Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4) 
E. 2011/28
K. 2011/311
T. 27.05.2011
Şikâyetçiler, şikâyetli avukatın bir müvekkili adına Konya 6.İcra Müdürlüğünün 2006/11035 Esas sayılı dosya ile aleyhlerine takip başlattığını, 18.09.2006 tarihinde 4.000,00.-TL. sı ile 16.12.2006 tarihinde 4.500,00.-TL. sını bizzat alacaklı asıla, 02.11.2006 tarihinde 3.000,00.-TL. sı, 01.12.2006 tarihinde 2.500,00.-TL. sı ve 16.12.2006 tarihinde de 9.000,00.-TL. sını haricen şikâyetli avukata ödediklerini, ayrıca Ilgın Şeker Fabrikasından alacaklarına da haciz konularak 3.158,00.-TL. sının tahsil edildiğini, böylece toplam 26.158,00.-TL. sının ödenmesine rağmen, icra dosyasına ödemelerin bildirilmediğini, iddia etmeleri üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat savunmasında, 04.12.2006 tarihinde dosyayı bir başka meslektaşına devrederek başka bir büroda çalıştığı için dosyayla ilgisinin olmadığını, icra müdürlüğünden aldığı son kapak hesap tablosunu ibraz ederek şikâyetçilerin dosyaya hala 7.464,00.-TL. sı borçlarının bulunduğunu, borçluların dosya alacaklısı asıla yaptıklarını iddia ettikleri ödemelerin hukuken bir geçerliliğinin olmadığını, bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın haricen tahsil ettiği bedelleri icra dosyasına uzun süre bildirmeyerek şikâyetçilerin zararına faiz artırımına neden olmasının Avukatlık Yasasının 34 ve 134.maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3 ve 4.maddelerine aykırı olduğunu kabulle şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, karara şikâyetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikâyetli avukat tarafından dosyaya sunulan icra kapak hesabına göre şikâyetçilerin beyan ettikleri tarihlerde haricen asıl alacaklıya ödeme yapılmış olduğu, istihkak haczi talep edilen I. Şeker Fabrikası tarafından 3.158,41.-TL. sının dosyaya 08.05.2007 tarihinde yatırılmış ve bu meblağın 2.868,00.-TL. sının 11.05.2007 de tahsil edilmiş olduğu, şikayetli avukat tarafından 16.12.2006 tarihinde icra dosyasına mahsuben 9.000,00.-TL. sı, 02.11.2006 tarihinde 3.000,00.-TL. sının haricen tahsil edilmiş olduğu, 15.10.2007 tarihinde Avukat F.K. tarafından icra dosyasına 17.750,00.-TL. sının haricen tahsil edildiğine dair beyanda bulunulduğu,
Şikayetli avukatın, 08.09.2006 tarihinde takibe koyduğu alacağın büyük bir kısmının tahsilini gerek müvekkiline yapılan, gerekse haricen kendisine yapılan ödemelerle en geç 16.12.2006 tarihinde gerçekleştirmiş olmasına rağmen yaklaşık bir yıl gibi uzun bir aradan sonra borçluların zararına sebep olacak şekilde, 15.10.2007 tarihinde 17.750,00.-TL. sının icra dosyasına haricen tahsil edildiğinin bildirildiği, anlaşılmıştır.
Avukat mesleğin saygınlığını ve mesleğe güveni zedeleyecek her türlü davranışlardan kaçınmak zorundadır, bunun sonucu olarak da şikâyetli avukatın haricen tahsil ettiği meblağları zaman geçirmeden icra dairesine beyan etmesi gerekirken yapılan tahsilâtlar yaklaşık 1 yıl gibi uzun bir süre sonra dosyaya bildirilmiştir.
1136 Sayılı Avukatlık Yasasının 34. maddesi “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve Avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdürler” Aynı Yasanın 134.maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlara, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.” hükmünü, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işini tam bir sadakat ile yürütür” 4. maddesi ise “Avukat, mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükmünü içermektedir.
Haricen tahsilâtın dosyaya geç bildirilmiş olmasının disiplin suçu oluşturması için borçlunun bir zarara uğraması gerekmediği gibi dosya borcunun bitip bitmemiş olması da eylemin niteliğini değiştirmemektedir.
Bu nedenlerle, şikayetli avukatın mesleğini yerine getirirken gerekli özeni göstermediği ve mesleki gelenekler gereğince mesleğe güveni sağlayacak şekilde davranmakta yeterli çabayı sarf etmediği, mesleki itibarı zedeleyecek davranışlardan kaçınmadığını belirleyen Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesi ile takdir ettiği kınama cezasında hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetli avukatın itirazlarının reddiyle, Baro Disiplin Kurulunun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy