Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 2, 34, 134, 136, 171) (5271 S. K. m. 150) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m.  3, 4) 
E: 2010/419
K: 2010/712
T: 17.12.2010
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetli avukat hakkında, 2.000,00.-TL.sı avukatlık ücreti almasına rağmen cezaevinde bulunan şikayetçinin sanık olarak yargılandığı Bakırköy 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin E.2006/214 Esas sayılı davasının sadece 15.11.2006 tarihli duruşmasına katıldığı, devam eden duruşmalara ise katılmayarak müvekkiline karşı üstlendiği avukatlık görevini özenle yerine getirmediği ve görevini kötüye kullandığı, iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat soruşturma ve kovuşturma aşamalarında savunma vermemiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın eylemini Avukatlık Yasası’nın 34 ve 134.maddelerindeki özen borcuna aykırı bularak “kınama” cezası tayin etmiş, karara şikayetçi tarafından itiraz edilerek ayrıca şikayetli avukata ödediği 2.000,00.-TL. sı ücretin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetçi tarafından, şikayetli avukata 07.08.2006 tarihli makbuzla ceza davası ve masraf için 2.000,00.-TL. sı ödendiği, şikayetli avukatın da mahkemenin 15.11.2006 tarihli celsesine katılıp Adli Tıp raporuna itiraz ve tahliye talebinde bulunarak dilekçe sunduğu, bu celseden sonraki duruşmalara katılmadığı, mazeret bildirmediği ve istifa dilekçesi de vermediği, anlaşılmıştır.
Şikayetli avukatın vekaletname ve avukatlık ücreti almasına karşın vekili olduğu tutuklu sanık/şikayetçinin duruşmalarına mazeretsiz olarak katılmaması, vekaletten de istifa etmeyerek vekil edenini mahkemede savunmasız bırakması, Avukatlık Yasası’nın 34.maddesi ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 ve 4.maddelerinde düzenlenen avukatın özen borcuna ve işin sonuna kadar takip edilmesi yükümlülüğünü düzenleyen Avukatlık Yasası’nın 171. maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
Şikayetli avukatın, şikayetçi/sanığın özel müdafii olmasının şikayetli avukata duruşmaları takip etmeme hakkını vermediği gibi, CMK. 150/3 gereğince yargılamada vekil bulunmasının zorunlu olması sebebiyle şikayetli avukatın duruşmaya katılmamasının aynı zamanda yargılamayı sürüncemede bıraktığı, oysa duruşmalara katılmamak istemesi halinde şikayetçinin savunmasız bırakılmamasını temin ve yargılamanın sürüncemede bırakılmaması için, eğer istemiyorsa vekillik görevinden istifa edebileceği, istifa keyfiyetini’de müvekkiline duyurması gerekirken aksi davranışta bulunan şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçunu oluşturduğu kanaatine varılmıştır.
Yasal mevzuat gereğince Baro tarafından görevlendirilmiş olmasa da bir avukat üstlendiği görevi, ücret alsın veya almasın, gerektiği şekilde yerine getirmek zorundadır. Avukatlık Yasası’nın 34. maddesine göre; Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmakla yükümlüdürler. 134. madde gereğince de, avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında yasada belirtilen disiplin cezalan uygulanacağı belirtilmiştir.
Avukatlık Yasası’nın 2. maddesine göre de Avukatlar, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesinden ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasından sorumludurlar.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3.maddesinde avukatların, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütmesi gerektiği, 4. maddesinde ise avukatların, mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorunda oldukları belirtilmiştir.
Şikayetçi itirazında, şikayetli avukata ödenen vekil ücretinin de tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de talep disiplin incelemesi dışında olup, yargılamayı gerektiren bir husus olduğundan, bu konuda ki talebin reddine karar verilmiştir.
Şikayetli avukatın eylemi aynı zamanda Avukatlık Yasası’nın 34. maddesine de aykırı olduğundan Avukatlık Yasası’nın 136/1 maddesine göre en az kınama cezası tayini gerektiğinden, Baro Disiplin Kurulu’nun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde ve tayin edilen disiplin cezasında hukuki isabetsizlik görülmemiş kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçinin itirazının reddi ile, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama cezası verilmesine” ilişkin kararının ONANMASINA oybirliği ile karar verildi. 

Full & Egal Universal Law Academy