Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E. 2015/866

K. 2016/29

T. 03.01.2016

 

 

İtirazların süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Şikâyetli avukatlar hakkında, “...  Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/37 Esas sayılı dosyasının 29.05.2014 günkü duruşmasında şikâyetli/şikâyetçi avukat N.G.’nın Avukat E.K.’ya karşı ‘böyle avukatlık yapılmaz.’ ve yine şikâyetçi/şikâyetli avukat E.K.’ya karşı ‘avukat beyin dosyadan haberi yok.’ şeklinde beyanda bulunduğu” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylemler sabit görülerek ayrı ayrı disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikâyetçi/Şikâyetli avukat E.K. önceki savunmalarında özetle; Avukat N.G.’nın beyanının mahkeme hakimi tarafından yumuşatılarak tutanağa geçirildiğini, Avukat N.G.’nın kendisine “Bundan avukat olacak” şeklinde hakarette bulunduğunu, kendisinin kışkırtıldığını ve karşı tarafa hakaret etmesinin beklendiğini, yargılamada bekletici mesele yapılan ... Kadastro Mahkemesi’nin 2010/2 Esas sayılı dosyasında Avukat N.G.’nın bir kısım duruşmalara katılmadığını bu sebeple de kendisinin ne demek istediğini anlamadığını, ... Kadastro Mahkemesi’nin 2010/2 Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesini, olay sırasında duruşma salonunda bulunan Hakim H.A.’nın, Cumhuriyet Savcısı O.A.’nin, Kâtip C.B.’nın ve Mübaşir K.A.’nın tanık dinlenmesini,  hakkındaki şikâyet nedeniyle ceza tayin edilmemesini, kendisine hakaret eden Avukat N.G.’nın ise cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

 

Şikâyetli/şikâyetçi avukat N.G. önceki savunmalarında özetle; şikâyetçi/şikâyetli avukatın, kendisini şikâyet edeceğini tahmin ettiği için güya erken davrandığını, şikâyet dilekçesinde “Bunlar avukat olacak VEYA bu avukat olacak” dediğinin yazılı olduğunu (ve) değil( VEYA) dendiğine göre hangisinin doğru olduğunu, aslında ikisi de doğru olmadığını, kendisinin mahkeme bozmaya uyup bir dosyayı bekletici mesele yaptığına göre, dosyayı beklemeden Avukat E.K.’nin ‘karar verilsin’ demesi üzerine “bu avukatlık etiğine uymaz” dediğini, sonrasında meslektaşının Hakime hitaben “dosyasından bile haberi yok” demek suretiyle bir avukata yapılacak en büyük hakareti yaparak kendisini şikâyet ettiğini, olay günü duruşmada bulunan mahkeme personeli ile hakim ve cumhuriyet savcısını ve duruşma zaptını delili olarak bildirdiğini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/37 Esas sayılı dosyasında Avukat E.K.’nin katılan vekili, Avukat N.G.’nin de sanıklar müdafii olduğu,

 

Mezkûr dosyanın 29.05.2014 günlü duruşma tutanağının; “... Sanıklar müdafinden soruldu: dosyasının kesinleşmesi gerekmektedir, söylenen beyanlarında bir dayanağı yoktur, dosya bekletici mesele yapıldığı için kesinleşmesi beklenmelidir, adı geçen dosyaya ilişkin temyiz ve itiraz hakkımızı kullanacağız bozma ilamı da söz konusu dosyanın bekletici mesele yapılması yönündedir, karşı tarafın beyanlarını kabul etmiyoruz dedi.

 

Katılan vekili söz alarak: dava konusu yere ait tapu kaydı celp edilsin, meslektaşımızın az önce söyledikleri tutanağa tam olarak geçirilsin dedi.

 

Sanıklar müdafinden soruldu: ben az önce böyle avukatlık yapılmaz şeklinde söz söyledim, bundaki kastım, yorumun yanlış yapıldığı mahkemeyi yanıltmaya yönelik şeklinde sözlerdir, karşı meslektaşım da dosyadan haberi yok diye bana söz söyledi dedi.” şeklinde olduğu,

 

Tanıklar C.B.’nın ve K.A.’nın 06.01.2015 tarihinde alınan benzer içerikli ifadelerinde; “Duruşma esnasında Katılan vekili Avukat E.K. suça konu olan yerle ilgili Kadastro Mahkemesindeki dosyanın bekletici sebep yapılmamasını söyledi. Bunun üzerine Sanık müdafii Av. N.G. dosya kesinleşmemiştir. Böyle Avukatlık yapılmaz şeklinde bir söz söyledi. Katılan vekili Avukat E.K.’dan avukat beyin dosyadan haberi yok şeklinde bir söz söyledi. Bu konu duruşma tutanağında mevcuttur.” şeklinde beyanda bulundukları,

 

Şikâyetli/şikâyetçi avukatların disiplin sicil özetlerinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetçi/Şikâyetli avukat E.K.’nin 09.11.2015 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Önceki savunmalarını tekrarla, Avukat N.G.’nin ceza mahkemesinde bekletici mesele yapılan ... Kadastro Mahkemesi’nin 2010/2 Esas sayılı dava dosyasında hangi duruşmalara katılıp katılmadığının tespit edilmesini talep etmesine rağmen bu hususun araştırılmadığını, kendisine yapılan hakarete cevap vermemenin erdem olduğu düşünülse de, hakkında diğer avukat ile aynı cezanın takdir edilmesinin kendisi tarafından anlaşılamadığını, kendisine illa bir ceza tayin edilmesi gerekiyorsa en azından haksız tahrik indiriminin yapılması gerektiği, Avukat N.G.’nin eyleminin yoğunluğu nedeniyle de daha ağır bir ceza verilmesine karar verilmesini talep ettiği,

 

Şikâyetli/şikâyetçi avukat N.G.’nin 28.10.2015kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Önceki savunmalarını tekrarla, iki tarafa da ceza verme mantığının adil olmadığını, sözlerinin hakaret kastı taşımadığını, açıklanan nedenlerle hakkında verilen uyarma cezasının kaldırılması yönünden karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Şikâyetli avukatların duruşma salonunda kâtip, Cumhuriyet Savcısı ve Hakim karşısında birbirlerinin mesleki yeterliliklerini tartıştıkları dosya kapsamı ile tartışmasızdır. Tanık beyanları da olayı doğrulamaktadır.

 

Avukatlar özellikle duruşma salonlarında daha dikkatli, duyarlı ve mesleki dayanışmaya zarar veren söz ve eylemlerden kaçınmak zorundadır. Hangi nedenle olursa olsun karşı tarafı rencide eden O’nu küçük düşürmeye yönelik sözler kullanılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki bu kolektif itibara zarar veren tarzdır ve asla kabul edilemez.

 

Baro Disiplin Kurulunca yapılan eylemin Avukatlık Yasası 34, 134 ile TBB Meslek Kurallarının 5, 27/1 maddelerine aykırılık yönündeki hukuksal değerlendirme isabetli olmakla Şikâyetçi ve Şikâyetli avukatların itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak karşı Şikâyetçi-Şikâyetli avukat E.K. ve karşı Şikâyetli-Şikâyetçi avukat N.G.’nin itirazlarının reddi ile;

 

1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun ayrı ayrı “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 30.09.2015 gün ve 2015/2 Esas, 2015/5 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere, Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy