Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 171) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2014/657
K. 2015/231
T. 28.03.2015 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında, şikâyetçi alacaklı vekili sıfatıyla ... 2.İcra Müdürlüğü’nün 2011/1834 Esas sayılı dosyasında 305.075,10 TL. sı alacak için icra takibi yaparak alacağı tahsil ettiği halde şikâyetçiye ödemediği, 5438,00 TL harç iadesini alıp iade etmediği iddiası üzerine başlatılan ve birleştirilen disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylemin disiplin suçunu oluşturduğu kabul edilerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat soruşturma ve kovuşturma aşamalarında yaptığı savunmalarında şikâyetçi şirketin ve şikâyetçi şirket ortaklarının başka şirketlerinin vekili olarak görev yaptığını, bu işler nedeniyle hak ettiği vekâlet ücretleri nedeniyle hapis hakkını kullandığını belirtmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eyleminin Avukatlık Yasasının 34 ve 134. maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. 4. ve 43. maddelerine aykırı olduğunu kabulle kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, karara şikâyetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikâyetli avukatın, şikâyetçinin vekili olarak ... 2.İcra Müdürlüğü’nün 2011/1834 Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine ilamlı olarak 03.02.2011 tarihinde başlattığı 289.291,46 TL tutarlı icra takibinde, icra dosyasından 22.02.2011 tarihinde reddiyat makbuzu karşılığında 305.075,10. TL.’sı tahsil ettiği,
Alacaklının ...Ltd. Şti, borçlunun ... Dış. Tic. Ltd. Şti olduğu,
23.02.2011 tarihli ihbarname/ihtarname ile 260.576,77 TL üzerinde hapis hakkını kullandığını bildirdiği,
Şikâyetçi şirketi ve yöneticisi olduğu diğer şirketleri temsilen S.K.’ın şikâyetli avukatı 22.02.2011 tarihinde azlettiği,
Konu ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikâyet üzerine yapılan soruşturmada konunun vekâlet ücreti ihtilafı olduğu ve hukuki nitelik taşıdığı gerekçesi ile kovuşturma izni verilmediği,
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde tekerrüre esas olmayan iki kınama cezası bulunduğu,
Avukatlık Yasasının 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve Avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdürler.” hükmünü içermektedir.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işini tam bir sadakat ile yürütür”4. maddesi ise “Avukat, mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür”, 43. maddesine göre de, “Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkille ilgili bir hesap varsa uygun sürelerde durum yazı ile bildirilir.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukatın icradan tahsil ettiği parayı keşide ettiği ihtarname/ihbarname içeriğinden de anlaşılacağı üzere kurucuları ve yöneticileri aynı olmakla birlikte farklı tüzel kişiliklere sahip şirketleri temsilen yaptığı işlerden hak ettiğini iddia ettiği avukatlık ücretlerine mahsup etmesi mesleğin özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirilmesi ilkelerine aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturmaktadır.  
Avukatlık Yasasının 136/1. maddesi “Bu kanunun avukatların hak ve ödevleri ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara uymayanlar hakkında ilk defasında en az kınama, tekrarında, davranışın ağırlığına göre, para veya işten çıkarma cezası ..... uygulanır.” hükmünü taşımaktadır.
Şikâyetli avukatın eylemi Avukatlık yasasının altıncı kısmında bulunan 34. maddeye de aykırı olması sebebiyle aynı Yasanın 136/1. maddesi uyarınca en az kınama cezası tayini gerektiğinden, Baro Disiplin Kurulu’nun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde ve takdir ettiği disiplin cezasında hukuki isabetsizlik görülmemiş, kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetli avukatın itirazlarının reddi ile;
1- ... Barosu Disiplin Kurulunun “Kınama cezası verilmesine” ilişkin 14.03.2014 tarih, 2012/70 Esas, 2014/70 Karar sayılı kararının ONANMASINA,
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy