Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 46)  (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 39)
Esas No: 2009/20
Karar No: 2009/172
Karar Tarihi: 04.04.2009
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetli avukat hakkında, şikayetçi avukatın davacı vekili olduğu B ....... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/527 Esas sayılı davasına, kendisine haber vermeden müvekkillerinden birisinin vekaletnamesini dosyaya koyduğunu duruşmada öğrendiği, iddiası ile yapılan şikayet üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmalarında özetle, şikayetçi avukatın müvekkillerinden birisinin kendisini vekil tayin etmek istediğini önce telefonla sonra bürosunda yaptığı görüşmede dosyayı incelemesi gerektiğini bildirdiğini, dosyanın fotokopisinin alınması için de vekaletname ibraz edilmesi gerektiği için vekaletname düzenlendiğini, vekaletname ile dosya fotokopisinin alındığını, ancak ondan sonra 15.11.2007 tarihli ücret sözleşmesinin düzenlendiğini, aynı tarihte postaya verdiği 07.11.2007 tarihli yazı ile vekaleti kabul ettiğini şikayetçi avukata bildirdiğini, dosyaya vekaletnameyi sunduğu tarihte görevi kabul etmiş olmadığını, dosya fotokopisini görüp incelemeden dava almasının Avukatlık Yasasının 2/son maddesine göre beklenemeyeceğini, 31.10.2007 tarihli duruşmaya da katılmadığını, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 39. maddesine aykırılığın söz konusu olmadığını ileri sürmüştür.
Şikayetçi avukatın B ....... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/527 Esas sayılı davasında davacılar vekili olduğu, davanın 31.10.2007 tarihli duruşmasında davacı N. Y. vekili olarak şikayetli avukatın vekaletnamesinin dosyada bulunduğunun duruşma zaptına geçirildiği, şikayetlinin bu duruşmaya katılmadığı, savunmasına göre duruşma öncesinde dosyanın fotokopisinin alınması istemi ile vekaletname ibraz ettiği, şikayetli avukata, 07.11.2007 tarihli yazı ile bilgi verildiği, yazının 15.11.2007 de postaya verildiği, şikayetçiye 22.11.2007 de tebliğ edildiği tartışmasızdır.
Müvekkil tarafından vekaletname düzenlendikten sonra vekil tarafından kabul edilip kullanılması ile vekalet görevi başlamıştır.
Şikayetli avukatın, dosyada görev almadan önce dosya fotokopisini görmesi gerektiği ve bunun için de vekaletnamenin ibraz edilmesi gerektiği yönündeki savunmasına itibar edilmesi mümkün değildir. Zira Avukatlık Yasasının 46/2. maddesine göre “ Avukat veya stajyer, vekaletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin yerine getirilmesi zorunludur. Vekaletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kağıt ve belgelerin bir örneği veya fotokopisi verilmez.”
Henüz davada görev kabul etmeyen avukatın, davayı kabul edip etmeme kararı açısından vekaletname olmaksızın dosyayı inceleme hakkı bulunmaktadır. Dosyayı bulunduğu mahalde inceleme imkanı olmayan avukatın da, bizzat davanın tarafının başvurması ile fotokopi aldırması mümkündür. Vekaletnamenin dosyaya ibraz edilmesi ile şikayetli avukat davacı vekili sıfatını kazanmıştır. Bu aşamadan sonra davacı adına bir tebligat yapılması gerekirse, Tebligat Yasası uyarınca şikayetli avukata tebligat yapılması zorunluluğu doğmuştur. Avukatlık ücret sözleşmesinin daha sonra yapılmış olması, hatta hiç yapılmamış olması, müvekkili ile şikayetli avukat arasında bir husus olup, disiplin kovuşturmasına etkili bulunmamaktadır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 39. maddesine göre, ikinci avukat işi kabul etmeden önce ilk vekalet verilen avukata yazıyla bilgi vermek zorundadır. Bu durumda vekaletnamenin kullanılmasından önce yazı ile bilgi verildiğinin belgelenmesi dışında hiç bir mazeretin, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 39. maddesine aykırılık eylemini ortadan kaldırması mümkün değildir.
Bu nedenlerle, şikayetli avukatın eylemi Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 39. maddesine aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli avukatın itirazlarının reddi ile, Bursa Barosu Disiplin Kurulunun “uyarma cezası verilmesine”.ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy