Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 30)
E. 2014/780
K. 2015/63
T. 17.01.2015
İtirazın süresinde olduğu anlaşılmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında “şikâyetçi avukat ile karşılıklı takip ettikleri ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/968 Esas sayılı dosyasının 26.02.2013 tarihli 16. celsesinde şikâyetçi avukat 4 dakika geciken meslektaşını beklemediği ve davayı takip etmediğini söyleyerek müracaata bıraktığı, sonradan şikâyetçi avukat geldiği halde işlemi kaldırma girişiminde bulunmadığı, bu suretle TBB Meslek Kurallarının 30. maddesine aykırı davrandığı” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucu şikâyetli avukat hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Şikâyetli avukat önceki savunmalarında özetle; şikâyetçi meslektaşının ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/968 Esas sayılı dava dosyasının 03.11.2011 tarihli duruşmasında davayı takip etmediğini söylediğini, davanın müracaata bırakıldığını, ancak tekrar dilekçe vererek yenilediğini, Mahkeme’ce 20.12.2011 09.30’a duruşma günü verdiğini, bu duruşmada kendisini 20 dakika beklediğini, 06.03.2012 tarihli duruşmada da şikâyetçi avukatı beklediğini, şikâyetçi avukata tek başına çalıştığını onların 5-6 avukat çalıştıklarını duruşmalara zamanında gelirlerse sevineceğini, şikayetçi avukat nasıl müvekkilinin menfaatini düşünerek dosyayı müracaata bıraktı ise duruşmaya geç kalmaları halinde duruşmanın müracaata kalmasını söyleyeceğini belirttiğini,  08.05.2012 tarihli duruşmaya zamanında geldiğini, 12.07.2014 tarihli duruşmaya 20 dakika geç geldiğini, 01.11.2012 tarihli duruşmaya 8-10 dakika geç geldiğini, 25.12.2012 tarihli duruşmada da 10 dakikayı aşkın bir süre beklediğini, 26.02.2013 tarihli duruşmada da geç kaldığında müracaata bırakma hakkını kullandığını, avukatların birbirilerini sürekli bekletmemesinin ve hatası nedeniyle başka bir meslektaşını şikayet etmesinin de meslek etiğiyle bağdaşmadığını, büroda 8 avukat olduklarını, başka bir avukatın da duruşmaya girebileceğini, meslek Kurallarının 30. maddesinde öngörülen kuralın temadi eden alışkanlıklara ve duruşmalara geç gelenler lehine bir avantaj sağlamayacağını, davranışının söz konusu maddeye aykırı olmadığını belirtmiştir.
İncelenen dosya kapsamından;  ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/968 Esas sayılı dosyasının 26.02.2013 tarihli 16. celsesinde davalılar vekili şikâyetli avukatın hazır bulunduğu, Mahkeme zaptının “Duruşma saatinin saat 09.12 olduğu, davalılar vekilinin dosyanın alınmasını talep ettiği ve saat 09.16 itibariyle davayı takip eden H.Ş.vekilinin hazır olmadığı görüldü.” şeklinde tutulduğu, davalı vekili şikâyetli avukat tarafından davayı takip etmiyoruz dediği, aynı celsede davanın HUMK’nun 150/1 maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiğinin görüldüğü, tutanağın altındaki saatin 09:14:45 olduğu,
Aynı dosyada davacı H.Ş.vekili Avukat Y.T.ve davalı vekili şikâyetli avukatı hazır bulunduğu 03.11.2011 tarihli 9.celsede tarafların davayı takip etmediklerini beyan etmesi üzerine davanın HUMK’nun 150/1 maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği,
Şikâyetli avukat tarafından sunulan duruşma zabıtlarına göre 20.12.2011 tarihli 10, 06.03.2012 tarihli 11, 08.05.2012 tarihli 12.celselerde duruşmanın hangi saatte görüldüğünün zabıtta yer almadığı, 12.07.2012 tarihli 13. celsenin saat 09.06’da görülmesinin kararlaştırıldığı ancak 09.37’de görüldüğü, 01.11.2012 tarihli 14. celsenin saat 09.06’da görülmesinin kararlaştırıldığı ancak 09.22’de görüldüğü, 25.12.2012 tarihli 15. celsenin saat 09.21’de görülmesinin kararlaştırıldığı ancak 09.33’de görüldüğü anlaşılmaktadır.
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,
Şikâyetçi avukatın 03.11.2014 kayıt tarihli itirazında özetle; TBB Meslek Kurallarının 30. maddesindeki kuralın yoruma gerek kalmayacak kadar açık ve net olduğunu, müracaata bırakıldığında dahi bunun duruşmaya gelerek yapıldığını, müvekkillerinin davayı yeniden takip etmek istediklerini belirtmesi üzerine davayı yenilediklerini, duruşma saatlerinin çoğunlukla zabıtta yazan duruşma saatlerinden sonra yapıldığını, ancak bunun duruşmaya geç gelmeleri sebebiyle olmadığını, bunun Mahkemenin tasarrufu olduğunu, büroda dava takiplerini iki avukat olarak yürüttüklerini, bunun kovuşturma konusu olayla ilgisi olmadığını, Baro Disiplin Kurulu kararın objektiflikten uzak ve meslektaşlar arası saygıyı zedeleyen bir karar olduğunu, meslek kurallarının uygulanabilirliğinin ortadan kaldırılmaması gerektiğini belirtmiş; kararın bozulmasını talep etmiştir.
Avukatlar mesleki çalışmaları sırasında usule ilişkin işlemlerde ve dosya incelemelerinde dayanışma gereği sayılabilecek yardımları ve kolaylıkları birbirlerinden esirgemezler.
Duruşma saati gelmiş de olsa Adliyelerin içinde bulunduğu fiziki koşullar da gözetilmeli, makul süre beklenmelidir. Nitekim nedeni ne olduğu saptanmasa da diğer duruşmalarda da duruşma saatlerinin geçtiği ve makul sayılabilecek sürelerde duruşmanın yapıldığı bu durumda 4 dakikalık bir gecikmenin makul sayılamayacağı, makul bir süre beklense duruşmanın yapılabileceğini göstermektedir.
Şikâyetli avukatın eylemi Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 30. maddesi ile Avukatlık Yasası’nın 34, 134. maddesine aykırıdır.
Bu nedenlerle Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan değerlendirmede hukuki isabet görülmemekle Şikâyetçi avukat G.K.’nün itirazının kabulü ile Avukatlık Yasası 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 30. madde gereği disiplin cezası tayini gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetçi avukat G.K.’nün itirazının kabulü ile;
1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 03.07.2014 gün ve 2014/5 Esas, 2014/12 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK, Şikâyetli avukat A.Y.’ın “Uyarma Cezası İle Cezalandırılmasına”,
2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy