Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 171) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4, 41, 43, 45)

 

E: 2021/1107

K: 2022/33

T: 15.01.2022

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşılmakla dava dosyası incelendi:

 

Şikayetli avukat hakkında, “...  İcra Ceza Mahkemesinin 2016/518 esas sayılı dosyasında mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmayarak şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine sebebiyet verdiği, söz konusu davaya konu icra dosyasında borçludan tahsil ettiği 6.000 TL’nin tamamını masraf ve vekalet ücretine sayarak şikayetçiye hiçbir ödeme yapmadığı, yine icra dosyasına konu karşılıksız çekin 1.200 TL yasal yükümlülük bedelini bankadan tahsil ettiği halde şikayetçiye bildirmediği ve ödemediği” iddiası üzerine başlatılan disiplin davasında eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

 

Şikayetli yazılı savunmalarında özetle; şikayetçi alacaklı vekili sıfatıyla takip ettiği ...  İcra Müdürlüğünün 2014/937 esas sayılı icra dosyası için kendisine vekalet ücreti ödemesi yapılmadığını, ...  İcra Ceza Mahkemesinin 2016/518 esas sayılı davaya konu icra dosyasında çekin karşılıksız çekin karşılıksız banka sorumluluk tutarından, önceki dosyadaki bakiye masraf ve çekin takibi için yapılacak masrafların karşılanması için şikayetçinin talimat verdiğini, geri kalan masraf ve vekalet ücretini çekin tahsil edilmesinden sonra ödeyeceğini söylediğini, bunun üzerine banka sorumluluk tutarı olan 1.200 TL’yi ...  İcra Müdürlüğünün 2014/1937 ve ...  İcra Müdürlüğünün 2015/6435 sayılı dosyaları için masraf olarak kullandığını, daha sonra ...  İcra Müdürlüğünün 2015/6435 sayılı dosyasından tahsil ettiği 6.000 TL’yi de şikayetçiye bildirerek ödenmeyen masraf ve vekalet ücretlerine mahsup ettiğini, İcra Ceza Mahkemesinin 2016/518 sayılı davanın takibini ise masraf ve vekalet ücreti alamadığı için şikayetçiye bildirerek bıraktığını, ayrıca kalem personelinin kendisini UYAP sistemine kaydetmemesi nedeniyle duruşma gün ve saatini öğrenemediğini, bugüne kadar şikayetçiden ...  İcra Müdürlüğünün 2017/22725 sayılı takip dosyası için gönderdiği 1.500 TL’den başka ödeme alamadığını beyan etmiştir.

 

Sözlü savunmasında; “Daha önce dosyaya verdiğim yazılı savunmalarımı aynen tekrar ediyorum. Şikayetçi ile aramdaki vekillik ilişkisi sebebiyle birden fazla dosyasını takip ettim ve bu dosyalar nedeniyle şikayetçi tarafıma ne masraf ne de vekalet ücreti ödemiştir. Şikayet edilen dosyadan tahsil edilen 6.000 TL, şikayete konu dosya da dahil olmak üzere şikayetçiden olan masraf alacağım ve vekalet ücreti alacaklarıma mahsuben sayılmıştır. Bu hususta şikayetçinin bilgisi ve rızası dahilindedir. Nitekim şikayet dilekçesinde tahsil edilen 6.000 TL’yi bildirdiğim gibi bu tutarın vekalet ücreti ve masraflara sayıldığı da beyan ve kabul edilmiştir. Şikayetçinin vekili olarak takip ettiğim gerek takip gerekse dava dosyalarında sonradan vekil eden tarafından ödenmek üzere masrafların tamamı tarafımca karşılanmıştır. Vekil eden tarafından 2017/22725 esas sayılı takip ettiğim icra takibi dosyası nedeniyle 1.490 TL vekalet ücretine mahsuben ödenmiştir, vekil edenden bahse konu icra takip dosyası sebebiyle icra vekalet ücreti alacağımın tutarı 5.604 TL olmasına rağmen tarafıma yapılan ödeme sadece 1.490 TL’dir. Bu ödemede 2018 yılında yapılmıştır. Duruşmaya girmediğimden bahisle zarar verdiğimden dolayı yapılan şikayet sebebine gelince şikayete konu İcra Ceza Mahkemesinin 2016/518 esas sayılı dava vekil edenin talebi talimatı masrafı karşılanmış bir iş değildir. Vekil edenin haklarını korumak amacıyla tamamen vekil olarak inisiyatifimle yapılmış bir iştir. Duruşmaya girilmemesi sebebiyle vekil edenin herhangi bir zararı da söz konusu değildir. Zira bahse konu dosyada verilen karar içeriğinde de şikayet konusu suçun oluşmadığına dair gerekçe yer almaktadır. Bu nedenlerle hakkımda ceza tayinine yer olmadığına karar verilmesini talep ederim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

 

İncelenen dosya kapsamından, Baro Yönetim Kurulu’nun 16.06.2020 günlü toplantısında, Avukatlık Kanunu’nun 34, 171/1, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4, 41, 43 ve 45.maddesi uyarınca şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca talep gibi incelemenin duruşmalı yapıldığı, “Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde; şikayetli avukatın, takibindeki ... İcra Ceza Mahkemesinin 2016/518 esas sayılı davasında, 18.01.2018 tarihli duruşmaya mazeret bildirmek suretiyle katılmadığı, bir sonraki 20.02.2018 tarihli duruşmaya ise mazeret bildirmeksizin katılmadığı ve bu oturumda şikayet hakkının düşürülmesine karar verildiği, şikayetli avukatın UYAP sistemine kaydedilmemiş olmasının geçerli bir mazeret kabul edilemeyeceği, önceki celse mesleki mazeret sunan avukatın özen yükümlülüğü kapsamında yeni duruşma gününün takibini yapması gerektiği ancak şikayetli avukat üstlendiği işin gereklerini yapmakta ihmal göstererek müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğu, ayrıca müvekkili adına tahsil ettiği bir kısım paraları masraf ve vekalet ücreti alacaklarına mahsup ettiği gerekçesiyle ödeme yapmadığı şeklindeki savunması karşısında, hapis hakkının, ne oranda ve hangi alacak kalemleri için kullanıldığı açıkça belirtilerek yazılı şekilde muhatabına bildirilerek kullanılması gerekirken, dosya kapsamında bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiğine dair herhangi bir delil elde edilemediği, bu doğrultuda şikayetli avukatın eylemleri ile yukarıda belirtilen Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın ilgili maddelerinde düzenlenen ilke ve esasları ihlal ettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikayetli Avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikayetli vekilinin 22.10.2021 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, müvekkilinin savunmalarını aynen tekrarla, Baro Disiplin Kurulu’nca Avukatlık Kanunu’nun ilgili maddeleri yanlış yorumlanarak karar verildiğini, şikayete konu çekle ilgili tahsilatın 2015, sonraki işlemlerin 2016 ve 2017 yılına ilişkin olduğunu, şikayetçinin tahsilatın vekalet ücreti ve masraflara ilişkin olarak kesildiğini bildiğini ve 2019 yılına kadar kendisi ile çalışmaya devam ettiğini, 2015 yılında para ile ilgili şikayeti olan birinin 2019 yılına kadar beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, şikayetçinin kesinti ile ilgili olarak kendisine bildirim yapıldığını şikayet dilekçesinde kabul ettiğini, buna rağmen müvekkili hakkında ceza tayin edildiğini, hak edilmeyen bir paranın mahsup edilmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin takip ettiği işlerle ilgili yapılan masraf döküm ve dekontları ilgili yerlerden istenmiş olsa idi müvekkilinin haklı olacağının ortaya çıkacağını, dosyaların mahzende olduğunu, azil olduğundan dosyaların çıkarılamadığını, Baro Disiplin Kurulu’nca icra dosyaları incelenmeden karar verildiğini, düşen icra ceza dosyası ile ilgili olarak sanığın beraat edeceğinin açık olduğunu, müvekkiline yüklenebilecek bir sorumluluk bulunmadığını, Avukatlık Kanunu’nun 166.maddesi ve Yargıtay içtihatları gereğince müvekkilinin yapılan tahsilatı elinde bulundurma hakkı olduğunu, şikayetçinin ödemesi gereken vekalet ücretinin 7.200 TL’den fazla olduğunu, 10.01.2018 tarihine kadar şikayetçi tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, şikayetçinin tamamen kötüniyetli olduğunu belirterek mezkûr kararın itirazen bozularak kaldırılmasını talep ettiği,

 

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmüştür.

 

Kurulumuzca yapılan incelemede; şikayetçinin Baro Başkanlığına verdiği 17.01.2019 tarihli dilekçede avukatın tahsil ettiği paranın tamamını masraflara ve vekalet ücretine mahsup ettiğinin kendisine bildirildiğini beyan etmesi sebebiyle; Şikayetli avukat hakkında bildirim yükümlülüğünün ihlali sebebine dayalı Baro Disiplin Kurulu kararı gerekçesi yerinde görülmemiştir.

 

Ancak, Şikayetlinin, İcra Ceza Mahkemesindeki duruşmadan haberi olmasına rağmen duruşmaya girmeyerek şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine sebebiyet verdiği, Şikayetli avukatın, müvekkili şikayetçiye davayı takip etmeyeceğini yazılı şekilde bildirmediği, dosyada vekillikten istifa etmediği, avukatın üstlendiği işi sonuna kadar takip etme yükümlülüğüne aykırı davrandığı dosya kapsamı ile sabittir.

 

Bir haktan vazgeçmeyi gerektiren işlemlerde vekil edenin yazılı muvafakatinin alınması zorunlu olup, şikayetli avukat bu zorunluluğu yerine getirmemiş, işine ve mesleğine gerekli özeni göstermemiştir.

 

Bu nedenle itirazın kısmen kabulüne, şikayetli Avukatın sicil durumu da gözetilerek Baro Disiplin Kurulu kararının düzeltilerek onanmasına, İcra Ceza Mahkemesindeki duruşmadan haberi olmasına rağmen duruşmaya girmeyerek şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine sebebiyet verme şeklinde vücut bulan eylemi nedeniyle şikayetlinin takdiren uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikayetli vekilinin itirazının kısmen kabulüne, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun Şikayetlinin “Kınama Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin kararının uyarma cezasına çevrilmek suretiyle Düzeltilerek Onanmasına, Şikayetli Avukatın Uyarma Cezası İle Cezalandırılmasına,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde ... İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Katılanların oybirliği ile karar verilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy