Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E: 2017/453

K: 2017/902

T: 10.11.2017

 

Şikâyetli avukat hakkında, “... Barosu adlı kapalı Facebook grubunda Avukat M.K.’nın 23.08.2015 tarihli paylaşımının altına ‘A.B.K. ve onun kustuklarını beğenen üç beş tane terör sevişgeni cevap versin’ şeklindeki yorum yaptığı” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

 

Usulüne uygun tebligata rağmen şikâyetli kovuşturma aşamasında savunma vermemiştir.

 

Şikâyetli soruşturma aşamasındaki yazılı savunmasında özetle; disiplin soruşturmasına konu içeriğin nasıl elde edildiğinin belli olmadığını, bir Facebook iletisinin disiplin soruşturmasına konu olması için öncelikle iletiyi hedef web sunucusuna gönderen kaynak bilgisayarın internet protokol adresinin belirlenmesi ve soruşturmaya konu içeriğin içerik sahibinin tespiti bakımından hesap doğrulama işleminin yapılmasının gerektiği, bu araştırmanın yapılmadığı, bu durumun ilgili soruşturmanın sebebinin ve yönetim kurulu kararının amacını açıkça gösterdiğini, Facebook sitesindeki çeşitli örgütlerin sempatizanları tarafından yayınlanan içeriklere muhalif yazılar yazdığı için kullandığı hesabın seri şikâyet sonucu askıya alındığını, şu an itibari ile hesabında herhangi bir içerik bulunmadığını, yazdığı yazıların arşivini tutmadığı için soruşturma konusu yazının kendisine ait olup olmadığını bilmediğini, bununla beraber disiplin soruşturması yapılması için içeriğin tamamının yönetim kurulunda ele alınması ve kendisine tebliğ edilmiş olması gerektiğini, bu nedenle hakkında keyfi soruşturma yürüten yönetim kurulu hakkında suç duyurusunda bulunacağını, internet ortamında alınan içeriğin, kendisinin, anlamının, kamuyla paylaşıldığı yerin, paylaşılma amacının ve paylaşım şeklinin mesleki faaliyet ve avukat sıfatı ile nasıl bir bağ teşkil ettiğinin ispat edilmiş olmasını, ... Barosu’nun re’sen soruşturma yapmasının hukuki dayanağının olmadığını. ... Barosu Yönetim Kurulumun bir avukatın internetteki yazısını yönetim kurulu toplantısına getirme yetkisinin olmadığını, TBB Meslek Kuralları’nın 4. maddesindeki geçerli olması için paylaşımın avukatlar haricindeki insanlara açık olması gerektiğini oysa içeriğin kapalı bir grupta bir kişiye cevaben yazıldığını, dolayısıyla mesleki itibarının zarar gördüğünden bahsedilemeyeceğini, disiplin soruşturmasının kişisel düşünceler ve duygular üzerine inşa edildiğini, yazının meslek kurallarını ihlal ettiğinden bahsedilmeyeceğini, TBB Meslek Kuralları’nın 5.maddesi ile kovuşturmanın hiçbir ilgisinin bulunmadığını,  avukatın dilekçelerinde, duruşmadaki beyanlarında, adliyede, görevi gereği faaliyetlerde uyması gereken bir kural olduğunu, zaten maddenin 2. fıkrasındaki avukatın hukukla ilgisiz açıklamalardan kaçınması hükmünü ihlal etmediğini, çünkü duruşmada, adliyede dilekçede veya toplantıda söylenmediğini, TBB Meslek Kuralları’nın 27.maddesini ihlal etmediğini, yazdığı içerikte geçen kusmak kelimesinin reddetmek, içinde birikmiş kinini, öfkesini söyleyerek açığa vurmak anlamına geldiğini, küçük düşürücü bir ifade olmadığını, kusma kelimesini şahsın öfkesini söyleyerek açığa vurduğu anlamında kullanmış olmasının muhtemel olduğunu, sevişgen kelimesinin Yunus Emre Divanında çok seven anlamında kullanıldığını, Türk coğrafyasında sevgili anlamına geldiğini, günümüz insanı tarafından tuhaf ve argo bir kelime zannedilmesinin üzücü olduğunu, terör sevişgeni ise terör örgütlerine sempati duyan ve bunu da açıkça ifade eden kimseleri tanımlamak için kullanıldığını, soruşturma konusu içeriğin neye ve kime yazılmış ise bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, Avukatlık Yasası’nda çeşitli disiplin cezalarının belirtildiğini, hangi cezanın hangi durumlarda verileceğinin belirtilmediğini, disiplin cezası gerektiren eylemler belirtilmediği gibi sayılan disiplin cezası türlerinin de ne şekilde uygulanacağının belli olmadığını bu durumun Anayasanın 38. maddesine açıkça aykırı olduğunu, bu durumda soruşturma yürütmenin açıkça Anayasaya aykırı olduğunu, aleyhine disiplin soruşturması ve kovuşturması yürütülmesi ve ceza verilmesi durumunda ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunacağını, içeriğin alındığı Facebook grubunda kendisine ve ülke yöneticilerine de hakaret edildiğini, ancak kendisinin ifadesinin soruşturmaya layık görüldüğünü, amacının mevcut yönetim kurulunun ve başkanı eleştiren yazılar yazdığını, doğrudan soruşturma açmak yerine alelade bir yazı gerekçe gösterilerek soruşturma açıldığını, şahsının susturmak ve sindirmek için soruşturma açıldığını, Baro Yönetim Kurulumun başarısız olduğunu, görev alanları içerisindeki konularla ilgilenmek yerine, üzerine vazife olmayan işlerle ilgilendiğini, kendilerini eleştiren avukatlar hakkında sübjektif, soyut iddialarla soruşturma açıldığını, soruşturmayı kabul etmediğini, Baro Yönetim Kurulunun böyle bir yetkisi bulunmadığını, meselenin avukatlık hukuku ile ilgili olmadığını, yazının meslek kurallarına aykırılık teşkil etmediğini, mevcut disiplin hukukunun Anayasa’ya ve AİHS’ye aykırı olduğunu beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında; Baro Yönetim Kurulu’nun 23.06.2016 günlü toplantısında, Avukatlık Yasası’nın 34, 134, TBB Meslek Kuralları’nın 3, 4 ve 27/1.maddesi uyarınca değerlendirme yapılmak üzere şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

... Barosu avukatlarının üye olduğu “... Barosu” adlı Facebook grubunda; Avukat M.K.’nın 23.08.2015 tarihinde …com internet sitesinin “PKK Kürtlerin Canına ve Namusuna Musallat Oldu” başlıklı “PKK’lı D.K.’nın Kandil’de genç kadın teröristlerle görüntülenen fotoğrafları son günlerde sosyal medyada tepki görmüştü.” spotuyla servis edilen haberi paylaştığı, paylaşımın altına çeşitli yorumlar yapıldığı, Avukat A.B.K.’nın “Bunlar kirli asılsız haberler. Siz de biliyorsunuz.” ve tamamı okunamayan yorumlarından sonra verilen cevaplardan birinin de şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu yorumu olduğu,

 

Baro Disiplin Kurulu kararının; “Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; kovuşturma konusu Facebook sayfasında …com adresinden alınan haberin altında birden fazla avukatın, haber hakkında yorumları ve birbirlerine yanıtları mevcuttur. Şikâyetli Avukat, sayfada tartışmalara katılmamış, haber hakkında yorum veya görüş bildirmemiş, sadece Av. A.B.K.’nın, Avukat S.Ç.’ye verdiği yanıt üzerine ‘A.B.K. ve onun kustuklarını beğenen üç beş tane terör sevişgeni cevap versin’ yazmıştır. Şikâyetli Avukatın bu yazısından önce avukatlar arasındaki tartışmada yeri, görüşü veya beyanı yoktur. Tartışmaya katılmamıştır. Görüş ya da fikirlerini, tartışan meslektaşlarına açmamış, tartışmaya katkı sunmamış, eleştiri veya onama belirtmemiştir. Şikâyetli Avukatın, yukarıda belirtilen beyanını, sadece bir avukatı hedef alarak yaptığı anlaşılmaktadır.

 

Şikâyetli Avukatın iddiasının aksine Avukatlık Kanunu 141/1 ve 141/3 maddeleri kapanımda Baro Yönetim Kurulunun resen soruşturma yapma yetkisi bulunmaktadır.

 

Şikâyetli Avukat savunmasında ayrıntısı belirtilen hesap doğrulama işleminin yapılması gerektiğini belirtmiş ise de savunma dilekçesinin birçok noktasında açıkça içeriği yazdığını kabul etmiştir. Şikâyetli Avukatın konuyla ilgili tüm içeriğin incelenmesi gerektiği yönündeki beyanı değerlendirilerek dosyadaki mevcut sayfa incelenmiştir. Şikâyetlinin dosya içinde mevcut sayfayı incelemesi mümkündür.

 

Şikâyetli Avukat savunmasında kusmak sözcüğün reddetmek, içinde birikmiş kinini öfkesini söyleyerek açığa vurmak anlamında kullandığını, küçük düşürücü bir ifade olmadığını savunmuş ise de paylaşımın tamamı incelendiğinde sözcüğün muhatap alınan Avukat A.B.K.’nın görüşlerine yönelik görüşlerini küçük görmek, aşağılamak, değersizleştirmek amacı ile kullanıldığı anlaşılmaktadır. Şikâyetli avukat sevişgen kelimesini Özbekçede sevgili anlamına geldiğini belirtmiş ise de kelimenin başka coğrafyalarda nasıl karşılandığı değil kullanıldığı ülkede hangi anlamı ifade ettiği asildir. Sevişgen kelimesi şikâyetli avukatın belirttiği gibi günümüz insanı ve ülkemiz sınırları içinde argo sözcük olarak kabul edilmektedir. Elbette ki avukatlar da her birey gibi toplumu mesleği ilgilendiren olaylarda tepkilerini dile getirip tavır koyma hakkında sahiptirler. Fakat bu tepkinin yansıtılmasında yasalara ve mesleki kurallara uygun davranmak, kullanılan söz ve yazılardaki üslup düzeyine özen göstermek zorunluluğu vardır.

 

Şikâyetli Avukat dilekçesinde TBB Meslek Kuralları’nın 4, 5 ve 27. maddelerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, mesleğin zarar görmediğini, 5.maddenin olayla ilgili bir madde olmadığını, yazdığı yazı ile meslek kurallarını ihlal etmediğini savunmuş ise de Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları, Avukatlık Yasası’nda yasal dayanağı bulunan ve avukatların ortak iradesi ile kabul edilmiş, uyulması zorunlu kurallardır. TBB Meslek Kuralları’na uyulmasının yaptırıma bağlanmış olmasının amacı meslektaşlar arasındaki ilişkilerin belli bir olgunlukla yürütülmesinde caydırıcı bir işlev görmek ve avukatlar arasında ortaya çıkabilecek gereksiz çekişmeler nedeni ile avukatlık mesleğine olan saygı ve güvenin sarsılmamasını sağlamaktır. Bu kurallar meslektaşlar arasında saygı, sevgi ve dayanışmanın korunup geliştirilmesi olduğu kadar aynı zamanda hak aramanın kolaylaştırılması içindir. Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak, mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır. (TBB 13.07.2013 gün, 2013/64 E., 2014/499 K.) Bu kurallar belirli davranışlara özgü olmayıp genel davranış ve toplumsal yaşantıya ilişkindir. Bu nedenle şikâyetli avukatın Facebook sayfasında meslektaşının görüşleri ne kadar rahatsız edici olursa olsun ‘A.B.K. ve onun kustuklarını beğenen üç beş tane terör sevişgeni cevap versin.’ sözleri mesleki dayanışma, karşılıklı saygı sevgi kuralları ile bağdaşmaz. Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu oluşturduğu tartışmasızdır. Hukukun hizmetinde olan avukat tüm özel yaşamında da özenli hareket etmek, mesleğin güvenilirliğini şüpheli kılan saygınlığını zedeleyen davranışlardan kaçınmak yükümlülüğü altında olduğundan, şikâyetlinin topluma açık Facebook sayfasında nedeni ne olursa olsun başka bir meslektaşını aşağılayan küçük düşüren sözler söylemesi bir avukattan beklenemeyecek ağır davranış kusuru oluşturur. Avukatların sıfatları ne olursa olsun mahkemeler ve kamuya açık alanlarda birbirlerine karşı daha duyarlı dikkatli olmaları, gereksiz tartışmalardan kaçınmaları, kullandıkları sözlere ve yaptıkları davranışlara hakim olmaları meslek yemininin bir gereğidir…” gerekçesiyle verildiği,

 

Şikâyetlinin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetli avukatın 05.05.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, PKK terör örgütü propagandası yapan şahıs ve şahıslara verilmiş cevabı sebebiyle disiplin cezası aldığını, Baro Disiplin Kurulu’nun disiplin suçu oluşturduğu iddia edilen yazısını kendi keyfi kanaatlerine ve kendisine olan husumetleri sebebiyle Avukatlık Yasası’na ve TBB Meslek Kuralları’na aykırı kabul etmesinin hukuka uygun olmadığını, verilen cezanın Anayasal kanunilik ve ölçülülük ilkelerini ihlal ettiğini, yorumunun Avukatlık Yasası’na ve Meslek Kuralları’na aykırı olmadığını belirterek mezkûr cezanın kaldırılarak hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği,

 

İtiraz dilekçesinin Baro Başkanlığına tebliğ edildiği, 17.05.2017 tarihli itiraza cevapta, usulü, TBB Meslek Kuralları’na ve Avukatlık Yasası’na uygun olan Baro Disiplin Kurulu kararının onanmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmektedir.

 

 Avukatların, sıfatları ne olursa olsun mahkemelerde ve kamuya açık alanlarda birbirlerine karşı daha duyarlı, dikkatli ve nazik olmaları, gereksiz tartışma ve çekişmelerden kaçınmaları, yazarken de, söylerken de özellikle birbirlerine karşı kullandıkları sözlerin ölçülü olmasına dikkat etmeleri gerektiği gibi, ettikleri yemine de sadık kalmaları icap eder.

 

 Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek kamu inancını ve mesleğe güveni sağlayacak biçimde sadakatle davranmak, mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadırlar.

 

Şikâyetli avukatın Facebook sayfasında bir meslektaşını hedef alır biçimde ve argo sayılacak sözlerle yorum yaptığı,  bu çerçevede şikâyetlinin eyleminin Avukatlık Yasası’nın 34, 134, TBB Meslek Kuralları’nın 4, 5 ve 27/1. maddelerine aykırı olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuki değerlendirme isabetli olmakla birlikte, şikâyetlinin sicil özetinde cezasının bulunmaması nedeniyle şikâyetlinin itirazının kabulü ile kınama cezasının uyarma cezasına çevrilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1- Şikâyetli avukatın itirazının kabulüne, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 25.11.2016 günlü ve 2016/46 Esas, 2016/91 Karar sayılı kararının uyarma cezasına çevrilmek suretiyle düzeltilerek ONANMASINA, Şikâyetli avukatın uyarma cezası ile cezalandırılmasına,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy