Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5237 S. K. m. 43, 62, 231, 257) (1136 S. K. m. 34, 134)
E. 2014/670
K. 2014/810
T. 06.12.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli Avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 24.12.2012 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.02-101-05-42-0608-2012/39778 sayılı ‘Olur’u ile “Müştekinin bilgisi ve talimatı olmadan bir kısım senetlerde ciranta olarak müştekinin adını ve imzasını kullanmak suretiyle; bu senetlerle ilgili olarak … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2007/10154, 2007/4195, 2007/10338 ve 2007/3367, … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2006/4152, … 10. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4801, 2008/4802, 2008/7591 ve 2008/7593, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/927, 2007/910, 2007/909 ve 2007/907 Esas sayılarına kayıtlı icra dosyaları ile … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/3004 D. İş sayılı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/48 D. İş sayılı, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/2 Esas sayılı ve … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/92 D. İş sayılı dava dosyalarını alacaklı müşteki vekili sıfatıyla takip ettiği,”, iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli Avukatın önceki savunma ve itirazlarında, hakkındaki suçlamayı kabul etmediğini, Şikâyetçinin bilgisi olmadan adına icra takibi yaptığı iddiasının doğru olmadığı, müştekinin adına konulmuş senetlerin birçoğunun S. K.’ün ciro yolu ile şikâyetçiye devrettiği senetler olduğunu, şikâyet konusu senetlerin icra takibine konmasında müştekinin haberi ve bilgisi olmasına karşın hakkı ve alacağı olmadığı halde kendisinden yüklü miktarda para istediğini, şikâyetçinin zarar göreceği işlem yapmadığını belirterek hakkındaki soruşturmaya takipsizlik verilmesini belirttiği görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamından Şikâyetli Avukat hakkında … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/245Esasında “görevi kötüye kullanmak” iddiasıyla kamu davası açıldığı, Mahkeme’nin 06.02.2014gün ve 2014/51 Karar sayılı kararla TCK 257/1 43/1, 62, 53/1-a,b,d,e, 231 maddeleri gereğince neticeten7 ay 15 gün hapis cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın itiraz edilmeksizin 14.03.2014 tarihinde kesinleştiği,
Mahkemenin karar gerekçesinde, “.Sanığın … Baro Levhasına 3125 sicil numarasıyla kayıtlı avukat olarak görev yapmaktayken müştekiden başka bir olay nedeniyle aldığı … 6. Noterliği'nin 14.10.2013 tarih 14689 Yevmiye numaralı vekâletnameyi kullanarak çeşitli nedenlerle yasaklı olması nedeniyle vekâletname veremeyen bir kısım tanıkların alacaklarını tahsil amacıyla kendisine verilen kendisine verilen çek ve bonoları müşteki adına … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2007/10154, 2007/4195, 2007/10338 ve 2007/3367, … 7. icra Müdürlüğü’nün 2006/4152, … 10. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4801,2008/4802, 2008/7591 ve 2008/7593, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/927, 2007/910, 2007/909 ve 2007/907 numaralı dosyalarında icra takibine koyduğu ve bu takiplerle ilgili olarak … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/3004 D.İş sayılı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/48 D.İş sayılı, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/2 Esas sayılı ve … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/92 D. İş sayılı dava dosyalarını alacaklı şikâyetçi vekili olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Sanık olayı bu şekilde ikrar etmekte ancak müştekinin aleyhine herhangi bir işlem yapılmadığı ve zarar unsurunun da gerçekleşmediğinden unsurları itibariyle oluşmayan müsnet suçtan beraatına karar verilmesini talep etmektedir. Ancak bir kamu görevi icra eden sanığın avukatlık mesleğine duyulan güveni sarsacak biçimde başka bir olay nedeniyle kendisine müştekice verilen vekâletnameyi tanıkların üçüncü şahıslardan olan alacaklarını tahsil amacıyla kullandığının sabit olması karşısında meydana gelen zararın maddi zararın ötesinde telafisi kabil olmayan bahsedilen mesleğe güvenin kaybını netice verdiğine sübut bulan müsnet suçtan cezalandırılması cihetine gidilmiştir. Sanığın aynı suç işleme kararının icrası cümlesinden olarak kısa zaman aralıklarla birçok icra takip ve dava dosyasında yetkisini kötüye kullanmak suretiyle eylemini teselsül ettirdiği anlaşıldığından verilen cezanın TCK'nın 43/1 maddesi gereğince artırılması gerekmiş mahkememizin vicdani kanaati de bu yönde oluşarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.” sözlerinin yazılı olduğu,
Şikâyetli Avukatın disiplin sicilinde ceza bulunmadığı,
Şikâyetli Avukatın 11.09.2014 kayıt tarihli dilekçe ile Mahkemenin kararın HAGB olası nedeniyle kesin hüküm olarak kabul edilemeyeceğini, kararın temyiz incelemesinden dahi geçmediği ve dinlenmesini talep ettiği tanıklarının dinlenmeden salt Mahkeme kararının esas alınarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiş, cezanın itirazen kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukatın gerçek alacaklı olmayan kişilere ait senetleri bir başka müvekkili adına takibe koyduğu kendi kabulü ve dosya kapsamı ile tartışmasızdır. Eylem bu şekli ile T.T. Yasası gereği borçluların sahip olduğu bir kısım itirazlarını da engeller olması nedeniyle kamusal nitelik taşıdığı gibi, gerçek alacaklılarının da devre dışı kalmalarına neden olup, sonuçta bir muvazaadır. Avukat muvazaalı işlemler içinde olmamalı, hukukun gereği ne ise onu yapmalıdır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Baro Disiplin Kurulu’nun şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34. 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde herhangi bir ceza bulunmadığı görülmekle tayin ve takdir olunan 214,00 TL para cezasının kınama cezasına çevrilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikayetli avukat M. B.’nın itirazını kabulü ile;
1- … Barosu Disiplin Kurulu’nun “214,00 TL Para Cezası Verilmesine” ilişkin 09.07.2014 gün ve 2014/50 Esas, 2014/59 Karar sayılı kararının kınama cezasına çevrilmek suretiyle kararın Düzeltilerek Onanmasına, Şikâyetli avukat M.B.’nın Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına,
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy