Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 38, 136)
E. 2005/228
K. 2005/314
T. 30.09.2005 
Şikayetli Avukatın, Şikayetçinin vekili olarak M. adlı şahıs aleyhine dava açıp, lehe sonuçlandırdığı, karar ile ilgili olarak icra takibi başlattığı ve takibe devam ettiği, ancak Şikayetli Avukatın dava açıp, aleyhinde icra takibi başlattığı M.'nin de aynı zaman dilimi içinde vekili olup, bu şahsın vekili olarak icra işlerini yürütmüş olduğu, böylece Avukatlık Yasasının 38/b ve TBB. Meslek Kurallarının 36.maddesine aykırı davrandığı iddia olunarak, başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve Şikayetli Avukat hakkında disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli Avukat savunmasında, Şikayetçinin vekili olarak M. hakkında dava açtığını, lehe sonuçlandırdığını ve kararı icraya koyup gerekli yasal işlemleri yaptığını, Şikayetçi ile M.'nin birbirlerini çok iyi tanıdıklarını, her ikisinin de müvekkilleri olduklarını, Şikayetçinin, M.'nin de vekili olduğunu bildiğinden arabulucuk edilerek işi daha çabuk sonuçlandırılacağı düşüncesi ile kendisine vekalet verildiğini, şikayet konusu olayda ise sadece bir yanın vekilliğini yaptığından menfaat çatışması olmadığını bildirmiştir. .
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile Şikayetli Avukatın savunmasından, Şikayetli Avukatın aynı zaman dilimi içinde hem Şikayetçi vekili olarak M. adlı şahıs aleyhinde dava açtığı ve sonucunda karar ile icra takibi başlattığı hem de M. vekili olarak bu şahıs adına başkaca hukuki işleri takip ettiği anlaşılmıştır.
Avukatlık Yasasının 38 maddesinin b bendinde avukatın aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmesini veya mütalaa vermesini halinde işin reddinin zorunlu olduğunu hüküm altına almıştır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 36.maddesi bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukat, yararı çatışan öbür tarafın vekaletini alamayacağını 35.madde de ise avukat aynı davada birinin savunması, öbürünün savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişiden birden vekalet kabul edemeyeceğini 3.madde de Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güveni sarsacak biçimde yürütmesi gerektiğini hüküm altına almıştır.
Disiplin kovuşturmasına konu olayda, Şikayetli avukatın aynı işte menfaat zıt taraflara avukatlık etmediği görülmekte ise de, bir avukatın aynı zaman dilimi içerisinde, ayrı işlerde de olsa bir kişinin hem yararına hem de zararına avukatlık yapması etik açıdan uygun olmadığı kadar TBB. Meslek Kurallarının 3 maddesinde kabul edildiği gibi kamunun inancı ve mesleğe güveni de sarsar niteliktedir. Aksi düşüncenin, maddenin açık ifadesi ve amacı yönünden kabulü mümkün değildir.
Bu sebeplerle, aynı zaman dilimi içinde hem Şikayetçinin, hem de, Şikayetçi adına dava açıp, lehe sonuçlanan ve icra takibi başlatılan karşı şahsın vekili olarak başka bir işten dolayı vekilliğini devam ettiren Şikayetlinin eylemi disiplin suçu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Şikayetlinin bu disiplin kovuşturmasına konu eylem tarihinden önce disiplin sicilinde kesinleşmiş uyarma cezası bulunmaktadır. Baro Disiplin Kurulunca, Şikayetli hakkında Avukatlık Yasasının 136/2 maddesi hükmüne göre bir üst ceza olan kınama cezasının tayininde de hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, itirazın reddi ile, İzmir Barosu Disiplin Kurulunca Şikayetli Avukat hakkında kınama cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy