Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 2, 34, 36, 134, 135) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 37)
E. 2012/791
K. 2013/340
T. 17.05.2013 
Şikâyetli avukat hakkında, şikâyetçinin boşanma davasında vekili olduğu, daha sonra önceki eşine karşı açtığı yoksulluk nafakasının indirilmesi davasında eşinin tanığı olduğu, çekilme hakkı hatırlatıldığı halde tanıklıktan çekilmediği, sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiği, iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat savunmasında, tanıklığı istenilen protokolün tarafların rızası ile hazırlandığı, bu nedenle meslek sırrı bulunmadığı, eski müvekkili şikâyetçiye zarar vermediği, bir kastının da bulunmadığını, belirtmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eylemini sabit görerek Avukatlık Yasası 36/1. ve 2. maddesi ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları 36/1 maddesine aykırılığından 135/1.maddesi gereğince şikâyetli avukatın uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, karara şikâyetçi ve şikâyetli avukat itiraz etmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, … Aile Mahkemesinin 2007/921 Esas ve 2007/905 Karar sayılı anlaşmalı boşanma davasında şikâyetli avukatın şikâyetçinin vekili olduğu, 30.07.2007 tarihinde anlaşmalı boşanma davası için yapılan protokol da taraflardan başka onun da imzası bulunduğu ve olaya tanık olduğu, şikâyetçinin … Aile Mahkemesinin 2009/967 Esas sayılı yoksulluk nafakasının indirilmesi davasında, şikâyetli avukatın eski eşinin tanığı olarak dinlendiği anlaşılmıştır.
Şikâyetli avukat, şikâyetçinin vekili olarak … Aile Mahkemesinde boşanma davasını takip ettiği, bu dava nedeniyle şikâyetçinin bu işte sırlarına vakıf olduğu, daha sonra bağlantılı olan nafakanın indirilmesi davasında karşı tarafın tanığı olarak tanıklık yaptığı ve tanıklık yapmak için şikâyetçiden muvafakat da almadığı, anlaşılmıştır.
Avukatlık Yasasının 34.maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Avukatlık Yasası 36.maddesinde “ Avukatların, kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse Türkiye Barolar Birliği veya Barolar organlarındaki görevleri dolayısıyla öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır. Avukatların birinci fıkrada yazılan hususlar hakkında tanıklık edebilmeleri, iş sahibinin muvafakatini almış olmalarına bağlıdır. Ancak bu halde dahi avukat tanıklık etmekten çekinebilir.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları 37. Maddesinde “ Avukat meslek sırrı ile bağlıdır. Tanıklıktan çekinmede de bu ölçüyü esas tutar. Avukat davasını almadığı kimselerin başvurması nedeniyle öğrendiği bilgiler sır sayar. Avukatlık sırrının tutulması süresizdir, meslekten ayrılmak bu yükünü kaldırmaz.”
Şikâyetli avukat her ne kadar savunmalarında sadece protokolden bahsederek bu hususun sır olmadığı savunmuş ise de şikâyetli avukatın boşanma davasında öğrendiği bilgilerin bir sır olduğu, boşanma davasının bağlantısı olan nafakanın eksiltilmesi davası aynı iş olarak kabulü gerektiğinden, ayni işte ve şikâyetçi müvekkilinden muvafakat da almadan tanıklık yapması avukatlık mesleğine olan güveni sarsan ve kamuoyunda nezdinde meslek itibarını azaltan eylem olduğundan, şikâyetli avukatın savunmaları kabul edilmemiştir.
Bu nedenlerle, şikâyetli avukatın eylemi Avukatlık Yasası 34, 36. maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 37. maddesine aykırı olduğundan eylem disiplin suçunu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik görülmemiş ise de eylem aynı zamanda Avukatlık Yasasının 34.maddesine de aykırı olmakla aynı Yasanın 136.maddesi uyarınca en az kınama cezası tayini gerektiğinden Baro Disiplin Kurulunun uyarma cezası tayininde hukuki isabet görülmemiş, uyarma cezasının kınama cezasına çevrilmesi suretiyle kararın düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetli avukatın itirazın reddine, şikâyetçinin itirazın kabulü ile Antalya Barosu Disiplin Kurulunun “Uyarma cezası verilmesine” ilişkin kararının “Kınama” cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikâyetli Avukat B. Ç’ın KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy