Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 136)
E. 2005/280
K. 2005/370
T. 11.11.2005 
Şikayetli avukatlar hakkında, “alacaklı asil sıfatı ile başlattıkları icra takiplerinde, kendilerini vekille temsil ettirmedikleri halde borçlulardan icra vekalet ücreti talep ettikleri ve takip dayanağı kararda kendilerine yüklenen hakem ücretini faiziyle birlikte talep edip, tahsil ettikleri” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca şikayetli avukatların eylemleri sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetliler savunmalarında, şikayetçilerin vekili olarak iş davalarını sonuçlandırıp, icra takibine başladıklarını, bu sırada azledildiklerini, vekalet ücreti alacakları için Baro Hakem Kuruluna başvurduklarını, Av. M.Y.’nin Av. A.S.K. vekili olarak, Av. T.D.Y.’nin ise kendisinin davayı takip ettiğini, daha sonra icra işleminin yapıldığını, kararda Av. Mehmet’in vekil olarak adının geçtiğinden icra takibine yazılmış olduğunu ancak icra dosyasına vekalet koyma zorunluluğu bulunmadığını, Avukat Mehmet’in imza noksanının sonradan da tamamlanabileceğini, bunun takibin iptalini gerektirmediğini, fazla para alınmadığını bildirmişlerdir.
Dosya içindeki belgeler incelendiğinde;
A- Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2004/.....-...... esas sayılı dosyaları ile şikayetçiler hakkında alacaklıları Av. A.S.K ve Av. T.D.Y vekili Avukat M.Y. olarak bildirilmiş olan icra takipleri yapıldığı, takip taleplerinin şikayetli Av. T.D.Y tarafından imzalandığı, Avukat M.Y.’nin vekaletnamesinin ve imzasının bulunmadığı, buna karşın icra takibinde icra vekalet ücreti talep edildiği, hesap tablolarında da icra vekalet ücreti tahakkuk ettirildiği, icra emrinin şikayetçiler vekili Avukat M.Y.’ye tebliğ edildiği ve takiplerin itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
B- Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2004/...... Esas sayılı dosya alacağının haricen borçludan, 2004/..... sayılı dosya alacağının haricen borçludan şikayetli avukat tarafından tahsil edildiği, icra dosyalarına bu konuda bilgi verilmediği ancak borçlularına şikayetli avukatın ibraname verdiği anlaşılmıştır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, icra takiplerinin şikayetli avukat tarafından hazırlanıp imzalandığı ve icraya bu şekli ile başvurulduğu, avukatın vekaletnamesi dosya içinde olmadığı gibi takip taleplerinde imzasının da bulunmadığı ve şikayetli avukatın şikayetçiler aleyhinde icra takibi başlatırken gerekli dikkat ve özeni göstermediği anlaşılmaktadır.
Avukatlık Yasası’nın 34. maddesine göre, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmakla yükümlüdürler.”
Şikayetli Av. T.D.Y.’nin başlattığı icra takibinde, icra dosyasında vekaletnamesi olmamasına karşın, Av. M.Y.’yi alacaklı vekili olarak göstererek ve haksız icra vekalet ücretinin tahakkukuna sebebiyet vermesi ve bu ücreti tahsil etmesinden ibaret eylemi Avukatlık Yasası’nın 34. maddesinin kabul ettiği özen, doğruluk ilkelerine aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Avukatlık Yasası’nın 136/1. maddesi, yasanın altıncı kısmında yazılı olan esaslara uymayanlar hakkında ilk defasında en az kınama cezası verilmesini hüküm altına almış olduğundan, şikayetlinin Avukatlık Yasası’nın 34. maddesini ihlal eden eyleminden dolayı da en az kınama cezası verilmesi gerekirken, Baro Disiplin Kurulunun uyarma cezası tayin etmesinde hukuki isabet görülmemiş ve yeniden incelemeyi gerektiren bir husus olmadığından ve şikayetlinin, eylem tarihinde kesinleşmiş disiplin cezası da bulunmadığı anlaşıldığından, uyarma cezasının kınama cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar şikayetli avukatın da diğer şikayetli avukat ile eylem birliği içinde olduğu iddia edilmiş ise de, icra takip taleplerinde imzasının bulunmadığı, esasen imzanın diğer şikayetli avukata ait olduğu, bu sebeplerle disiplin cezasını gerektiren bir eyleminin olmadığı anlaşılmış, Baro Disiplin Kurulunun bu şikayetli avukat hakkında tayin ettiği uyarma cezasının kaldırılarak, şikayetli avukat hakkında “disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçinin şikayetli avukat hakkındaki itirazının kabulü ile, şikayetli avukat hakkında Baro Disiplin Kurulunca “uyarma” cezası verilmesine ilişkin kararının “kınama” cezasına çevrilmek suretiyle düzeltilerek onanmasına ve şikayetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına,
Şikayetçinin şikayetli avukat hakkındaki itirazının reddine, şikayetli avukatın itirazının kabulü ile Baro Disiplin Kurulunca “uyarma” cezası verilmesine ilişkin kararın kaldırılmasına ve şikayetli avukat hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy