Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 45, 55, 66, 67)
E. 2006/219
K. 2006/293
T. 28.07.2006
Şikayetli avukat hakkında, şikayetçinin Çerkezköy Ziraat Bankası şubesine gönderdiği ihtarnamede kullandığı “İlkin Hukuk Bürosu” antetli kağıtta Almanya’da irtibat adresi mevcut olduğu, büro sahibi ......’nın avukatlıktan yasaklı olduğu ve İstanbul Barosu’na kayıtlı olduğu halde Tekirdağ’da avukatlık yaptığı iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu, eylem sabit görülmeyerek disiplin cezası tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında, Çerkezköy’deki “İlkin Hukuk Bürosu”nda 13/01/2003 başlangıç tarihli sözleşme ile sigortalı avukat olarak 2 ay deneme süresi ile çalışmak üzere işe başladığını, bu süre içinde toplam 20 gün kadar çalışıp Av. .....nın işten yasaklı olduğunu öğrenince işten ayrıldığını, büronun ve kullanılan kağıtların kendisine ait olmadığını, vergi kaydının bulunmadığını bildirmiş, suçsuz olduğunu savunmuştur.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nun şikayetli hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına dair 18/03/2004 tarihli ve 12/26 sayılı kararı, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 05/06/2004 tarihli ve 2004/253 Esas, 3607-11 sayılı kararı ile kaldırılarak; şikayetlinin 2 ayrı büroda faaliyette bulunduğu, Almanya’da irtibat merkezinin olduğu iddialarının tahkiki ve şikayetlinin eylemi ile ilgili olduğundan Av. ..... nın avukatlık faaliyeti ile ilgili araştırma yapılması gerektiği bildirilmiştir.
Şikayetli hakkında açılan disiplin kovuşturması sonunda İstanbul Barosu Disiplin Kurulu, şikayetlinin iddia edilen fiilleri işlemediği, Av. .... nın “İlkin Hukuk Bürosu”nda deneme süresi içerisinde çok kısa çalışıp durumu öğrenince işten ayrıldığı, bu bakımdan şikayetli hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar vermiş, karara şikayetçi avukat itiraz etmiştir.
Şikayet, Av. F. A.’nın İstanbul Barosu’na kayıtlı iken birden fazla yerde büro faaliyetinde bulunduğu, yurt dışında irtibat bürosu oluşturulduğu, kendisinin ölümle tehdit edildiğine ilişkindir. Ayrıca Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararı ile yasaklı avukatla işbirliği yapılması hususunun da araştırılmasına işaret edilmiştir.
Avukatlık Yasası’nın 66 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında “Bir Baro levhasına yazılmış olan avukat, sürekli olmamak şartıyla memleketin her yerinde avukatlık yapmaya yetkilidir.”
Avukatlık Yasası’nın 67 nci maddesinde, “Bir avukat, levhasına yazılı bulunduğu Baro bölgesi dışında sürekli olarak avukatlık eder veya disiplin cezası gerektiren bir eylemde bulunursa, o yer barosu yönetim kurulu tarafından bu konuda düzenlenecek tutanak, gereken işlem yapılmak üzere, avukatın levhasında yazılı olduğu baroya gönderilir.”,
Avukatlık Yasası’nın 45 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, “avukatlıktan yasaklananlarla her ne şekilde olursa olsun işbirliği edilemez veya bu gibiler büroda çalıştırılamaz.” hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosya kapsamından; şikayetli avukatın Çerkezköy Ziraat Bankası’na vekaletname müstenidatı göstermeksizin gönderdiği ihtarnamede, “İlkin Hukuk Bürosu” antetli basılı kağıdı kullandığı ve bu kağıdın alt kısmında Almanya irtibat bürosunun yazılı olduğu tartışmasızdır.
Tekirdağ Barosu Başkanlığı’nın 04/07/2005 gün ve 2005/243 sayılı yazısında Av. ...... nın 2 yıl önce bürosunu kapatarak Gaziantep İncilipınar Mahallesi 4 No.lu Cadde Yüncüler İş Merkezi’nde avukatlık yaptığını, Başkanlıkça alınan bir soruşturma nedeniyle öğrenildiğinin bildirdiği görülmektedir. Baro Başkanlığı’nca yazılan yazıda Av. ....... nın işten yasaklılığı konusunda görüş bildirilmemiş ise de;
Şikayetçi iddiası ve şikayetli avukatın 11/10/2005 günü Baro Disiplin Kurulu’nda yaptığı sözlü savunmadaki, “Ben o tarihte yakınılan Av. ....... nın yasaklı olduğunu bilmiyordum. Yazıhanesinde 20 gün kadar çalıştım, İSTANBUL’DAN BİR AVUKATIN YETKİ BELGESİ İLE DAVALARI TAKİP ETTİM, takip ettiğim dosyalar Av. ....... nın bürosundaki dosyalardır. Bu arada gerek yakınan Av. Arif Hikmet Can’ın bana Av. ....... nın yasaklı olduğunu, büroya gelip giden müvekkillerinin yakınmaları ve durumu bana izahları üzerine yasaklı olduğunu anladım, işi bıraktım.” bildirmesi karşısında;
Sözleşme ile davaları takip üzere sigortalı avukat statüsüyle çalıştığı büroda vekaletnamenin dahi bir başkası tarafından verilmesi, çevrede ve bizzat büroya gelen ..... müvekkillerinin yakınmaları karşısında, savunma inandırıcı bulunmamıştır.
Kaldı ki staj eğitimini tamamlayan şikayetlinin kullandığı antetli kağıdın Avukatlık Yasası ve Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’ne aykırı olduğunu ve naklini yaptırmadan sürekli çalışmasının mümkün olmadığını bilmemesi olanaksızdır.
Deneme süresinde de olsa, sigortalı avukat olarak çalışmak, yasa, yönetmelik ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırı davranmak hakkı vermez. Sigortalı avukatlar da yasaya ve meslek kurallarına uymak, avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun bir biçimde davranmak zorundadırlar.
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmamış, eylem Avukatlık Yasası’nın 34, 55, 45 inci maddelerine aykırı olmakla disiplin cezası tayini gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçi Av. Arif Hikmet Can’ın itirazının kabulüne, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun disiplin cezası tayinine yer olmadığına ilişkin kararının kaldırılmasına, yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus bulunmadığından şikayetli Av. F. A.’nın kınama cezası ile cezalandırılmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy