Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 166) (818 S. K. m. 144) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 43, 45)
E. 2014/162
K. 2014/352
T. 06.06.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında “şikâyetçinin vekili sıfatıyla ... Aile Mahkemesi’nin 2009/1029 Sayılı dosyası ile takip ettiği davada hükmedilen tedbir nafakasını ...2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5430 sayılı dosyası ile takibe koyduğu, bu suretle tahsil edilen nafaka alacağını Borçlar Yasası 144/3. madde gereği ancak alacaklının muvafakati ile vekâlet ücreti ile takas etmesi mümkün olmasına karşın uhdesinde tuttuğu” iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli Avukat savunmalarında ve itirazında özetle; somut olayda Borçlar Yasasının değil Avukatlık Yasasının ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiğini, Avukatlık Yasasının 166.maddesinde vekâlet ücreti alacağının rüçhanlı olduğunun belirtildiğini, avukata hapis hakkı ve ücret alacağını temin etmesi için birtakım imkânlar tanındığını, ücret alacağının takasına ilişkin hüküm bulunmadığını, dava konusu iddianın zamanaşımına uğradığını, avukatlık sözleşmesini saklama süresinin sona erdiğini, şikâyetçinin boşanma davasından feragat ettiğini, avukatlık ücret alacağından dolayı hapis hakkı olduğunu, avukatın her aşamadaki hukuki yardım ile avukatlık ücreti kazanacağını, şikâyetçinin avukatlık ücreti ödeme borcu altında olduğunu, görevi kötüye kullanma şartlarının oluşmadığını, ... Aile Mahkemesi’nde şikâyetçi vekili sıfatıyla takip ettiği davalardan birinin ret ile diğerinin de şikâyetçinin feragati ile sonuçlandığını, şikâyetçinin Avukat R.H.’ı vekil tayin ettiğini, avukatın kendisine geçmişten duyduğu husumet nedeniyle şikâyetçiyi yönlendirdiğini, karşı taraf avukatlık ücreti hariç olmak üzere toplam 36.695,00 TL avukatlık ücreti alacağı olduğunu, iddiaları kabul etmediğini nafaka gibi bir alacağın tahsil edilip edilmediğini 1 yıl herhangi bir şey yapmadan hayatın olağan akışına aykırı olarak bekledikten sonra şikâyet etmenin mümkün olmadığını, bunun hapis hakkının kullanıldığının bilindiğini gösterdiğini, şikâyetçinin bilgisi ve rızası dahilinde olduğunu, şikâyetçinin iyi niyetli olmadığını belirtmiştir.
Baro Disiplin Kurulu tarafından 08.05.2013 gün ve 2013/3 Esas, 2013/7 Karar sayılı kararıyla şikâyetli avukatın uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş; bu karara karşı şikâyetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamından; ... Aile Mahkemesi’nin 2009/1029 Esas sayılı dosyası ile görülen boşanma davasında davacının M.Ö., davalının şikâyetçi T.Ö. vekilinin ise şikâyetli avukat olduğu, davanın 23.12.2009 tarihinde açılmış olduğu, Mahkeme’ce 05.10.2010 tarih, 2010/943 Karar sayılı kararla davanın reddine, davalı için 29.047.2010 tarihli ara kararı ile dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına karar verildiği,
...Aile Mahkemesi’nin 2010/760 Esas sayılı dosyası ile görülen boşanma davasında davacının şikâyetçi T.Ö. vekilinin ise şikâyetli avukat, davalının M.Ö. olduğu, davanın 17.08.2010 tarihinde açıldığı, Mahkeme’ce 06.05.2011 tarih, 2011/564 Karar sayılı kararla davanın feragat nedeniyle reddine reddine karar verildiği, kararın 23.06.2011 tarihinde kesinleştiği,
... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5430 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, dosyaya 07.09.2010 tarihinde yatırılan 1.500,00 TL’nin 1.410,60 TL olarak alacaklı vekili sıfatıyla şikâyetli avukat tarafından 26.10.2010 tarihinde İcra Dairesi’nden çekilmiş olduğu
Şikâyetçinin 06.02.2012 tarihinde şikâyetli avukatı azlettiği, 14.02.2012 tarihli vekâletname ile Avukat R.H.’ı vekil tayin ettiği anlaşılmaktadır.
Borçlar Yasası madde 144/3 “Nafaka ve işçi ücreti gibi, borçlunun ve ailesinin bakımı için zorunlu olup, özel niteliği gereği, doğrudan alacaklıya verilmesi gereken alacaklar” " şeklinde düzenlenmiş olup madde gereği ancak alacaklının rızası ile takas ve mahsup edilebilir alacak kapsamındadır. Bu bakımdan Şikâyetli avukat tarafından yazılı bir muvafakat sunulmadığından savunma hukuksal dayanaktan yoksundur.
Avukatlık Yasası 166 ve TBB Meslek Kuralları 45. madde gereği hapis hakkının kullanımı için hangi alacaktan ötürü ne kadar alacak için müvekkile yazılı ihtar gönderilmeli ve alacakla orantılı olarak hapis hakkı kullanılmalıdır.
Yargıtay 13. HD. 04.05.2009 gün ve (13260/5950) sayılı karar gerekçesi de “Aynı şekilde hapis hakkını kullanan avukatın, müvekkilin nam ve hesabına tahsil ettiği alacakları geciktirmeksizin iş sahibine bildirmesi, hangi işten dolayı ve ne miktarda ücret ve masraf alacağı olduğunu açıklaması ve konu ile ilgili karşı tarafı bilgilendirdikten ve gerektiği durumlarda yapılacak hesaplaşmadan sonra, alacağı oranında hapis hakkını kullanması gereklidir. Esasen bu durum, avukatın müvekkiline hesap verme yükümlülüğünün de tabii bir sonucudur.” bunu gerektirmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Avukatlık Yasası’nın 166. maddesi “Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderleri ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 45. maddesi Avukat “hapis hakkı”nı alacağı ile oranlı olarak kullanabilir.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34. maddesine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de Avukatlık Yasası 136/1. maddesine aykırı olarak uyarma cezası tayini yerinde görülmemiş ve aleyhe itiraz olmadığından itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat N.T.’in itirazının reddi ile ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 08.05.2013 gün ve 2013/3 Esas, 2013/7 Karar sayılı kararının aleyhe itiraz olmadığından onanmasına, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy