Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 56, 134, 171)

 

E: 2017/822

K: 2018/99

T: 02.02.2018

 

Şikayetli avukat hakkında; “Şikayetçi avukatla, duruşmalara girmesi ve keşfe katılması için yetki belgesi düzenleyerek anlaştığı halde kararlaştırılan ücreti şikayetçiye ödemediği” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikayetli önceki savunmalarında özetle; 500 TL’nin şikayetçi avukata müvekkili tarafından ödendiğini, ücret ödeme konusunda kendisinin sorumluluğunu olmadığını, şikayetçi avukatın samimiyetsiz olduğunu zira ücreti ödenmemiş ise istifa edip duruşmalara girmeyebileceğini, ücretinin ödenmediğinden bahisle duruşmaya girmemiş olsaydı kimsenin kendisini zorlayamayacağını, iddiaların asılsız olduğunu, hiçbirisini kabul etmediğini ve meslek kurallarına uyarak mesleğini yaptığını beyan etmişi tanıklarının dinlenmesini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında, Baro Yönetim Kurulu’nun 05.12.2016 günlü kararı ile şikayetli avukat hakkında, Avukatlık Kanunu’nun 34, 134, 171, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4 ve 38.maddesi gereğince değerlendirme yapılmak üzere disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Talep gibi incelemenin duruşmalı yapıldığı, şikayetlinin sözlü savunma yaptığı,

 

Şikayetli avukatın bildirdiği ve dosyada talimatla, ... Disiplin Kurulunca ifadesi alınan dinlenen tanık beyanında “…Avukat B.D.’nin bu hizmeti karşılığında Avukat N.Y. kendisine 500 TL ücret ödemeyi benim dışımda kabul etmiş olduğunu biliyorum. Ancak ben ... İcra Hukuk Mahkemesinde takip olunan bu dava ile ilgili olarak asıl vekilim olan Av. N.Y.’ye anlaştığımız 2.500 TL’nin tamamını nakit olarak ödedim. Avukat B.D.’ye ödenmesi taahhüt olunan 500 TL bu ücretin içindedir. Dosya karara çıkıp kesinleştikten yaklaşık dokuz ay sonra Avukat B.D. beni arayarak 500 TL’nin kendisine ödenmediğini bildirmesi üzerine ben kendisine o an ekonomik olarak müsait olmadığımı 2016 Mayıs ayına doğru bu parayı kendisine ödeyeceğini söyleyerek 25.05.2016 tarihinde de … Şubesinden ... Şubesinde bulunan Avukat B.D.’nin hesabına 500 TL olarak havale ettim…”dediği

 

Disiplin kovuşturmasına konu yetki belgesinin ve ödeme dekontunun örneğinin dosyamız içerisinde yer aldığı,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca; “…Şikayetli avukatın eyleminin aynı zamanda Avukatlık Kanunu’na ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırı olup olmadığı yönünde disiplin hukuku açısından değerlendirme yapılmıştır.

 

Dosya kapsamında bulunan ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/12 esas sayılı dosyasının takip edilmesi için Şikayetli avukatın, şikayetçi Avukata yetki belgesi gönderdiği, şikayetçi avukat tarafından davanın takip edildiği, keşfe duruşmalara katıldığı görülmüştür. Bu haliyle, Avukatlık Kanunu’nun 171. maddesi son fıkrası gereğince şikayetçi avukat ücrete hak kazanmıştır…

 

…Tüm dosya kapsamından, tanık beyanından, şikayetli (tevkil eden) avukatın müvekkilden peşin ücret aldığı, tevkil ettiği avukata ise tekrar müvekkilin ödeme yaptığı anlaşılmıştır. ... İcra Hukuk Mahkemesindeki davanın 18.11.2015 tarihinde bittiği, ödemenin ise 25.05.2016 tarihinde yapıldığı da gözetildiğinde, aradan geçen zamanda şikayetli avukatın şikayetçi avukatın vekalet ücretini ödeme veya ödemesinin sağlamasında ihmali olduğu görülmüştür…” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikayetli avukatın 23.08.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, şikayetçi ile ücret ödeme konusunda anlaştıklarına dair beyanın gerçeği yansıtmadığını, şikayetçi avukatı tanımadığını, anlaşma yapmış olsa 500 TL gibi küçük bir rakamı ödeyeceğini, yetki belgesi göndermek için şikayetçiyi aradığında “ücretiniz ödenmeden davalara girmeyin, ücret konusunda ben sorumlu değilim” dediğini, E.Ş.’nin beyanlarını kabul etmediğini,  şikayetçinin ücreti ödenmesine rağmen hakkında ceza tayin edilmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek mezkûr cezanın kaldırılmasını talep ettiği,

 

İtiraz dilekçesinin şikayetçiye tebliğ edildiği, şikayetçi avukatın 02.10.2017 kayıt tarihli itiraza cevap dilekçesinde özetle; önceki iddialarını tekrarla, şikayetlinin telefonlarına çıkmadığını, şikayetlinin borcunun sözleşmeden değil kanundan kaynaklandığını, şikayetlinin müvekkilinin telefon numarasını dahi bilmediğini, paranın hesabına tanımadığı bir kişi tarafından yatırıldığını, meselenin para olmadığını beyan ederek, itirazın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

 

Avukatlık Kanunu’nun 56. maddesinde “ Avukatlar veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekaletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekaletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekaletname hükmündedir” düzenlemesi gereği, avukatın ya da avukatlık ortaklığının yetki belgesi ile kendi katılamadığı duruşma ve keşiflere başka bir meslektaşını yetkilendirmesi yasal bir hak olduğu gibi, hukuki ve mali sorumlulukları da olan bir müessesedir. Bu hak mesleğin itibarını zedeleyecek şekilde kullanılamaz.

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür” hükümlerini amirdir.

 

Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu kararı hukuken isabetli olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1- Şikayetli avukatın itirazının reddine, … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 30.06.2017 gün ve 2016/35 Esas, 2017/18 Karar sayılı kararının ONANMASINA,           

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy