Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4, 11, 39)

 

E: 2020/922

K: 2021/11

T: 21.01.2021

 

Şikâyetli avukatlar hakkında; “Şikâyetçinin müvekkillerine gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak şikâyetçiyi azletmelerini sağladıkları, söz konusu azil işlemi henüz gerçekleşmeden de bu kişilerin vekilliklerini üstlendikleri” iddiasıyla başlatılan disiplin davasında, ayrı ayrı ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikâyetliler savunmalarında özetle; müvekkillerinin şikâyetçinin görevini gereği gibi yerine getirmediği, kendilerini devam eden hukuki süreçle ilgili bilgilendirmediği gibi nedenlerle şikâyetçiyi azlettiklerini söyleyerek kendilerinin vekilliklerini yapmalarını talep ettiklerini, şikâyetçinin 10.03.2017 tarihinde azledildiğini, kendilerinin M.T. tarafından vekil tayin edildikten sonra 05.04.2017 tarihinde mahkemeye dilekçe ekinde vekâletname ile bilgilendirme amacıyla azilnâmeyi sunduklarını, F.T. ve F.T. tarafından da 29.03.2017 tarihinde vekil tayin edildiklerini, yine 05.04.2017 tarihinde bu müvekkilleri adına da mahkemeye dilekçe ekinde vekâletname ile bilgilendirme amacıyla azilnâmeyi sunduklarını, 06.04.2020 tarihinde müvekkillerinin şikâyetçi dışında dört avukat tarafından daha temsil edildiklerini kendilerinin UYAP kaydının yapılması ile öğrendiklerini, bunun üzerine aynı gün dosyaya bu avukatların da azilnamelerinin eklendiğini, kendilerine yüklenecek herhangi bir kusur veya başkaca bilgilendirme yükümlülüklerinin bulunmadığını beyan etmişlerdir.

 

İncelenen dosya kapsamından, Baro Yönetim Kurulu’nun 08.05.2019 günlü toplantısında, Avukatlık Kanunu’nun 34, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4 ve 39. maddesi uyarınca şikâyetliler hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca “Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde; şikâyetçinin M.T. tarafından 10.03.2017      tarihinde, F.T. ve F.T. tarafından 29.03.2017 tarihinde azledildiği, şikâyetli avukatların ise M.T. tarafından 08.03.2017 tarihinde, F.T. ve F.T. tarafından 29.03.2017 tarihinde vekil tayin edildikleri, daha önce şikâyetçi tarafından takip edilen dosyalardan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/328 esas sayılı dosyasına, şikâyetçinin azlinden sonra olan 05.04.2017 tarihinde vekâletname ve azilname sundukları, yine aynı şekilde ... 23. İcra Müdürlüğünün 2017/866 esas sayılı dosyasına 18.04.2017 tarihinde vekâletname ve azilname sundukları görülmekle, şikâyetli avukatların müvekkillerine gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak şikâyetçiyi azletmelerini sağladıkları hususunda soyut iddiadan başka herhangi bir delil elde edilemediği, şikâyetçinin azlinden önce şikâyetçinin takibindeki dosyalara şikâyetli avukatların vekâletname sunduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığı, bu doğrultuda şikâyetli avukatların Avukatlık Kanunu ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırılık teşkil eden sabit bir eylem veya işlemlerinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.”  gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikâyetlilerin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetçi Avukatın 06.11.2020 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; iddialarını tekrarla, azil kendisine ulaşmadan şikâyetli avukatlar tarafından işlem yapıldığını belirterek itirazlarının kabulü ile şikâyetlilerin cezalandırılmasını talep ettiği,

 

Şikâyetli Avukatların ortak imzalı 08.12.2020 kayıt tarihli itiraza cevap dilekçesinde özetle; şikâyetçinin haricen öğrendiği bilgilere dayanarak yaptığı şikâyetlerin avukatlık mesleğine yakışmadığını belirterek itirazın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.

 

Avukatlık Kanunu’nun 34.maddesinde, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Kanunu’nun 134. maddesinde, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.” denmektedir.

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 11. maddesi, “Avukat, Türkiye Barolar Birliği’nce kabul olunan mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadır”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 39. maddesi, “İş sahibi anlaşmayı yaptığı avukattan sonra ikinci bir avukata da vekâlet vermek isterse, ikinci avukat işi kabul etmeden önce, ilk vekâlet verilen avukata yazıyla bilgi vermelidir.” hükümlerini amirdir.

 

Dosya kapsamına göre; Şikâyetçi avukatın 10.03.2017 ve 29.03.2017 tarihinde müvekkilleri tarafından azledildiği, şikâyetli avukatlara vekâletlerin 08.03.2017 ve 29.03.2017 tarihinde verildiği, dosyalara 05.04.2017 ve 18.04.2017 tarihlerinde vekâlet sunulduğu açık olduğundan, şikâyetlilerin ilk avukatın vekâlet ilişkisi devam ederken dosyaya vekâlet koymadığı sabittir.

 

Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulu kararı hukuken isabetli olmakla, şikâyetçi avukatın itirazının reddi ile usul ve yasaya uygun kararın onanması gerekmiştir.   

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikâyetçi Avukatın itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun ayrı ayrı “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 02.07.2020 gün ve 2020/105 Esas, 2020/100 Karar sayılı kararının ONANMASINA,           

 

2-Kararın onay için, Avukatlık Kanunu’nun 157/7.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine,

 

3-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy