Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 43, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4) 
E. 2013/716
K. 2014/120
T. 23.02.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli avukat hakkında www…..com adresli internet sitesinde ve Avukat A.A. ismine açılmış Facebook sayfasında … Hukuk Bürosu Yönetici Avukat – .., Abide-i Hürriyet Cad. 159/6 …. ve … Hukuk Bürosu Avukat - …,… Menekşe 2 Sok. 16/11 …. olmak üzere iki büro adresi olmakla Avukatlık Yasası 43/2 maddeye aykırı davrandığı iddiası ile re’sen açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat 12.03.2013 tarihli savunma dilekçesinde özetle; ... Barosu Başkanlığı'nın 20.02.2013 tarihli kararı ekinde sunulu internet çıktısının www.facebook.com adresinden alınmış olduğunun açık olduğunu, dolayısıyla kararda belirtilen web sitesi ile karara dayanak yapılan Facebook çıktısı arasında bir bağ ya da ilgi bulunmadığını, her ne kadar www.azafli.com isimli web sitesinde ilgili Kanun ve Yönetmeliklere aykırılık teşkil etmese de ilgili web sitesi aktif halden pasif hale getirildiğini, ancak web sitesi aktif halde iken dahi sitenin "Hakkımızda" başlıklı bölümünde "bu web sitesi … Hukuk Bürosu hakkında 3. şahıslara genel bir bilgi verme amacıyla düzenlenmiş olup, site içeriğinin tamamen T.C. Barolar Birliği’nin ilgili mevzuatı doğrultusunda hazırlanılmasına gayret edilmiştir. Sitede yer alan bilgiler herhangi bir reklam amacı taşımadığı gibi iş geliştirme anlamında da kullanılamaz." yönünde açıklamanın da mevcut olduğunu, dolayısıyla ilgili web sitesi ve web sitesinde paylaşılan bilgilerin Avukatlık Kanununa ve Reklam Yasağı Yönetmeliği'ne aykırılık taşımadığını, Facebook sitesinde bulunan yazı ise …'da müşavirliğini yapmış olduğu şirkete ilişkin bilgiler olmakla birlikte, söz konusu kartvizitin müvekkilin adına bastırdığı kartvizit olduğunu, söz konusu kartvizitin ise hukuk müşavirliğini yapmış olduğu şirket tarafından etiketlendiğini, Facebook’ta tarafına ait olan sayfada göründüğünü, halen böyle bir yazının gerek Facebook sayfasında gerekse de internet sitesinde bulunmadığını,
14.11.2013 günlü itiraz dilekçesinde ise, Facebook profilinde yer alan kartvizitin tarafınca bastırılmadığını, hukuki danışmanlığını yapmış olduğu şirket tarafından bastırıldığını, bir tarafında (sol tarafında) sahibi bulunduğu “… Hukuk ve Danışmanlık Bürosu’nun bilgilerine yer verildiğini, bir diğer tarafta (sağ tarafında) ise şirketin kendisine ait iletişim bilgilerine yer verildiğini, söz konusu şirkete, tarafına ait hukuk bürosu olarak hukuki danışmanlık hizmeti vermekle birlikte şirketin tüm hukuki işlemlerinin tarafından yürütüldüğünü, bu sebeple şirketin, iş ilişkisinde bulunduğu şahısların şirketin hukuki işlemleri konusunda kendisiyle iletişime geçilebilmesi için böyle bir kartvizit bastırdığını savunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamından, şikâyetli avukatın Facebook profilinin "hakkında" başlığı altında; … Hukuk Bürosu Yönetici Avukat – …, …… Cad. 159/6 … ve … Hukuk Bürosu Avukat - … … 2 Sok. 16/11 ... olmak üzere iki büro adresi bildirdiği,
Av. A.A. 05..5944… … Hukuk ve Danışmanlık Bürosu … VD 1035854…. Sicil no belirtilen kartvizitte ... ofis; Menekşe 2 Sok. 16/11 ... Tel 03.. 4180…-.. www…..com ve … ofis; … … Cad. 159/6 … Tel 0… 233…-.. ….@yaho.com adreslerinin bulunduğu, görülmektedir.
Avukatlık Yasası’nın 43/2. maddesinde bir avukatın, birlikte çalışan avukatların ve avukatlık ortaklıklarının birden fazla bürosu ve şubesinin olamayacağı öngörülmüş, 43/son maddesinde de avukatın büro adresini bir hafta içinde baroya bildirmek zorunda olduğu kabul edilmiştir. Şikâyetlinin... Barosu Başkanlığı’na bildirdiği büro adresi “…” olup, kovuşturma konusu adres ise bildirilmemiştir.
Av. Ali Haydar Özkent 1940 basımlı Avukatın Kitabı adlı eserinin s. 419, 603 no.lu paragrafında avukatlık bürosunu; “Avukatın çalıştığı, araştırma ve inceleme yaptığı, dosyasını ve savunma notlarını hazırladığı, bilimsel yapıtları ve mahkemelerin içtihatlarını aradığı, iş sahibini dinlediği, görüş ve öğüt verdiği, hakemlik yaptığı, kavgalıları uzlaştırdığı yer, bürosudur. Aile sırlarını, değerli belge ve bilgileri burada saklar, birey ve toplumun sevincini burada görür, haksızlığa uğrayanların feryat ve ızdırabını burada dinler ve duyar. Bu nedenle büro, bir sığınak ve bir mabeddir.” olarak tanımlamıştır.
Kamunun avukatlık mesleğine olan güveninin her hangi bir surette zedelenmemesi için; büroların Avukatlık Meslek Kuralları’nın 12. maddesinde belirtildiği şekilde görevin vakarına uygun biçimde tanzim ve tutulması, büroda Avukatlık Yasası’nın 45/1. maddesi uyarınca yalnız avukatlık mesleğinin icrası için gerekli olan yardımcı elemanların bulundurulması gerektiği belirtilmiş, hepsinden de önemli olarak bürodaki her şeyin doğrudan Avukatın “denetim ve gözetimi altında” olmasının sağlanması amacıyla;
Gerek avukat ve gerekse avukat ortaklıklarına her ne amaçla olursa olsun ayrı büro edinmeme ve şube açma yasağı getirilmiştir. Amaç büroda oluşacak olası olumsuzlukların avukatın denetim ve gözetiminde önüne geçmek, avukatlık mesleğinin vakarına uygun olarak yapılmasını sağlamak, mesleki ve etik değerleri etkinlikle korumaktır.
Bu düşünce ile Avukatlık Yasası’nın 58/1. maddesinde “avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir” hükmü olarak getirilmiştir. Doğaldır ki, maddenin öngördüğü koruma Avukatlık Yasası’nın 43/son maddesi uyarınca baroya bildirimde bulunulan büro ve konutlara aittir.
Olayda tartışılması gereken bir diğer husus eylemin reklam yolu ile iş teminine yönelik olup olmadığıdır.
Avukat, internet dahil, teknolojinin ve bilimin olanak tanıdığı her tür ortamda avukatlık mesleğinin onur ve kurallarına, avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen Avukatlık Meslek Kuralları’na aykırı olmayacak şekilde kendisini ifade etme ve bilgi edinme hakkına sahiptir.
11 Ağustos 1341 (1925) tarihli İstanbul Barosu Dahili Nizamnamesi M.35, "Bir şahsın veya bir şirket veya dairei resmiyenin vekâletini kendisine tevdi ettirmek için avukatların mümafıi haysiyet teşebbüsat ve münasebatta ve müvekkil celbi zımnında cerait ve vesaiti saire ile ilanatta bulunmaları ve küşat ettikleri yazıhanelerine kendi isim ve unvanlarından başka evsaf izafe eylemeleri memnudur."
Amerikan Avukatları Ahlak Yasası’nın 27. Maddesine göre, "Avukatın sirküler veya diğer vasıtalı veya vasıtasız yollarla reklâm yapması yasaktır.",
Uluslararası Barolar Birliğinin 1956 Oslo toplantısının 8. no.lu kararı, "Reklâma başvurmak, avukatlık vakar ve şerefi ile bağdaşmaz. ",
Vod Kantonu Meslek Kurallarının 4. Maddesi, "Avukat, reklâm sayılabilecek her şeyden kaçınmağa mecburdur. Mesleki faaliyetinin üstüne kamunun dikkatini çekmek için davaları hakkında yayında bulunamaz." ,
Paris Barosu İç Yönetmeliğinin 37. Maddesi, "Reklâm niteliğindeki her davranış yasaktır."
Romanya Avukatlık Yasası’nın 88. Maddesi, "Avukatın gerek sözle ve gerek mektuplarla, sirkülerle ve sair ilan vasıtaları ile hizmet arz etmesi yasaktır."
Görüldüğü üzere ulusal ve Amerika dahil uluslararası uygulamada, avukatın kendine iş sağlama niteliğindeki her tür davranışı engellenmekte, reklâmı hoş görülmemektedir.
Avukatların yapabileceği işler kanuni bir tekel olan Avukatlık mesleğine aittir. (Av. Yas.35). Her ne kadar Avukatlık hizmeti serbest bir meslek olarak tanımlanmış ise de (Av. Yas. 1/1);
Genel olarak reklâm, kamunun tümünün veya bir kesiminin ilgisini çekerek yarar sağlamak amacıyla herhangi bir yoldan yapılacak tanıtma faaliyeti olarak ifade edilebilir. Bu sebeple reklâm "serbest rekabet" kavram ve kuralları içinde yer alır. Oysa Avukatlar rakip değil, Adaletin gerçekleşmesinde Sav, Savunma ve Karar üçlüsünde yargının kurucu unsuru olarak görev alan, adaletin yardımcısıdırlar. Nasıl ki hâkim ve savcının reklâma ihtiyacı yoksa avukatında yoktur.
Amaç; Bir kamu hizmeti olan avukatlık mesleğini iş temini konusunda meslektaşlar arasında haksız rekabetin yaratılması, mesleğin ticarileşmesi ve avukatın iş sahipleri karşısında bağımsızlığını kaybetme tehlikesine karşı korumaktır. Bu nedenle Avukatlık Yasası’nın 55 ve ilgili düzenlemelerin Anayasaya aykırılık oluşturduğu yönündeki savunmaya itibar olanağı yoktur.”
Dosya kapsamı ve Şikâyetli avukatın kabulü ile iki büro adresi gösterildiği, iş temini sonucunu doğuracak bilgilerin sitede bulunduğu görülmekle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat A.A.’nin itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 06.06.2013 gün ve 2013/104 Esas, 2013/177 Karar sayılı kararının “ONANMASINA”, katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy