Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 35)

 

E. 2015/828

K. 2016/6

T. 02.01.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Şikâyetli avukat hakkında, “... ... Dergisine verdiği röportajın Meslek Kurallarına aykırı olduğu ve avukatlar arasında haksız rekabete yol açtığı” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli avukat önceki savunmalarında özetle; Şikâyetçi avukatın kendisinden şikâyetçi olmadığını, bu haberi yayınlayan derginin haberin düzeltilmesinin sağlanmasının istediğini, ayrıca olayın sadece bir derginin haber faaliyeti olarak ortaya çıktığını, kendisinin iradesi dışında geliştiğini, Avrupa Birliği Ülkeleri Barolarında olduğu gibi, gazeteci ile avukat arasında bir reklam anlaşması tespit edilemediği takdirde avukata herhangi bir kusur yöneltilemeyeceğini bildirerek şikâyetin reddini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Dosya içerisinde yer alan ... ... Dergisi’nin sayısının kapağında şikayetli avukatın tam sayfa fotoğrafının yer aldığı, “S.K.’tan ‘… ’ Hukuk Bürosu” kapak manşeti ile 60 ve 61. sayfalarda röportajının yer aldığı, sayının “www.....com.tr” internet sitesinde yayınladığı,

 

Yine ... ... Dergisi’nin 15. sayısında “Yılın En Başarılı Avukatı Ödülü S.K.’nin” kapak başlığı ile 16 ve 17. sayfalarda şikâyetli avukatın röportajının yer aldığı, sayının “www.....com.tr” internet sitesinde yayınladığı,

 

Şikâyetçi avukat Y.G.’nin 27.03.2015 evrak kayıt tarihli dilekçesinde; anılan dosyada şikâyetçi olarak yer alsa da Avukat S.K. hakkında herhangi bir şikâyetinin olmadığını, şikâyet dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere ilgili dergi hakkında yasal işlem yapılması hususunda talebinin olduğunu belirterek şikâyetli avukat hakkında ceza verilmemesini talep ettiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetli avukatın 25.08.2015 evrak kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Önceki savunmalarının tekrarla, hakkında verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, olayın tamamen bir haber faaliyeti olarak ortaya çıktığını, mezkûr dergi ile herhangi bir reklam anlaşmasının söz konusu olmadığını, reklam yasağının ihlalinde avukatın kastının arandığını, somut olayda kendisine yöneltilecek herhangi bir kusur ve kastın yöneltilmesinin mümkün olmadığını belirterek verilen kararın bozulmasına ve hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 55.maddesi, Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 1., Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. Maddesi uyarınca, “Avukatlar iş elde etmek için, reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaktan çekinmek zorundadır.”,

 

11 Ağustos 1341 (1925) tarihli İstanbul Barosu Dahili Nizamnamesi madde 35, “Bir şahsın veya bir şirket veya dairei resmiyenin vekâletini kendisine tevdi ettirmek için avukatların mümafıi haysiyet teşebbüsat ve münasebatta ve müvekkil celbi zımnında cerait ve vesaiti saire ile ilanatta bulunmaları ve küşat ettikleri yazıhanelerine kendi isim ve unvanlarından başka evsaf izafe eylemeleri memnudur.”,

 

Amerikan Avukatları Ahlak Yasası madde 27, “Avukatın sirküler veya diğer vasıtalı veya vasıtasız yollarla reklam yapması yasaktır.”,

 

Uluslararası Barolar Birliği’nin 1956 Oslo toplantısının 8. No.lu kararı, “Reklama başvurmak, avukatlık vakar ve şerefi ile bağdaşmaz.”,

 

Vod Kantonu Meslek Kuralları madde 4, “Avukat, reklam sayılabilecek her şeyden kaçınmağa mecburdur. Mesleki faaliyetinin üstüne kamunun dikkatini çekmek için davaları hakkında yayında bulunamaz.”,

 

Paris Barosu İç Yönetmeliği madde 37, “Reklam niteliğindeki her davranış yasaktır”,

 

Romanya Avukatlık Yasası madde 88, “Avukatın gerek sözle ve gerek mektuplarla, sirkülerle ve sair ilan vasıtaları ile hizmet arz etmesi yasaktır.” hükümleri,

 

Ulusal ve uluslararası uygulamanın da, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. maddesinde belirtildiği üzere, “avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir”, yönünde olduğunu göstermektedir.

 

Avukatların yapabileceği işler kanuni bir tekel olan Avukatlık mesleğine aittir. (Avukatlık Yasası madde 35). Her ne kadar Avukatlık hizmeti serbest bir meslek olarak tanımlanmış ise de (Avukatlık Yasası madde 1/1);

 

Genel olarak reklam, kamunun tümünün veya bir kesiminin ilgisini çekerek yarar sağlamak amacıyla herhangi bir yoldan yapılacak tanıtma faaliyeti olarak ifade edilebilir. Bu sebeple reklam “serbest rekabet” kavram ve kuralları içinde yer alır. Oysa avukatlar rakip değil, adaletin gerçekleşmesinde sav, savunma ve karar üçlüsünde yargının kurucu unsuru olarak görev alan, adaletin yardımcısıdırlar.

 

Görüldüğü üzere, ülkemizde olduğu gibi, uluslararası uygulamada da, avukatın kendine iş sağlama yönündeki reklam yasağı ile ilgili hükümler, bir kamu hizmeti olan avukatlık mesleğini iş temini konusunda meslektaşlar arasında haksız rekabetin yaratılması, mesleğin ticarileşmesi ve avukatın iş sahipleri karşısında bağımsızlığını kaybetme tehlikesine karşı korumak için getirilen kurallar olduğu açıktır.

 

Avukat kendisini mesleki çalışmasıyla, bilgisiyle, işlerine gösterdiği dikkat ve özenle tanıtır. Bağımsızlığı, kendine ve mesleğine olan saygısı, kendisini müşteri aramaktan men eder.

 

“Avukat iş arkasından koşmaz, iş avukatın arkasından koşar” temel ilkemiz olmalıdır.

 

Bu sebeplerle şikâyetlinin ... ... Dergisinin 11 ve 15 sayılı yayınlarına kapak da olmak üzere mesleki faaliyetlerinin de yer aldığı 2 sayfalık röportajlar, Avukatlık Yasası 55, Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 1, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 7, 8. maddesine aykırılık oluşturduğundan, Barosu Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş ve kararın onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikâyetli avukat S.K.’nın itirazının reddi ile;

 

1- … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 22.06.2015 gün, 2014/889 Esas, 2015/378 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere, Katılanların oybirliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy