Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)
E.2013/188
K.2013/624
T. 22.08.2013 
Şikâyetli avukat hakkında, … Cumhuriyet Başsavcılığının B.M. 2011/11715 sayı ve 2011/191 Fezleke ile şikâyetçi iddialarının (… İcra Müdürlüğü’nün 2011/6703 Esas sayılı dosyası ile ilgili iddiaların) soruşturmayı gerektirdiği düşüncesi ile düzenlenen fezleke sonucu Şikâyetçi tarafından Baro Başkanlığı’na verilen 11.10.2011 havale tarihli dilekçe ile başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat önceki savunmaları ve itirazında özetle; … İcra Müdürlüğü’nün 2011/6703 Esas sayılı dosyasında bahse konu senedin 08.07.2011 tarihinde takibe konulmak üzere getirildiğini ve takipte bizzat kendi isminin görünmemesini istemesi üzerine sekreteri Celalettin …’e ciro ederek alacağın tahsilini istediğini ve kendisinin de 22.07.2011 tarihinde borçlu Latif Bilge hakkında takip yaptığını, borçlunun İcra Müdürlüğü’ne yaptığı itirazının reddedildiğini, gerekli çaba gösterilmesine karşın tahsilât yapılamadığını, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün Konya Başsavcılığınca hazırlanan fezlekeye soruşturma izni vermediğini, suçsuz olduğunu savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından; 08.07.20011 tarihinde teslim alınan senedin 22.07.2011 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2011/6703 Esas sayılı dosyası ile alacaklı görünen C.G. adına takibe konulduğu, C.G.’in Şikâyetli avukatın sekreteri olduğu, Savcılık soruşturmasında C.G.’in gerçekte alacaklı olmadığı halde takip amaçlı olarak Şikâyetlinin onayı ile alacaklının istemine uygun olarak takibe muvafakat ettiğini bildirdiği, Şikâyetçi aleyhine takip açılmadığı ve Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 22.02.2012 gün ve 2011/6736 sayılı ”Oluru” ile “Avukat A.G.Ş.’ın müştekinin bonoyu ciro ederek tahsilini istemesi üzerine bahse konu takibi başlattığı, şikâyetçinin vekâletname düzenlettirmediği, kendi isteğiyle senedi ciro ettiğinden bahse konu takibin başlatılmasında usulsüzlük bulunmadığı” gerekçesi ile soruşturma izni verilmediği görülmektedir.
Gerek şikâyetli avukatın savunmaları ve gerekse dosyadaki diğer bilgi ve belgelerden Şikâyetli avukatın asıl alacaklı adına icra takibi yapması gerekirken, muvazaalı olarak gerçekte alacaklı olmayan C.G. adlı kişi adına tahsil edilecek meblağı gerçek alacaklıya ödenmek üzere icra takibi yaptığı, takip alacaklısının da sekreteri olduğu tartışmasızdır.
Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.”
Şikâyetli avukatın, muvazaalı ciro yaptırarak ve yargı giderlerini üstlenerek icra takibini yürüttüğü, asıl alacaklı olduğunu bildiği kişi ile görüşmesi sonucu varılan mutabakata göre tahsilâtın ona ödeneceği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Şikâyetli avukatın muvazaalı işlere alet ve aracı olması, avukatlık mesleğine kamunun inanması ve güvenmesi ilkesini ortadan kaldırdığından eylem Avukatlık Yasası’nın 34 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.
Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat A.G.Ş.’ın itirazının reddine, … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 19.12.2012 gün ve 2012/51 Esas, 2012/44 Karar sayılı kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar veridi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy