Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (5237 S. K. m. 62, 106, 125) (5271 S. K. m. 231) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 4, 5, 25) 
E: 2011/726
K: 2012/243
T: 04.05.2012
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikayetli avukatın borçlu aleyhinde İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibinde, talimat icra müdürlüğü olan Seferihisar İcra Müdürlüğü'nün Talimat sayılı dosyasında 20.01.2009 tarihinde yapılacak satışı şikayetçi icra müdür vekilinin muhtarlık ilan tutanağının eksik olması nedeniyle satışı düşürmesi üzerine şikayetçiye hitaben “sen bu satışı düşürüyor musun? Düşür o zaman düşür. Hepiniz burada çete olmuşsunuz, sakin olmayacağım. Ben buraya İstanbul'dan geliyorum. Siz hepiniz birbirinizin dediğini yapıyorsunuz. Seferihisarlısın, karşı tarafta Seferihisarlı. Karşı tarafla anlaşarak satışı düşürdün. Bu bayan burada olmasaydı ben sana daha neler söyleyecektim görürdün, daha seninle görüşeceğiz. Seni Allah'a havale ediyorum.” Şeklindeki sözleri nedeniyle başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulu'nca eylemin disiplin suçunu oluşturduğu kabul edilerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında, satış günü olan 20.01.2009 tarihinde, satış tarihinden çok önce satış mahallinde olmasına rağmen, şikayetçi icra müdürü tarafından herhangi bir eksiklikten bahsedilmediğini, satış saati geldiğinde “Mahalle muhtarı tarafından mahallen ilan yapıldığına dair tutanağın dosyaya gelmediği” gerekçesi ile satışı düşürdüğünü, eğer satış mahalline gel-diğinde eksiklik bildirilmiş olsa idi mahalle muhtarlığına giderek ilan tutanağını kendisine bildirilmediğini şikayetçi icra müdürünün ihale başlar başlamaz önceden hazırladığı satışın düştüğüne dair tutanağı çıkardığını,tutanağın önceden hazırlanmış olması nedeniyle bu duruma tepki gösterdiğini, söz konusu satış nedeniyle 24 kez İstanbul'dan gelip gittiğini, bu nedenle çok büyük emek ve paralar harcandığını, satışın düşürüldüğüne dair tutanağın imzalanmasından sonra icra müdürü ile aralarında tartışma çıktığını, bu sırada sesini yükselterek “Ben buraya İstanbul'dan geliyorum satışı düşürmeye hakkın yoktu sen borçluyu tanıdığın için satışı düşürdün galiba bu bayan burada olmasa idi daha ağır konuşurdum seninle görüşeceğiz. Seni Allaha havale ediyorum.” Dediğini ancak “çete olmuşsunuz” cümlesini kullanmadığını bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın eyleminin Avukatlık Yasası'nın 34, 134. maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 4 ve 5.maddelerine aykırı olduğunu kabulle şikayetli avukatın uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, karara İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “şikayetli avukatın Avukatlık Yasası'nın 34 ve 134.maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 3 ve 4. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiğine göre şikayetli avukat hakkında kınama cezası tayini gerektiği” gerekçesi ile itiraz edilmiştir.
Şikayetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi ile ilgili olarak “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve tehdit” suçlarından dolayı İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Esasına kayıtlı olarak açılan kamu davası sonucunda Mahkemece Karar sayılı ve 24.12.2010 tarihli kararı ile şikayetli avukatın sabit görülen hakaret eylemi nedeni ile TCK'nın 125/1-4, 62. maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, şikayetli avukatın tehdit suçu sabit görülerek TCK'nın 106/1, 62. maddeleri uyarınca 625.00 ¨'sı adli para cezası ile cezalandırılmasına, CMK'nın 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmansa karar verildiği, hükmün 22.02.2011 tarihinde kesinleştiğine dair şerh verilmiş olduğu, dosya içindeki mahkeme kararı ve ekindeki kesinleşme şerhinden anlaşılmıştır.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı her ne kadar mahkumiyet açısından kesin hüküm oluşturmamakta ise de, mahkemenin yeminli dinlediği tanık anlatımları, oluşa ilişkin tespitleri ile gerek kamu davası gerek kovuşturma konusu dosya içindeki diğer tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, şikayetli avukatın şikayetçiye karşı hakaret ve tehdit eylemlerinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Avukatlık Yasası'nın 34. maddesine göre, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanınının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen Meslek Kuralları'na uymakla yükümlüdürler.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 4. maddesine göre “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” 5. maddesine göre “Avukat yazarken de konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukuk ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.” 25. maddeye göre de “Avukat, mahkeme kalemlerinde, icra dairelerinde ve her türlü mercilerde çalışan görevlilerle olan ilişkilerinde de meslek onuruna ve ağırbaşlılığına uygun tutum ve davranışlarını korur.”
Şikayetli avukatın şikayetçiye karşı olan eylemi Avukatlık Yasası'nın 34 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 4, 5 ve 25. maddelerine aykırı olmakla eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Baro Disiplin Kurulu'nun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik bulunmamakta ise de, şikayetli avukatın eylemi Avukatlık Yasası'nın altıncı kısmında bulunan 34. maddeye de aykırı olması ve Aynı Yasa'nın 136/1.maddesi uyarınca en az kınama cezası tayini gerektiğinden, Baro Disiplin Kurulu'nun uyarma cezası tayininde isabet görülmemiş, uyarma cezasının kınama cezasına çevrilmesi suretiyle kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulü ile İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun “Uyarma Ceza Verilmesine” ilişkin kararının “Kınama” cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikayetli Avukat KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy