat Z.A.K.’nın 31.05.2013 tarihli dilekçesi ve ekindeki ibraname nazara alındığında, Avukat S.B.'nin, Avukat Z.A.’nin şikâyetçiden tahsil ettiği 20.000,00 TL’den haberinin olmamasının düşünülemeyeceğinden, Avukat S.B. hakkında Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına dair karar verilmesi usul ve Yasaya aykırı görülmekle, bir kere de Kurulumuzca incelenerek, verilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle itirazen kaldırılmasına karar verilmesinin kamu adına istendiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve T.B.B.’nce belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”,

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gerekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”,

 

Avukatlık Yasası’nın 166. maddesi, “Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir.” hükmünü içermektedir.

 

T.B.B. Meslek Kuralları 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”,

 

T.B.B. Meslek Kuralları 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.”,

 

T.B.B. Meslek Kuralları 43. maddesi, “Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkil ile ilgili bir hesap var ise uygun sürede durum yazıyla bildirilir.”,

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 45. maddesi , “Avukat “hapis hakkı”nı alacağı ile orantılı olarak kullanabilir.” hükümlerini amirdir.

 

Şikâyetli avukatın tahsil ettiği toplam 60.000,00 TL alacak hakkında TBB Meslek Kuralları’nın 43. maddesi gereği hesap vermediği, takipten tahsil ettiği paradan bir kısmını 5 ay sonra ödediği, avukatlık ücret sözleşmesi olmamasına ve bu nedenle avukatlık asgari ücret tarifesine göre ücret alması gerekmesine karşın %20 oranında parayı uhdesinde tuttuğu, her ne kadar hapis hakkını kullandığını savunmakta ise de bu hakkı kullandığını yazı ile bildirmeyerek ve hesaplaşmadan kullandığı, dosya kapsamından ve şikâyetli avukatın beyanlarından anlaşılmaktadır.

 

Avukatlık Yasası 166 ve TBB Meslek Kuralları 43 ve 45. maddeler gereği hapis hakkının kullanımı için hesap verilmeli, hangi alacaktan ötürü ne kadar alacak için kullanıldığına ilişkin müvekkile yazılı ihtar gönderilmeli ve alacakla orantılı olarak hapis hakkı kullanılmalıdır.

 

Yargıtay ... Hukuk Dairesi’nin 04.05.2009 gün ve (13260/5950) sayılı karar gerekçesi de “Aynı şekilde hapis hakkını kullanan avukatın, müvekkilin nam ve hesabına tahsil ettiği alacakları geciktirmeksizin iş sahibine bildirmesi, hangi işten dolayı ve ne miktarda ücret ve masraf alacağı olduğunu açıklaması ve konu ile ilgili karşı tarafı bilgilendirdikten ve gerektiği durumlarda yapılacak hesaplaşmadan sonra, alacağı oranında hapis hakkını kullanması gereklidir. Esasen bu durum, avukatın müvekkiline hesap verme yükümlülüğünün de tabii bir sonucudur.” bunu gerektirmektedir.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin hukuksal değerlendirme isabetli olmamakla … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile Avukatlık Yasası 34, 124, 166 ile TBB Meslek Kurallarının 3, 4, 43, 45. maddeleri gereği disiplin cezası tayini gerekiştir.

 

Sonuç olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile;

 

1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 15.06.2015 gün, 2014/362 Esas, 2015/356 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK, Şikâyetli avukat S.B.’nin “Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına”,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere, Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy