Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2014/560
K. 2014/763
T. 22.11.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli avukat hakkında … 20. İcra Müdürlüğü’nün 2011/7450 Esas sayılı ilamsız icra takibi ile takibe konu edilen çekte şikâyetçi keşideci veya ciranta olmadığı halde takip yaptığı ve bu nedenle avukatın özen borcuna aykırı davrandığı iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli Avukatın önceki savunma ve itirazlarında; … 13. İcra Müdürlüğü’nün 2010/14415 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu S. M. Elektrikli Ev Aletleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yaptıklarını, bu takip dosyasının dayanağının Akbank A.Ş. … Şubesine ait Z3531166 çek no.lu 31.07.2010 tarihli 3.500,00 TL bedelli çek olduğu, Şikâyetçinin borçlu şirket ortağı olması sebebi ile şirket ortaklığını devretmiş olsa da taahhüt ettiği ortaklık payı kadar sorumluluğu devam ettiğinden müvekkil şirketin talimatı ve isteği doğrultusunda Şikâyetçi hakkında tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile … 20. İcra Müdürlüğü’nün 2011/7450 Esas sayılı ilamsız icra takibi yaptıklarını, … tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nden de Şikâyetçinin şirket ortağı olduğunun anlaşıldığını, Şikâyetçinin icra takibine itiraz etmiş olması sebebi ile takibin durduğunu, her hangi bir zarar doğmadığını, olayın hukuksal bir konuya dayalı olması nedeniyle disiplin cezası tayininin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirdiği görülmektedir.
İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetçi 05.09.2011 havale tarihli şikâyet dilekçesi ile ŞikâyetliAvukatın …20.İcra Müdürlüğü’nün 2011/7450 Esas sayılı takip dosyası ile başlattığı ilamsız icra takibine konu Akbank A.Ş. …Şubesine ait Z3531166 çek no.lu 31.07.2010 tarihli 3.500,00 TL bedelli çekte, cirosunun bulunmamasına rağmen kendisine ödeme emri gönderildiğini Şikâyetli Avukatın çekin üzerinde cirosunun bulunmadığını ve borçlu olmadığını bilmesine rağmen kötüniyetli olarak takip başlattığını belirterek şikâyetçi olduğu,
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 28.10.2013 tarihli cevabi yazısında, Şikâyetli Avukat hakkında yapılan inceleme sonucunda 15.02.2012 tarihli “Olur” la soruşturma izninin gerekli görülmediği,
… 13. İcra Müdürlüğü’nün 2010/14415 sayılı takip dosya borçlusu S. M. Elektrikli Ev Aletleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, 81 … 167 plakalı aracın kayden haczedildiği, bu takip dosyasının dayanağının Akbank A.Ş. … Şubesine ait Z3531166 çek No.lu 31.07.2010 tarihli 3.500,00TL bedelli çek olduğu, 08.08.2011 tarihli dilekçe ile takibe itiraz edildiği, 03.11.2011 günlü taleple araç taşınır ve taşınmaz mal üzerine haciz konulmasının talep edildiği, aynı gün talebin reddine karar verildiği,
… 20. İcra Müdürlüğü’nün 2011/7450 Esas sayılı dosyasında Şikâyetçi R. T. aleyhine ilamsız takip açıldığı, takip dayanağının Akbank A.Ş. … Şubesine ait Z3531166 çek No.lu 31.07.2010 tarihli 3.500,00-TL bedelli çek olduğu,
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin … gün ve …sayılı örneğinde S. M. Elektrikli ev aletleri Turizm İnşaat Limited şirketi ortaklarının Şikâyetçi R. T. ve S. T. olarak bildirildiği,
… 20. İcra Müdürlüğü’nün 2011/7450 Esas sayılı dosyasına gönderilen … Ticaret Sicil Memurluğu’nun 08.09.2011 günlü yazısında S. M. Elektrikli ev aletleri Turizm İnşaat Limited şirketi ortaklarının H.A. T. ve S. T. olduğunun bildirildiği,
Şikâyetli Avukatın disiplin sicilinde 08.04.2011 gün ve 2010/67 Esas, 2011/5 Karar sayılı kararla kınama cezası ile cezalandırıldığı kararın TBB Disiplin Kurulu’nun13.02.2012 gün ve 2012/142 Esas, 2012/301 Karar sayılı kararı ile onandığı,
Şikâyetçinin 28.05.2014 kayıt tarihli dilekçe ile itiraz ettiği ve eyleminin Avukatlık Kanunu’nun 34 ve TBB Meslek Kuralları 3 ve 4’e aykırı bulunarak kendisine ceza verilmiş olduğunu, bu cezanın hukuka aykırı olduğunu bildirerek kararın itirazen kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.
Limited şirketlerde ortakların sorumluluğu sadece ortaklığa karşı olup, taahhüt ettikleri sermaye payları ile sınırlıdır. Başka bir ifadeyle, ortakların sermaye ile sınırlı borç sorumluluğu ortaklık alacaklılarına karşı değil; ortaklığın kendisine karşıdır. Ortak sermaye koyma borcunu yerine getirdiği oranda da bu sorumluluğundan kurtulmaktadır. Sermaye borcunu tamamen ödeyen ortağın bu anlamda sorumluluğu da kalmamaktadır.
Şikâyetli avukat Şikâyetçinin ortaklıktaki payını devretse de taahhüt ettiği pay oranında sorumluğunun devam ettiğini bildirerek müvekkil şirketin talimat ve istemi ile takip yapmak zorunda kaldığını bildirmekte ise de; Limited şirketlerde ortakların sorumluluğu sadece ortaklığa karşı olup, taahhüt ettikleri sermaye payları ile sınırlıdır. Başka bir ifadeyle, ortakların sermaye ile sınırlı borç sorumluluğu ortaklık alacaklılarına karşı değil; ortaklığın kendisine karşıdır. Ortak sermaye koyma borcunu yerine getirdiği oranda da bu sorumluluğundan kurtulmaktadır. Sermaye borcunu tamamen ödeyen ortağın bu anlamda sorumluluğu da kalmamaktadır.
Limited şirket ortaklığının, ortağın hissesini devri ile sona ermesi halinde, TTK’nın 520. maddesi uyarınca geçerli hisse devri ile sermaye payı üzerindeki tüm hak ve borçlar devralana geçtiğinden, devredenin sorumluluğu ortadan kalkmaktadır. Bunun istisnası ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35.maddesinde öngörülmektedir. Maddeye göre, “Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
(Ek fıkra: 4.6.2008-5766/3 md.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.”. şirketin kamu borçlarından doğan sorumluluk ortakların hisseleri oranında ve müteselsil sorumluluk olup; şirketten tarafından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan devir öncesi kamu alacakları için geçerlidir. Bu nedenle sorumluluğunu olmadığı hukuken tartışmasız olan Şikâyetçi aleyhine takip yapılması ve takibin özellikle müvekkil şirketin talimat ve istemleri gereği yapıldığı savunması avukatlığın bağımsızlık ilkesi ile de bağdaşmaz. Avukat kendinse teklif edilen işin hukuksal dayanağı olmadığını görmek ve işi reddetmekle yükümlüdür.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi“Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukatın hukuksal sorumlu olmadığını bilmesi gerektiği Şikâyetçi hakkında ilamsız da olsa takip yapması, dosya kapsamına göre durduğu tartışmasız olan takipte haciz talebinde bulunması avukatlığın özen ve güven ilkeleri ile asla bağdaşmaz.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenlerle eylem Avukatlık Yasası 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelere aykırı olmakla disiplin suçu olduğundan Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat M. Y.’ın itirazının reddi ile
1- … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 10.01.2014 gün ve 2012/54 Esas, 2014/2 Karar sayılı kararının ONANMASINA
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oy birliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy