Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 38, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 36)
E: 2001/34
K: 2001/83
T: 20.04.2001
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetli Avukatın, TDÇİ'nün vekili olarak E. A.Ş ile olan ihtilaflar da Kurumu yıllardır temsil etmesine rağmen, E. Ltd. Şti. ile Kurum arasında doğan ihtilafda şirket vekili sıfatıyla Kuruma karşı davaya girerek Avukatlık Yasasının 38/b ve Meslek Kurallarının 36. maddesine aykırı davrandığı için şikayet edildiği, Baro Disiplin Kurulunca, T. D. Ç. İ ile vekalet ilişkisi sürerken 3. şahıslarca açılan davalarda Kuruma karşı vekalet üstlenip davalara girmesinin, kamu inancından yararlanan avukatlık mesleğinin itibarını zedelediği gerekçesi ile Kınama cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır.
Şikayetli Avukat, 1988 yılında Şikayetçi Kurum ile yaptığı sözleşme gereğince E. A.Ş'nin Kurum aleyhine açtığı davalarda Kurum vekilliğini üstlenmiştir. Bu davaların halen sürmesi nedeniyle vekillik ilişkisi devam etmektedir. Şikayetli Avukat 1994 yılında E. Ltd. Şti. vekili olarak Şikayetçi Kuruma bağlı, ancak ayrı hükmü şahsiyeti olan K.D.Ç.F. aleyhine dava açmış ve takip etmiştir. Davanın açılmasından yaklaşık 2 yıl sonra Başbakanlık Özelleştirme Yüksek Kurulu karan ile K.D.Ç.F. özelleştirilmiş ve bu müessese ile ilgili davalardaki husumet Şikayetçi Kuruma geçmiştir. Bu husus Şikayetli Avukatın 18.06.1999 tarihli savunmasında belirtildiği gibi, dosya içinde bulunan E. Ltd. Şti. adına Mahkeme ve Yargıtay'a verilen dilekçelerden anlaşılmaktadır.
Şikayetli Avukat, Şikayetçi Kurum ile E. Ltd. Şti. arasında devam eder duruma gelen davada, aynı işte menfaati zıt tarafların avukatlığını yapma eylemini gerçekleştirerek Avukatlık Yasasının 38/b ve Meslek Kurallarının 36. maddelerine açıkça aykırı davranmıştır.
Şikayetli Avukat bu konumunu, 1996 yılında E. Ltd. Şti. lehine almış olduğu ilamı, Ankara İcra Müdürlüğünün, dosyasıyla, Şikayetli Kurum aleyhine icraya koymak suretiyle de sürdürmüştür.
Ayrıca, Şikayetli Kurum aleyhine dava açan bir başka şirket (P. A.Ş) vekili olarak, davanın temyiz safhasında mürafaya girerek aynı eylemi tekrar etmiştir.
Bu eylemler "İşin reddi zorunluluğunu" düzenleyen Avukatlık Yasasının 38/b maddesine ve Meslek Kurallarının aynı husus ile ilgili yasaklama getiren 36. maddesine aykırı olduğu gibi Avukatlık Mesleğinin güvenirliğinin ve onurunun korunması hususunda genel ilkeler getiren Avukatlık Yasası 34, 134 ve Meslek Kurallarının 3, 4. maddelerine de uygun olmayan davranışlardır.
Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulunun, kovuşturma konusu eylemin disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesi ve eylemin niteliği ile Şikayetlinin sicil durumuna göre tayin ettiği ceza yerinde bulunmuş, cezanın arttırılmasını gerektiren bir durum da bulunmadığından kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun, KINAMA cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy