Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 158) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 5, 6)
E. 2006/446
K. 2007/37
T. 02.02.2007
Şikayetli avukat hakkında, “Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/… Esas sayılı davasında davalı vekili olarak görev yaptığı, 13.07.2005 tarihli dilekçesinde savunma sınırlarını aştığı” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulu’nca eylem sabit görülerek kınama cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli savunmalarında; “disiplin kovuşturmasına konu olan ifadelerinin savunma sınırları içinde söylendiğini, şikayetçinin tarih değişikliği/sahteciliği yapma olgusunun kendisi tarafından ispatının mümkün olduğunu, beyanlarının şikayetçinin kişiliğine değil fiiline yönelik olduğunu, ‘sahtekar/ kişiliğine, sahtecilik eylemi’ gibi sözlerinin, sayfalarca yazılmış bir dilekçe içindeki 6–7 kelimenin tek başına değerlendirilmesinin yanlış olduğunu disiplin suçunu işlemediğini” bildirmiştir.
Şikayetli avukat tarafından, Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/… Esas sayılı dava dosyasına verilen 13.07.2005 tarihli cevap dilekçesinde (şikayetçiye hitaben) “bir suçluluk psikolojisi ile hareket ettiğinin somut göstergesidir” ve “davacı resmi evrak üzerinde sahtecilik yaparak” şeklindeki ifadeleri kullandığı tartışmasızdır.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun, şikayetli avukatın dilekçesinde kullandığı bu ifadelerin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığına ilişkindir.
Avukatlık Yasası’nın 34. maddesine göre; “avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak(la) yükümlüdürler.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 5. maddesine göre de; “avukat yazarken de konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır”, 6. maddesine göre; “avukat iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasındaki anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.”
Şikayetli avukat her ne kadar dilekçesinde kullandığı ifadelerinin savunma sınırları içerisinde kaldığını ileri sürmekte ise de, kovuşturmaya konu sözlerin savunma ile ilgisi olmadığı, özel hukuka dayalı bir davanın yargılaması sırasında, karşı taraf olan şikayetçinin hedef alınarak söylendiği, kovuşturmaya konu ifadelerin olgun ve objektiflik ilkesine uygun bulunmadığı, yukarıda alınan TBB Meslek Kuralları ile açıkça çeliştiği anlaşıldığından, savunmaya itibar edilmemiştir.
Şikayetlinin eylemi disiplin suçunu oluşturduğundan, Avukatlık Yasası’nın 158. maddesindeki ilkeler nazara alınmak suretiyle yapılan değerlendirmede hukuksal isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetlinin itirazının reddi ile Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun şikayetli avukata kınama cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy