Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 35)

 

E: 2019-351

K: 2019/452

T: 25.05.2019

 

Şikâyetli avukatlar hakkında; “... vekilleri sıfatıyla, şikâyetçi aleyhinde ... 20. İcra Müdürlüğünün 2014/35786 esas sayılı dosyası ile takip başlattıkları, şikâyetçinin 05.01.2015 günü takibe itiraz ettiği, 20.01.2015 günü şikâyetçinin ikametgâh adresine dosya borcunun 22.01.2015 tarihine kadar ödenmemesi halinde, haciz ve muhafaza işlemleri yapılarak, eşyaların götürüleceğine ilişkin ihtar mektubu bıraktıkları” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülerek ayrı ayrı disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikâyetlilerin aynı içerikli savunmalarında özetle, ... A.Ş.’nin alacaklarını takip ettiklerini, şikâyetçiye uzlaşmaya davet mektubu gönderilmiş olmasının muhtemel olduğunu, Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesindeki haklarından yararlandıklarını, şikâyetçiyi tehdit etmediklerini, taraflarınca borçlunun adresine kesinlikle böyle bir evrak bırakılmadığını, evrakın tek taraflı olarak borçlu tarafından hazırlandığını ve delil olarak kullanıldığını, ... A.Ş. lehine başlatılan tüm takiplerin sorumluluğunun Avukat Ü.D.’ye ait olduğunu, Avukat Ü.D. tarafından düzenlenen ve uzlaşmaya davet amacı güden evrak içeriğinde, borçlular lehine olacak indirim ve yapılandırma gibi hususlarla ilgili görüşmek üzere ilgilinin telefon ve adres üzerinden temasa geçmeye davet edildiğini, şikâyetçiye bunun dışında haciz ve muhafaza gibi mesaj içeren yazı gönderilmediğini beyan etmişlerdir.

 

İncelenen dosya kapsamında; Baro Yönetim Kurulu’nun 03.12.2015 günlü toplantısında şikâyetli hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiği, vaki itirazın Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 15.12.2016 günlü kararı ile kabul edilmesi üzerine; Baro Yönetim Kurulu’nun 16.03.2017 günlü toplantısında Avukatlık Kanunu’nun 2, 34, 134 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 ve 4. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılmak üzere disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikâyetli avukatların kaşesinin bulunduğu imzasız ihtar mektubu örneğinin, ... 20. İcra Müdürlüğünün 2014/35786 esas sayılı icra takip dosyası örneğinin dosyamız içerisinde olduğu,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca, “Şikâyetlilerin ... vekilleri olarak ... 20. İcra Müdürlüğümün 2014/35786 esas sayılı dosyasıyla yapılan takiple ilgili olarak şikâyet dilekçesine ekli yazı gönderilmesi kovuşturmaya konu edilmiştir. Dosya içeriğine göre borçlu şikâyetçinin 06.01.2015 tarihinde borca itiraz ettiği, şikâyetçiye 20.01.2015 tarihinde şikâyete konu yazı gönderildiği, şikâyetçinin 03.2.2015 tarihinde kovuşturma konusu şikâyette bulunduğu, 01.11.2016 tarihli dilekçe ile de borca itirazdan feragat ettiği anlaşılmıştır.

 

22.04.2015 tarihli cevap dilekçesi madde 4’te ‘... takip elemanlarının uzlaşmaya davet mektubu bırakmış olması muhtemeldir.’ madde 6’da da ‘... İtirazdan habersiz olarak borçlunun adresine davet mektubu bırakılmıştır’ ‘... İtiraz tarihi ve ofisimizce mektubun bırakılma tarihi çok yakındır.’ beyanları tevil yollu ikrar olarak değerlendirilmiştir.

 

Şikâyetlilerin çok sayıda dosya alınmasının kusur unsurunu ortadan kaldırıcı etkisi olamayacağı nedeniyle dosya yoğunluğu savunmasına itibar edilmemiştir.” gerekçesiyle şikâyetliler hakkında ceza tayin edildiği,

 

Şikâyetli Avukat H.A.’nın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Diğer şikâyetli avukatın eylem tarihi (22.01.2015) itibariyle tekerrüre esas disiplin cezası olmadığı,

 

Şikâyetli avukatların aynı içerikli ve 07.12.2019 kayıt tarihli ayrı ayrı itiraz dilekçelerinde özetle, beyanlarının tevil yoluyla ikrar olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, şikâyetçinin sunduğu evrakın uydurma bir evrak olduğunu, kabul etmediklerini, incelemeye konu iddia bakımından somut bir delil bulunmadığını belirterek Baro Disiplin Kurulu kararının kaldırılmasını talep ettikleri,

 

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmektedir.

 

Şikâyetli avukatların ... A.Ş. vekili olarak ... 20.İcra Müdürlüğünün 2014/35786 esas sayılı dosyası ile şikâyetçi hakkında ilamsız icra takibi başlatmışlardır.

 

Şikâyetçi borçlu 05.01.2015 tarihinde takibe itiraz etmiştir.

 

Şikâyetliler … Hukuk Bürosu başlıklı şikâyet konusu metni borçluya bırakmışlardır.

 

Gönderilen mektup, borca itirazdan sonra gönderilmiş olup, içerik itibariyle uzlaşma niteliğinde olmadığı görülmektedir.

 

Davet mektubu, kesinleşen icra takiplerinde izlenecek usulün hatırlatılması olarak değerlendirilse bile borca itirazdan sonra izlenecek yol itirazın kaldırılması-itirazın iptali davası açmak olmalıdır.

 

Takibin başlatılmasından sonra yapılacak tüm işler icra dairesince yapılması gerekmektedir. Uzlaşmanın ise Avukatlık Kanunu madde 35/A’da, nasıl,  ne zaman,  ne şekilde yapılacağı ayrıntılı olarak düzenlendiği dikkate alındığında;

 

Şikâyetli avukatların gönderdiği mektup eylem olarak zamanlama, içerik ve İİK yönünden Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırılık teşkil ettiği sonucana varılmakla itirazların reddi ile usul ve yasaya uygun verilen Baro Disiplin Kurulu kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikâyetli avukatların itirazlarının reddi ile; ... Barosu Disiplin Kurulu’nun Şikâyetlilerin ayrı ayrı “Kınama Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 04.10.2018 gün ve 2017/D.561 Esas, 2018/825 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy