Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 136) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2016-343

K: 2016/597

T: 08.09.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Şikâyetli avukat hakkında; “... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/37 esas sayılı dosyasında şikâyetçinin vekilliğini üstlendiği halde, ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/218 esas sayılı dosyası ile şikâyetçi aleyhinde dava ikame ettiği” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli avukat usulüne uygun tebligata rağmen soruşturma ve kovuşturma aşamasında savunma vermemiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetçinin ... Noterliği’nin 09.11.2007 gün ve 28789 yevmiye numaralı vekâletnamesi ile şikâyetli avukatı vekil tayin ettiği,

 

İddia ve kabule göre ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/37 Esas sayılı dosyasında şikâyetli avukatın şikâyetçinin vekili olduğu, azledilmediği,

 

Kapatılan ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/218 esas sayılı dosyası ile şikâyetli avukatın davacı … Ltd. Şti. vekili sıfatıyla davalılar şikâyetçi M.G., M.K. ve H.Y. aleyhine 20.02.2012 günü alacak davası açtığı,

 

Şikâyetçi tarafından 03.09.2008 tarihli …Kredi Genel Sözleşmesi örneğinin sunulduğu, sözleşmenin incelenmesinde şikâyetçi M.G.’nin kefil, şikâyetli avukat İ.D.’un kefil ve ipotek veren olduğu, sözleşmenin kovuşturma konusu eylemle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetli avukat İ.D.’nin 24.03.2016 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Şikâyetçi M.G. tarafından 09.11.2007 vekâletname ile kendisinin yetkilendirildiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/37 Esas sayılı dosyasının görüldüğünü ve işbu dosyanın kapandığını, bu vekâletnamenin başkaca hiçbir işte kullanılmadığını, şikâyetçinin belirttiği gibi TBB Meslek Kuralları’na aykırı bir eyleminin bulunmadığını, halen şikâyetçiden vekâlet ücreti alacağının olduğunu, bilindiği üzere uygulamada yerleşmiş teamül gereği işi biten vekâletnamelerin meslektaşlarımızda kaldığını, hiçbir meslektaşımızın aldığı vekâletnameleri düzenli ve eksiksiz iade etmediğini, şikâyetin kötüniyetli olduğunu, şikâyetçinin kendisini halen azletmediğini, kovuşturma konusu olayda çatışan menfaatin söz konusu olmadığını, vekâlet verilmesinden ve davanın kapanmasından 7 yıl sonra aldığı dava ile şikâyetçinin vekilliğini üstlendiği dava arasında herhangi bir bağın da bulunmadığını belirterek, Baro Disiplin Kurulu tarafından haksız olarak verilen uyarma cezasının kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”   

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”  

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Avukatlık her koşulda güven mesleğidir ve müvekkil bir şekilde onu karşısında görmemelidir. Her ne kadar ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/37 Esas sayılı dava dosyası bitmiş ise de taraflar arasındaki güvene dayalı ilişkinin bitmediği ve salt bu nedenle Şikâyetçinin şikâyetli avukata 2012 yılında kefil olduğu ve bu nedenle ihtarname ve takiplere maruz kaldığı dosya kapsamı ile tartışmasıdır. Güvene dayalı ilişki devam ederken ve vekâlet ilişkisi usulüne uygun olarak sonlandırılmamış iken, müvekkil aleyhine dava almak mesleğin itibarı ile bağdaşmaz.

 

Şikâyetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında işine ve müvekkiline karşı gerekli özeni göstermediği anlaşıldığından, eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

 Baro Disiplin Kurulu’nun, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları’nın 3, 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; Avukatlık Yasası 136/1. maddesine aykırı olarak uyarma cezası tayini yerinde görülmemiş ve aleyhe itiraz olmadığından itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikâyetli avukat İ.D.’nin itirazının reddi ile;

 

1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 21.12.2015 gün ve 2014/473 Esas, 2015/788 Karar sayılı kararının aleyhe itiraz olmadığından ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy