Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)
E. 2015/20
K. 2015/241
T. 28.03.2015 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında “27.04.2012 günü ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmadan çıkarak duruşma zaptını almak için mahkeme kalemine gittiğinde şikâyetli avukatın halen devam etmekte olan duruşmalar ile ilgili kendi sırasına itiraz ettiği ve “ben beklemem, diğer avukatlar beklesin, onlar kim ki ben onları bekleyeceğim” dediği, sıra konusundaki telaşının ne olduğunu soran şikâyetçiye kalem personeli ve meslektaşların önünde “ben Türkiye Cumhuriyetinin şerefli bir savcısıyım ama senin ne olduğunu bütün adliye biliyor” dediği” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda şikâyetli avukatın uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Şikâyetli avukat önceki savunmalarında ve itirazında özetle; olay günü mübaşir ile konuştuğunu gören şikâyetçinin adeta küçümser ve kendisine hakaret şeklinde yorumlanacak şekilde hiç sesini çıkarmadan göz kas ve mimik hareketlerinde bulunduğunu, kaleme gittiğinde evrak alacağı sırada şikâyetçinin yüksek sesle “duruşma sırasını mı karıştırıyorsun? Sen zaten hep öncelik sırası almak için böyle yaparsın” diye bağırdığını, kendisinin  “Senin kim olduğunu herkes bilir, ben savcılık hakimlik yapış bir kimseyim.” dediğini, ayrıca kendisinden yaşça çok daha büyük olduğunu, kendisine karşı yüksek sesle bağırıp çağırmasının doğru olmadığını ifade etmek için de “Ben senin babanın yaşındayım” dediğini, şikâyetçinin iddia ettiği gibi diğer avukatlar beklesin onlar kim ki ben bekleyeceğim gibi ifade sarf etmediğini, şikâyetçinin bu iddialarının küçük düşürücü olduğunu, tanıklar kalem görevlileri H.B., M.A.S.,  M.A. ile o esnada kalemde bulunan Avukat A.Ç.’ın tespit edilen ifadelerinde şikâyetçiye yönelik olarak sarf ettiği iddia edilen sözleri duymadıklarını söylediğini, sözlü münakaşayı başlatanın şikâyetçinin kendisi olduğunu, Avukatlık Yasasına aykırı bir davranışı ya da meslek kusurunun bulunduğuna dair iddiayı teyit edecek kuvvetli ve ikna edici her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığını, “T.C.’nin şerefli savcısıyım” demesinin şikâyetçiyi nezakete ve saygılı olmaya davet etme maksatlı olduğunu, iftiraya uğradığını, kararın bozulması gerektiğini belirttiği, cezanın itirazen kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.
İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetli avukat hakkında şikâyetçinin şikâyeti üzerine başlatılan savcılık soruşturması sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.09.2012 tarih, 2012/5219 Esas ve 2012/4079 Karar sayılı kararla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,
... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dinlenen tanık A.Ç.’ın 24.05.2012 tarihli beyanında “Olay günü 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmamız vardı. Duruşmada avukat sayısı fazla olması nedeniyle zabtın bir suretini kalemde almamızı söylediler. Duruşma salonuna önce ben çıkıp kaleme girdim daha sonra diğer avukatlar geldi bu esnada B.Ö. ile Avukat İ.T.duruşma sırası için aralarında tartışıyorlardı ses tonları yüksekti bu esnada İ. Bey’in ben Cumhuriyet’in şerefli bir savcısıyım şeklinde hitabetine devam ettirdi. Ben arkadaşları usulen ikaz ettim. İ. beyi de tutarak aralarını biraz açtım daha sonra da ortam sakinleşti sanırım akabinde de avukat hanım dışarıya çıktı. Mahkeme kaleminde ben, Avukat S.Z.ve kalemde çalışan memurlar vardı. Avukat İ. Bey B.Ö.’e hitaben senin ne mal olduğunu tüm adliye biliyor diye bir söz sarf ettiğini hatırlamıyorum…”dediği,
Tanık M.A.’ın “Ben ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde mübaşir olarak görev yaparım olay tarihinde mahkeme kalemine dosya getirmişti. Dosyayı teslim edip çıkacağım sırada B.Ö. ile Avukat İ. T.’ın karşılıklı olarak münakaşa ettiklerini gördüm. Münakaşa sırasında Avukat İ. T.’ın müşteki B.Ö.’e hitaben senin ne mal olduğunu herkes biliyor şeklinde bir söz duymadım zaten ben fazla durmayıp duruşma salonuna gittim. Kalemde kalmam çok kısa bir süre için oldu. Olayın başlangıcında yoktum başlangıcında neler konuşuldu bilmiyorum…”dediği,
Tanık M.A.S.’in “Olay tarihinde ben duruşma kâtibi olarak bulunuyordum. Duruşmaya ara vermiştik. Kaleme geçtiğimde B.Ö. ile İ. T.’ın karşılıklı olarak tartıştığını gördüm, ben duyduğum kadarıyla İ.T.B.Ö.’e hitaben ben şerefli Türkiye Cumhuriyeti’nin bir savcısıyım sen kimsin şeklinde sözler sarf etti. B.Ö.’ün de Av. İ.’e hitaben bağıramazsın herkes haddini bilsin şeklinde sözler sarf etti. Av. A.Ç. iki tarafın arasına girip yatıştırmaya çalışıyordu daha sonra B. Hanım kalemden çıkıp gitti. İ. T.’ın senin ne mal olduğunu biliyor şeklinde bir söz söylediğini duymadım….”dediği,
Tanık H.B. beyanında “Olay tarihinde ben kalemde çalışıyordum. Bir kaç avukat daha vardı kalemde. Nedenini bilmiyorum İ.T.ile B.Ö. yüksek sesle tartışıyorlardı. B.Ö. Av. İ. T.’a hitaben haddini bil şeklinde sözler sarf edince İ.T.da şerefli emekli Cumhuriyet savcısıyım şeklinde cevap verdi. Tartışma sırasında İ. T.’ın B.Ö.’e hitaben senin ne mal olduğunu biliyor şeklinde bir söz sarf ettiğini duymadım böyle birşey söylemiş olsa duyardım. Hatırladığım kadarıyla Av. A.Ç. araya girip tarafları yatıştırarak kalemden çıkardı.” şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık Av. S.Z.Baro tarafından alınan 05.12.2013 tarihli ifadesinde “Ben bu konuda ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yapılan soruşturma sırasında ifade vermiştim. O ifademi aynen tekrar ederim. ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde vekili bulunduğum bir dava dosyası duruşma zaptı almak üzere birkaç avukat ile birlikte kaleme gittiğimde Avukat B.T. ile İ.T.tartışıyorlardı. Av B.Ö. Av. İ. T.’a haddini bil bana niye böyle bağırıyorsun” dedi. Bunun üzerine Av. İ.T.çok sinirlenerek elini masaya vurmak suretiyle “Sen kimsin ki bana haddimi bildireceksin, ben koskoca Türkiye Cumhuriyetinin şerefli bir savcısıyım senin ise ne mal olduğunu herkes biliyor” şeklinde bağırarak müşteki Av. B.Ö.’ün üzerine doğru yürüdü ben araya girdim, aralarındaki fiziki teması engelledim. Bu esnada Av. A.Ç. da araya girdi. Bu hareketimiz üzerine müşteki B.Ö. dışarıya çıktı ayrıca kalemde görev yapan kâtipler ve zabıt almaya gelen avukatlar da vardı ancak isimlerini hatırlamıyorum” dediği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı ve tanık beyanları ile eylemin gerçekleştiği tartışmasızdır.
Avukatlar kamusal alanlarda özellikle her gün bir araya gelmek zorunda oldukları Mahkeme duruşma salonları,  kalemleri, Baro odalarında birbirlerine karşı daha duyarlı, saygılı olmak ve mesleğin kolektif itibarını korumak kollamak bilincinde olmalıdırlar. Tartışmaya karşı yanın sebebiyet vermesi halinde dahi meslekte kıdemli olmak, emekli Cumhuriyet Savcısı veya Yargıç olmak bir başka meslektaşı aşağılama hakkı vermez.
Bu nedenlerle eylem Avukatlık Yasası 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 5, 27/1. Maddelere aykırı olmakla disiplin suçu olduğundan Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla aleyhe itiraz olmadığından kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat İ. T.’ın itirazının reddi ile;
1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 14.11.2014 gün, 2014/7 Esas ve 2014/14 Karar sayılı kararının aleyhe itiraz olmadığından ONANMASINA,
2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy