Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2016-512

K: 2016/681

T: 07.10.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Şikâyetli avukat hakkında; “Şikâyetçinin davacı vekili, sıfatıyla yürütmüş olduğu … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/829 esas sayılı dosyası ile görülen davada, dava konusu olan üzerine tedbir konan hacizli taşınmazı devir alan üçüncü kişinin şikâyetli avukat olduğu, ilgili davaya davalı taraf olarak dahil edildiğini, yargılamanın devamında davalı firma vekili olarak da duruşmalara katılarak hem davalı asil hem de davacı vekili olduğu, yine haciz esnasında yaşanan gerginlikten kaynaklı olarak … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/1259 esas sayılı dosyası ile açılan kamu davasında şikâyetli avukatın, hem vekil hem de tanık olduğu” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikâyetli avukat soruşturma ve kovuşturma aşamasında usulüne uygun tebligata rağmen savunma vermemiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında, Baro Yönetim Kurulu’nun 22.08.2013 günlü kararı ile; Şikâyete konu olayla ilgili olarak usulüne uygun tebligata karşı şikâyetli avukat tarafından bilgi ve belge sunulmadığı görülerek ve iddianın ciddiyeti dikkate alınarak, olayın açıklığa kavuşturulması açısından, şikâyetli avukat hakkında 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 2, 47, 34 ve 134. maddeleri gereğince değerlendirme yapılmak üzere disiplin kovuşturmasının açılmasına karar verildiği,

 

Dosyamız içerisinde yer alan taşınmaz bilgilerine ilişkin belge incelendiğinde, şikâyete konu taşınmaza, … 1. İcra Müdürlüğünün 2007/2190 esas sayılı dosyasından 11.03.2010 günü icraî haciz şerhi işlendiği,

 

Şikâyetli avukatın 12.03.2010 tarihinde taşınmazı satın aldığı,

 

… 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/829 esas sayılı dosyasında 14.05.2010 tarihinde mezkûr taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğu,

 

Şikâyetli avukatın … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/829 esas sayılı dosyasında ihbar olunan olduğu,

 

Dosyamız içerisinde … 1. İcra Müdürlüğünün 2007/2190 esas sayılı dosyasının 04.03.2010 günlü haciz tutanağının yer aldığı, haciz esnasında güvenlik temin edilemediğinden, haciz yapılamadığının imza altına alındığı,

 

Hacizde yaşanan olay nedeniyle, ilgililer hakkında … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/1259 esasına kayden kamu davası açıldığı, şikâyetli avukatın sanık müdafii olduğu, 20.09.2012 günlü duruşmada tanık sıfatıyla dinlendiği, Mahkeme tarafından şikâyetli avukata çekilme hakkının hatırlatıldığı, şikâyetlinin çekilme hakkını kullanmayacağını beyan ettiği,

 

Baro Disiplin Kurulu tarafından; dosya içeriğinden dava konusu gayrimenkulün şikâyetli tarafından 12.03.2010 tarihinde iktisap edildiği 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/829 sayılı dosyasından 14.05.2010 tarihinde ihtiyati tedbir konulduğu anlaşılmış olup, şikâyetlinin 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nı ve TBB Meslek Kuralları’nı ihlal ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil tespit edilemediğinden, disiplin cezası verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetçinin 04.03.2016 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki iddialarını tekrarla, kararın itirazen kaldırılmasını talep ettiği,

 

İtirazın şikâyetli avukata tebliğ edildiği, şikâyetlinin savunma vermediği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Şikâyetli avukatın da savunmasında ve yargılamalarda bildirdiği üzere emlakçılık yapan babası aracılığı ile taşınmaz alım satımı yaptığı, hukuksal uyuşmazlık konusu olayımızdaki gibi çekişmeli hakları edindiği, bu nedenle uyuşmazlıklarda menfaatleri zıt olmasına karşın vekâlet üstlendiği, tanıklık yaptığı, avukatlık unvanından yararlandığı dosya kapsamı ile tartışmasızdır.

 

Şikâyetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında işine ve müvekkiline karşı gerekli özeni göstermediği anlaşıldığından, eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikâyetli avukatın eylemin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin hukuksal değerlendirme isabetsiz olmakla Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları’nın 3, 4. maddeleri gereği itirazın kabulü ile disiplin cezası tayini gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikâyetçi C.K.’ın itirazının kabulü ile;

 

1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 21.12.2015 gün ve 2013/D.570 Esas, 2015/814 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK, Şikâyetli avukat S.D. “Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına”,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy