Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 158) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 27)
E. 2010/176
K. 2010/446
T. 03.09.2010
Şikayetli avukat hakkında, şikayetçi avukatın müşteki olduğu Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesindeki “Görevinden dolayı avukata hakaret” suçundan dolayı sanık H.U. ve Z.Ş. aleyhine açılan kamu davasında şikayetli avukatın sanıklarının vekilliğini üstlenmesine karşın Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları gereğince Baro’suna bilgi vermediği iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek kınama cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmalarında, şikayetçi avukatın davada vekil değil asil sıfatında bulunduğunu, şikayetçi avukata şahsi bir husumetinin olmadığı gibi onu aşağılamaya yönelik bir amaç ve kastının bulunmadığını bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın eylemini Avukatlık Yasasının 34, 134.maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek kurallarının 27/2.maddesine aykırı bularak şikayetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, karara şikayetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetçi avukatın müşteki olduğu Şişli 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/35 Esas sayılı “Görevinden dolayı avukata hakaret” suçundan dolayı açılan kamu davasında, davanın sanıklarının vekilliğini üstlendiği ancak Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 27/2.maddesinde hüküm altına alındığı gibi Barosuna şikayetçi avukat aleyhinde karşı taraf sanıkların vekilliğini üstleneceğini yazılı olarak bildirmediği anlaşılmıştır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 27. maddesinin 2. fıkrası “ bir avukat bir başka avukata karşı asıl yada vekil sıfatıyla takip edeceği davayı kendi Barosuna yazı ile bildirir “ hükmünü ihtiva etmektedir.
Madde düzenlemesi, sadece dava açılmasını değil, açılmış bir davaya asil veya vekil sıfatıyla katılmayı da kapsamaktadır. Zira dava açmak kadar açılmış bir davaya katılmakta davanın takibi kapsamındadır. Ayrıca, “takip edeceği” ifadesi Baroya bilginin işlemden önce verilmesini gerekli kılmaktadır.
Maddenin amacı, avukatla avukat veya avukat ile iş sahibi arasında çıkan uyuşmazlık ile ilgili Baronun bilgi edinmesini sağlamak, gerektiğinde uyuşmazlığın Baro öncülüğünde sulh yolu ile çözümlenmesini temin etmek olduğu gibi, aleyhine dava açılan avukatın davaya konu eylem veya işleminin Baro’ca değerlendirilip, gerekirse res’en disiplin soruşturması açılması için zaman geçirilmeden müdahale olasılığının yaratılmasıdır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları mesleğin gelişmesini sağlamak, mesleki ahlak, düzen ve gelenekleri korumak amacıyla konulmuş kurallar olup tüm avukatlar için bağlayıcı niteliği göz ardı edilemez.
Şikayetli avukatın, şikayetçinin müşteki olduğu davada, sanık vekilliğini görevini üstlendiği, ancak baroya yazılı bilgi vermediği sabittir.
Avukatlık Yasasının 34.maddesi genel bir hüküm olup, devam eden maddelerinde avukatların hak ve yükümlülükleri maddeler halinde belirtilmiştir. Şikayetli avukatın eylemi ise Avukatlık Yasasının 34.maddesinin devamındaki maddelere aykırılık olmayıp, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 27/2.maddesine aykırılıktır.
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik bulunmamakta ise de, eylemin Türkiye Barolar birliği Meslek Kurallarının 27/2.maddesine aykırı olması, Avukatlık Yasasının 158.maddesindeki ilkelerde nazara alınarak, Baro Disiplin Kurulunun “Kınama” cezasının “Uyarma” cezasına çevrilmesi suretiyle kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli avukatın itirazının kabulü ile Baro Disiplin Kurulunun “Kınama cezası verilmesine” ilişkin kararının “Uyarma” cezasına çevrilmesi suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikayetli Avukat G.B.’nin UYARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy