Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 135, 136) (1086 S. K. m. 409) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4) 
E. 2014/547
K. 2014/733
T. 08.11.2014
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli avukat hakkında, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 2011/29572 sayılı ve 25.10.2011 tarihli “olur”u ile “şikâyetçi Ö. K.’ın vekili sıfatıyla davalı U. San. Dış Tic. Tah. Yat. A.Ş.’i aleyhine K. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2007/141 Esasında kayden yürütülen menfi tespit davasının, daha önce 18.09.2007 ve 04.03.2008 tarihlerinde dosyanın işlemden kaldırılıp, yenilendiğini bildiği halde, 02.12.2009 tarihli oturuma verdiği mazeret dilekçesinin, Mahkemece gerekçesiz ve pulsuz olması nedeniyle reddedilmesine ve 1086 sayılı H.U.M.K.’nun 409/ 5,6. maddeleri gereğince 02.12.2009 tarih ve 2009/ 333 sayı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine sebebiyet verdiği iddiası ile başlatılan soruşturma ve kovuşturma sonucu şikâyetli avukatın cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Şikâyetli avukat, savunma ve itirazında özetle; atılı suçun unsurlarının oluşmadığını, kişisel veya kamu zararının bulunmadığını, bir menfaatinde sağlanmadığını belirterek, şikâyetçinin bir zararının olmadığını iddia edip, 02.12.2009 tarihli duruşmaya müvekkilinin talebi doğrultusunda mazeret dilekçesi verdiğini, şikâyetçinin aynı dosyadan kendisi ile birlikte vekâlet görevi devam eden 6 vekilinin de olduğunu ancak diğer vekillerin duruşmaya hiç girmediklerini ve mazeret dilekçesi vermediklerini savunup, şikâyetçinin sadece kendisini hedef almasının adalete ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyasının hiç incelenmediğini, tanık T. Ü.’in mahkemede dinlenmemesine rağmen dinlendiğinin belirtildiğini, kınama cezasının ağır olduğunu, sicilinde ceza bulunmadığından uyarma cezası verilmesi gerektiğini belirtip karara itiraz etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; şikâyetli avukat hakkında … 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/138 E. 2013/118 K. sayılı dosyasında görevi kötüye kullanmak suçu nedeniyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2007141 E. sayılı menfi tespit dava dosyasında, şikâyetli avukatın daha önce 18.09.2007 ve 04.03.2008 tarihlerinde işlemden kaldırılarak yenilendiği sabit olan dosyada 02.12.2009 tarihli duruşmaya gerekçesiz ve pulsuz mazeret dilekçesi verilmek sureti ile duruşmaya girilmeyerek ve mazeretin reddine karar verilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, iş bu kararın Yargıtay’ca onanarak 13.07.2010 tarihinde kesinleştiği hususu tespit edilerek, T. Ü. isimli savunma tanığı dinlenilmiş ve suç sabit görülerek şikâyetlinin neticeten 2 Ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip, iş bu karar itirazın reddi sureti ile 25.06.2013 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Şikâyetli avukatın disiplin cezası bulunmamaktadır.
Av. Kanunu 34. maddesinde “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve T.B.B.’nce belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Av. Kanunu 134. maddesinde “Avukatlık onuruna, düzen ve gerekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
T.B.B. Meslek Kuralları 3. maddesinde “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”
T.B.B. Meslek Kuralları 4. maddesinde “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.” Hükümleri yer almaktadır.
Şikâyetliavukatın … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2007/141 E. sayılı dosyasında 02.12.2009 tarihli duruşmaya girmediği, Mahkemeye verdiği mazeret dilekçesinin gerekçesiz ve posta pulsuz olması nedeniyle, mazeretin kabul edilmeyerek şikâyetçinin Menfi Tespit davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği dosya kapsamı ile tartışmasızdır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak, mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla, Av. Kanunu 136/1, 135/2 maddesi gereğince tayin ve takdir ounan cezada hukuka aykırılık görülmemiş ve şikâyetli avukatın itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat S. H. K.’ın itirazının reddi ile;
1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun, “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 29.07.2013 gün ve 2012/15 Esas 2013/19 Karar sayılı kararının ONANMASINA,
2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy